Taraflar arasındaki meraya el atmanın önlenmesi, kâl ve eski hale getirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Taraflar arasındaki meraya el atmanın önlenmesi, kâl ve eski hale getirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir....
hale getirmebedelinin tahsiline karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, eski hale getirme bedelini taksitle ödeyeceğini, zamana ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
Dava meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Somut olayda, mülkiyet hakkı sahibi davacı Hazine 596 mera parseline davalılar murisi tarafından ev yapılmak suretiyle el atıldığını iddia ederek elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur. Kamunun kullanımına bırakılan yerlerin amacı dışında kişiler tarafından tasarruf edilmesi söz konusu olamaz. Mahkemece köy halkının ev yeri ihtiyacından bahsedilerek davanın reddine karar vermesi doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.11.2005 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin meni- eski hale getirme tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; müdahalenin meni bakımından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, tazminat bakımından kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 28.2.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 251 parsel numaralı meraya elatmanın önlenmesi ve 1168.50 YTL. eski hale getirme bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir....
Mahkeme, davalının meraya tarla yapmak ve bir kısmına ağaç dikmek şeklinde müdahale ettiğinin saptandığına göre kal kararı ve eski hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesi gerekirken, kısmen kabul edilerek kal talebinin reddine verilen kararın onanması yönündeki sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve eski hale getirme bedeli davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedeline yönelik taleplerin konusuz kalması nedeniyle bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahallinde yapılan keşif sonucu, davaya konu taşınmazın 598 m2 kısmına el atılarak yol yapıldığı ve zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden fazla olduğu anlaşıldığından el atmanın önlenmesine ve eski hale getirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine 05.11.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Alınan raporlar ve yapılan inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza yol, içme suyu boru hattı, kanalizasyon hattı, enerji nakil hattı ve enerji nakil hattı geçirmek suretiyle el atıldığı anlaşılmıştır....
Öte yandan yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre; bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir (bkz. Y. 5. HD'nin 2019/5189 E ve 2020/10982 K sayılı ilamı)....