toplam alanının 92.660,03 m2 olup bu yerin eski hale getirme ve ıslahı için 45.345,97 TL masrafın yasal faizi ile birlikten davalıdan tahsili ile mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun bir numaralı bendindeki "meranın eski haline getirilmesi için bilirkişice tespit edilen 1.675,03 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ibaresinin hüküm sonucundan çıkartılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde projeye aykırı olarak yapılıp depo olarak kullanılan dükkanın eski hale getirilmesi haksız işgal tazminatı istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 1-Haksız işgal tazminatı davası yönünden; Hükmedilen ve davalı tarafından temyize konu edilen haksız işgal tazminatı 1.250 TL’nın altındadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 4342 sayılı Kanunun 4/4 maddesine dayalı vasfı bozulan meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, 4342 sayılı Kanunun 4/4 maddesine dayalı vasfı bozulan meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsili isteminde bulunduğu, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine karar verildiği, verilen kararın davacı tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Dava, Mera vasıflı taşınmazın davalı/davalılar tarafından kullanılması ve mera vasfının bozulması nedeniyle mera vasıflı dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Meraların kuru mülkiyeti Hazine'ye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....
1.400,00 m2'lik, 6.000,00 m2'lik, 3.200,00 m2'lik, 4.200,00 m2'lik olmak üzere toplam 14.800,00 m2'lik kısmına davalı tarafından tecavüz edildiğini, meranın eski hale getirilmesi için yapılması gerekli olduğu hesap edilen 5.849,85 TL'nin 05/11/2016 tarihinden (ihtar tarihi olan 20/10/2016 tarihinden itibaren 15 gün sonrası) itibaren hesap edilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
keşif yapılarak meranın eski hale getirilmesi için gerekli bedelin hesaplandığı, taşınmazın mera kütüğüne kayıtlı olması nedeniyle hiçbir kişi yada kurumun mera niteliğindeki taşınmazın tarımsal amaçlı kullanımı için kiraya verme yetkisinin olmadığı, davalının eylemi nedeniyle davacının Hazine'nin zararının oluştuğu, dava konusu parselin kamu özel kütüğüne kayıtlı tepe vasıflı taşınmaz olduğu, dosya içine alınan bilirkişi raporları ve mahalli bilirkişi beyanları da dikkate alınarak davalı yararına taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılması koşullarının oluşmadığı da anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Kanunun bu hükmüne aykırı olarak davalı tarafın, plan ve projeye aykırı olarak gerçekleştirdiği müdahalelerin nelerden ibaret olduğu ve bunların ne şekilde eski hale getirileceğinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmeden hüküm kurulması ve eski hale getirilmesi için uygun süre verilmemiş olması, 2-Davacı dava dilekçesinde ecrimisil talep ettiği halde hüküm fıkrasında talebe ilişkin herhangi bir hüküm bulunmaması, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, meranın eski hale getirilme bedeli isteğine ilişkindir. Davacı, mera niteliğindeki taşınmaza davalının yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek eski hale getirilmesi bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı, kendisi dışında bir çok kişinin de taşınmaza müdahalesi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, Mahkemece, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafça istinaf edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu Iğdır ili , Merkez ilçesi, Hoşhaber/Faruk Toka mahallesi 105 ada 20 parsel sayılı taşınmazın ifraz sonrası 105 ada 51,52 ve 53 numaralı parseller olduğu ve davalının kullandığı 105 ada 51 parsel sayılı taşınmazın 3.439.590,29 m2 yüzölçümünde mer'a vasfı ile kamu orta malı olarak sınırlandırıldığı, DSİ 24....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.01.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve 1.676.93 YTL eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle 21.1.2009 tarihinde açılmıştır.Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir.Davanın açıldığı 21.1.2009 tarihinde sulh mahkemeleri mamelek hukukundan doğan ve konusu parayla ölçülebilen 7.090.00 YTL.nin altındaki davaları görmekle görevlidir. Davada eski hale getirme bedeli dışında elatmanın önlenmesi talebi de bulunduğundan müddeabih her ikisinin dava tarihindeki toplamına göre belirlenir....
Şu durumda mera niteliğinde olan ve kum alınan yerin mera vasfının bozulmayacağının ileri sürülmesi doğru bir değerlendirme olarak kabul edilemez.Meraların kuru mülkiyeti Hazineye ait olması itibariyle bu yerin amaç dışı kullanımından dolayı mülkiyet sahibinin zarar görmeyeceği düşünülemez.Davalı yerden kum aldığına göre mera üzerinde amaç dışı bir tasarrufta bulunulduğu ve böylece mülkiyet hakkının saldırıya uğradığı kabul edilmek gerekir.Davacı bundan dolayı tazminat isteyebileceği gibi meranın eski hale getirilmesini de talep etme hakkına sahiptir....