Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BK’nın 126/4.maddesi uyarınca yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması nedeniyle açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan tüm davalar 5 yıllık yüklenicinin kasıt yada ağır kusur ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş olması halinde açılacak davalar BK’nın 125.maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı da BK’nın 128.maddesi gereğince alacağın muaccel olduğu tarihtir. Somut olayda uyuşmazlık eser sözleşmesinden ve eserin ayıplı yapılmasından kaynaklanmış, davacı iş sahipleri BK’nın 360.maddesindeki seçimlik hakkını eserin reddi ve bedelin iadesi yönünde kullanmıştır. Davacı iş sahibinin bedel isteme hakkı eseri iade ettiği 05.05.2005 tarihinde muaccel hale gelmiştir. Bu tarihten dava tarihine kadar 5 ve 10 yıllık zamanaşımı süreleri geçmemiştir....

    Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

      Asliye Ticaret Mahkemesi Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan sözleşmenin feshi ve teminat mektuplarının iadesi istemlerine ilişkin olup; mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı yapılan başvurular Bölge Adliye Mahkemesince esastan red edilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... adına Ankara 69. Noterliğinin 19.02.2015 gün, 03245 yevmiye no.su ile düzenlenen vekâletnamenin süreli olduğu ve sürenin 31.12.2015 tarihi mesai bitimi ile sona erdiği belirtildiğinden, temyiz tarihi itibari ile de sürenin sona erdiği anlaşıldığından varsa yeniden düzenlenen vekaletname örneğinin ibraz ettirilmesi, aksi takdirde mahkeme kararının davalı asıla tebliği ile temyiz süresi de beklenildikten ve temyiz isteminde bulunulması halinde gerekli işlemler ikmâl edildikten sonra dosyanın Dairemize gönderilmesi için mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.12.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

        Davacı dava dilekçesinde ayıplı malların satıcıya iadesi ile ödediği bedelin istirdadını istemiştir.Ayrıca yatak odasının belli bir model olarak ve takım olarak satın alınması nedeniyle gardrobun iadesi halinde onunla renk ve model olarak uyum sağlayan ve takım oluşturan yatak odasının diğer parçalarının da iadesi ile ödenen bedelin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir.4077 sayılı yasanın 4.maddesine göre tüketici, ayıplı mal teslimi halinde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....

          Davalılar ise davacı yanın sözleşmeden dönme ve bedel iadesi hakkını yasal süresi içinde kullanmadığını, davacının tüm ürünleri kabul ettikten çok sonra ayıp iddiasında bulunduğunu, davacının iddia ettiği ayıpların açık ayıp niteliğinde olduğunu ve ilk gözden geçirme ile anlaşılabileceğini, davacının vakit geçirmeksizin durumu yükleniciye bildirmesi gerekir iken 17.09.2013 tarihli ihtarnameyi keşide ettiğini, öte yandan davacının ihtarname ile seçimlik hakkını ücretsiz tamirattan yana kullandığını artık bedel iadesi isteyemeyeceğini ve sözleşmeden dönemeyeceğini, ayrıca ileri sürülen ayıp davacının talimatları nedeni ile ortaya çıktığından davacının seçimlik hak kullanamayacağını, mobilyaların usulüne uygun montajının yapıldığını, cevabi ihtarnamede de belirtildiği üzere eksik ve ayıpların davacının tavrından kaynaklandığını her zaman giderilebileceğini, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

            Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul Anadolu 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda, dava taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin cayma hakkı kullanıldığından bahisle sözleşmenin feshi ve verilenin iadesi istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı yer mahkemesi olan İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince İstanbul 5. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşmede, sözleşmenin feshi düzenlenmemiş olması halinde kanunda belirtilen fesih halleri uygulanacağını, gerekçeli kararda sözleşmenin feshi düzenlenmediğinde TMK 765.maddenin uygulanamayacağı açıkça kanuna aykırılık teşkil edeceğini, kanunda düzenlenen ve geçerli olan bu sözleşmenin yine kanunda düzenlenen haller ile feshi gerektiğini, fesih hakkından vazgeçildiği sözleşmede açıkça belirtilmesi gerektiğini, aksi takdirde kanunun verdiği fesih hakkının geçerli olup aynen devam edeceğini, kira ve hor kullanma bedelinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

                  Vergi Mahkemesi ... günlü ve … sayılı kararıyla; davacı kurumun 1992 ve 1993 yılı defter ve belgelerinin mahkemelerince incelenmesi sonucu, 1992 yılında satışı yapılan emtianın hasılat olarak kaydedildiği, 1993 yılında iadesi sonucu ise bir kısım bedelin maliyet bedeli olarak kaydedilip, kalan kısmın kar-zarar hesabına borç yazıldığının anlaşıldığı, sözkonusu emtianın bir ay sonra iadesi nedeniyle bedelin tamamının yeni maliyet bedeli olarak kabulüne olanak bulunmadığı, iade edilen mala ilişkin işlemlerin satış işleminin ters kaydı yapılarak defterlere işlenmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı, pişmanlık zammının gider olarak kaydı mümkün olmamakla birlikte, olayın niteliği gereği matrahın bu kısmı için kaçakçılık cezası kesilemeyeceği ve ikmalen yapılan tarhiyatlarda ayrıca geçici vergi salınamayacağı gerekçesiyle matrahın kusur cezalı olarak azaltılmasına, cezalı geçici verginin kaldırılmasına karar vermiştir....

                    UYAP Entegrasyonu