Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı köy ise dava konusu meranın kendi köylerine ait olduğunu savunmuştur. Taraflar sınır noktalarında anlaşamadıkları için meranın kullanılması hususunda uyuşmazlık doğmuştur. Yukarıda da belirtildiği gibi kadim meraların aidiyetinin belirlenmesinde idari sınırların bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılacak araştırma dava konusu meranın kadimden beri hangi köy veya köyler tarafından kullanıldığının açık bir şekilde tespitine ilişkin olmalıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, dava konusu alanda özel mülkiyete tabi taşınmazlar ve orman alanı bulunduğu, kalan meranın ise her iki köy tarafından kullanıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli olmayıp düzenlenen fen bilirkişi raporu keşfi izlemeye elverişli değildir....

    KARAR : Davanın reddi Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen meranın aidiyetinin tespiti ve zilyetliğe dayalı tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ve asli müdahil ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1. Davacı, Harunuşağı Köyü kullanımında olan Elbistan ilçesi, ......

      Somut olayda, dava konusu taşınmazların davacıların ikamet ettiği Keklikdüzü Köyünün Kuşlu Mezrasının kullanımında olan mera olduğu iddiasıyla mera aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istenildiğinden bu tür bir iddiada aynı köyde yaşadığı anlaşılan davacıların dava açmasında hukuki menfaatleri yoktur. Bu sebeple davacıların dava açmada hukuki menfaatleri bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir iken, mahkemece davacıların dava ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yukarıda belirtilen hususlarda istinaf isteminin kabulü ile, belirtilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek esas hakkında yeniden karar tesis edilmiş, sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Malik hanesi açık olduğuna göre 3402 sayılı Kadastro Yasası'nın 30. maddesi uyarınca Kadastro Mahkemesince gerçek hak sahibinin re'sen tespiti ve onun adına tescil edilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, Mahkemece keşif yapılarak taşınmazın niteliği belirlenmeli, mülkiyete ilişkin uyuşmazlıklar çözümlenerek taşınmaz hakkında sicil oluşturacak şekilde bir hüküm kurulmalı, çekişmeli taşınmazın tamamı veya bir kısmının mera olarak sınırlandırılması halinde meranın aidiyetinin kime ait olduğu yolundaki uyuşmazlık yönüyle görevsizlik kararı verilmelidir. Mahkemece, dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadimlik iddiasına dayalı yaylanın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06/10/2010 gününde verilen dilekçe ile meranın aidiyetinin tespiti ve elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Yeşildirek Köyü Tüzel Kişiliği, köylerine ait mera ve yaylanın kadastro tesbiti sırasında davalı ... adına sınırlandırıldığını belirterek, 104 ada 4 ve 105 ada 5 sayılı parsellerin tespitlerinin iptali ile köyleri adına sınırlandırılmasını istemiştir. Davaya usulüne uygun müdahil olan ..., dava konusu mera ve yaylaları davacı köy ile müşterek kullandıklarını belirterek davacı tarafta müdahil olmuştur....

            Davalı ... vekili; mahkeme kararı ile meranın ... Köyünün merası olduğunun sabit olduğunu, kesin hüküm bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini belirterek hükmün bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 386 mera parselinin aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 4342 sayılı Mera Kanun'u hükümleri. 2. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, ... ile Maliye Hazinesi vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, dava konusu taşınmazlarda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili, birleşen dava ise tescil harici alanda yer alan muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm ... ve Maliye Hazinesi vekillerince temyiz edilmiştir....

                Mevkiinde bulunan 164.200 m2 yüzölçümlü 586 numaralı mera parselinin yaklaşık 25.500,50 m2 kısmına davalılar tarafından hafriyat ve moloz dökmek suretiyle tecavüz edildiğini, bu nedenle mera özelliğini kaybettiğinin tespiti ve eski hale getirme masrafının belirlenmesi için ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/84 D.İş sayılı dosyası tespit yaptırıldığını belirterek davalıların elatmasının önlenmesini, eski hale getirme bedeli 453.302,57 TL'nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mera alanına dökülen toprağın meranın verimliliği açısından zarar vermediği, meranın eski haline getirilmesi için kaldırılmasına lüzum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir....

                  Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 1 parselin tesbitinin iptali ile mera olarak sınırlandırılmasına, 27 parsel ise tesbit gibi orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tarafların meranın aidiyetinin belirlenmesi hususunda asliye hukuk mahkemesinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi. tarafından 112 ada 1 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 08.07.1949 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu