Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin İİK'nun 16/1 maddesine göre 7 günlük sürede yapılması gerekmekte olup, icra takip dosyasında 103 davet kağıdının davacı borçluya bizzat 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 7 günlük sürenin geçirilmesinden sonra 25/02/2020 tarihinde meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, dolayısıyla meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığının anlaşılmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Dairesi'nin 2019/772 E. sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluya ait taşınmazın ihtiyati haciz kararına istinaden 14.02.2109 tarihinde haczedildiği, 103 davetiyesinin borçluya 18.03.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 7 günlük süre içerisinde 25.03.2019 tarihinde meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 12/02/1969 tarihli, 1967/172- 107 Esas, Karar sayılı kararı) Somut olayda, dava konusu taşınmazlara 27/04/2018 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin 05/03/2019 tarihinde satış talebinde bulunarak 25/03/2019 tarihinde 10.000,00 TL satış avansını dosyaya yatırdığı, dolayısıyla haczin dava tarihi itibariyle geçerli olduğu anlaşılmıştır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusuz kalması halinde, artık dava hakkında yargılama yapılmasına ve hüküm verilmesine gerek kalmadığını, bu halde, mahkemece, davanın konusunun kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, taşınmazın satış işleminin yapılmış olması meskeniyet iddiasına yönelik şikayeti konusuz bırakmayacağını, meskeniyet iddiasına yönelik şikayetin konusu icra dairesinin yaptığı işlemde, kanun hükmünün hiç uygulanmaması yada yanlış uygulanmasından kaynaklanmakta olduğunu, icra takibi ile müvekkilinin haline münasip tek konutuna İİK md. 82/12’ye aykırı olarak haciz şerhi işlenerek taşınmazın satıldığını, satışın yapılmış olmasının meskeniyet iddiasını tek başına konusuz bırakmayacağını, bilirkişi incelemesi ile kişinin haline münasip evi alabilecek bedelin tespitinin yapıldığını, bu miktarı borçluya bırakarak evin satılmasının mümkün olduğunu, bilirkişi incelemesi ile borçlunun haline münasip ev bedelinin tespitinin...
Bu nedenle mahkemece başvurunun haczedilmezlik şikayeti olarak vasıflandırılması doğru değildir. Ancak şikayetçi borçlunun ileri sürdüğü iddialar cebri satışa engel teşkil etmeyeceğinden satış işleminin iptaline dair şikayeti yerinde değildir. O halde mahkemece, istemin “meskeniyet şikayeti” olarak vasıflandırılması doğru değilse de sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibari ile doğru olan mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 29,20 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hali ile ipotek,mesken kredisinden kaynaklanmakta olup zorunlu ipotek vasfında bulunduğundan borçlunun meskeniyet şikayetinin dinlenilmesine engel teşkil etmez. Diğer taraftan, İİK.'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK.'nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Bu durumda, mahkemece, öncelikle, meskeniyet şikayetinin yasal sürede yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, süresinde gerçekleştiğinin saptanması halinde ise işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2018/2609 Esas sayılı dosyasına meskeniyet iddiasında bulunulduğunu, bunun borca itiraz olarak kabul edilmesi gerektiğini, haczedilmezlik itirazının borca itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu taleplerinin mahkemece tarafından kabul edilmezse hakklarının zayi olmaması için yerel mahkeme tarafından meskeniyet konusunun araştırılması gerektiğini, süresinde başvurdukları haczedilmezlik şikayetinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının lehlerine bozulmasını ve yasal süresi içinde başvurdukları meskeniyet iddialarının kabul edilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nun 82/12 maddesinde düzenlenen meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....
borçlu vekiline tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından yapılan meskeniyet şikayeti üzerine Çorlu İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/413 Esas, 2019/457 Karar sayılı kararı ile şikayetin süresinde olmadığından reddine karar verildiği, anılan kararın 11.10.2021 tarihinde kesinleştiği, haczedilmezlik şikayetlerinde satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmedikçe, sırf haczedilmezlik şikayetinin derdest olduğundan bahisle satışın durmayacağı, tüm bu açıklamalar uyarınca, icra takip işlemlerinin takip hukukuna ilişkin kurallar çerçevesinde yürütüldüğü, borçluya gerekli tebligatların yapıldığı, davacının haczedilmezlik şikayeti dışında bu işlemlerin usulsüz olduğuna dair bir başvurusunun olmadığı, ihalenin feshinin talep edilmediği, bu nedenlerle taşınmazın cebri icra sonucu satışı ile oluşan tescilin yolsuz tescil mahiyetinde olmadığı, kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Karşıyaka 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2178 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlular aleyhine başlatılan takip kapsamında, davacıya ait Ankara İli, Çankaya İlçesi, Güzeltepe Mahallesi, 6438 ada 11 parsel 4 nolu bağımsız bölüm üzerine 11/06/2018 tarihinde haciz konulduğu, bu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, şikayetin süresinde kabul edilmesi gerektiği anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/54 Esas sayılı dava dosyasında görülmekte olan bir haczedilmezlik şikayeti varmış gibi meskeniyet iddiasıyla ilgili 2022/54 Esas sayılı dosyada tefrik kararı verilerek olmayan bir davayla ilgili istinafa konu 2022/1032 Esas sayılı dosya üzerinden yetkisizlik kararı vermesi yasaya uygun olmadığından, davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinde açılmış meskeniyet iddiasına yönelik bir dava bulunmadığından tefrik edilen Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/1032 Esas sayılı dosyasının esası yönünden herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, BÜYÜKÇEKMECE 2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 24/06/2022 tarih, 2022/1032 Esas 2022/1419 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Büyükçekmece 2....