Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil ... ile Hazine ve Bolay Belediye Başkanlığı aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının reddine dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.07.2010 gün ve 110/752 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 25.08.2008 tarihli dilekçesinde sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık 2.500 m2 lik bir parça taşınmazın uzun yıllar önce vekil edenin dedesi Hüseyin Kocamaz tarafından satın alındığını, ...'dan, davacının babası ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil ... ile Hazine ve Bolay Belediye Başkanlığı aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının reddine dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.07.2009 gün ve 107/758 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 25.08.2008 tarihli dilekçesinde sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık 3.000 m2 lik bir parça taşınmazın uzun yıllar önce vekil edenin babası İbrahim Öğüt tarafından satın alındığını, İ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil ... ile Hazine ve Bolay Belediye Başkanlığı aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının reddine dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.07.2009 gün ve 111/751 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 25.08.2008 tarihli dilekçesinde sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık 600 m2'lik bir parça taşınmazın uzun yıllar önce vekil edenin babası ... tarafından satın alındığını, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mera sınırlandırmasının iptali ve tescil ... ile ... ve ...Belediye Başkanlığı aralarındaki mera sınırlandırmasının iptali ve tescil davasının reddine dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ....07.2009 gün ve 116/747 sayılı hükmün ...’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili ....08.2008 tarihli dilekçesinde sınırlarını belirtmiş olduğu yaklaşık ....500 m2'lik bir parça taşınmazın uzun yıllar önce vekil edeninin babası ... ... tarafından satın alındığını, ... ...'...
Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder. Meraya elatmanın önlenmesi davası, kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzel kişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Aynı şekilde, bir yerin mera olduğu iddiasıyla köy veya belediye tüzel kişiliğinin ya da Hazinenin tapu iptali ve sınırlandırma istemiyle dava açmasına olanak vardır. Mera, yaylak ve kışlak davalarında, tahsise ya da kadim kullanma hakkına dayanılabilir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....
Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen dosyanın davalılarından Hazine vekili temyiz etmiştir. Davacı Hazine kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek Akçatekir Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir. Mera komisyonunun kararına konu yerlerin mera yaylak ve kışlak olması gerekir. Bu durumda, mera komisyon kararına konu edilen taşınmazın öncelikle mera, yaylak ve kışlak olduğu konusunda çekişme olmamalıdır. Eldeki asıl davada taşınmazın vasfı yani özel mülkiyete konu yerlerden mi yoksa yayla mı olduğu çekişme konusudur....
Belediye Başkanlığını davalı olarak göstererek Mera Tespit Komisyonu Kararının iptali istemi ile dava açmış, bu davanın eldeki dava ile birleştirilmesine karar verildikten sonra mahkemece davacı Hazinenin davasından yasa gereği vazgeçmiş sayılmasına, asli müdahil Orman İdaresinin davasının kabulüne, birleşen 2009/552 Esas sayılı davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, asıl davanın davacısı ve birleşen davanın davalılarından Hazine vekili temyiz etmiştir. Davacı Hazine kadastro işlemi sonucu özel mülk olarak belirlenen dava konusu taşınmazın yayla yeri olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Yargılama devam ederken Mera Tespit Komisyonu aynı yeri yayla olarak tespit ederek ... Belediyesine tahsis kararı almıştır. 4342 sayılı Mera Kanununun 6. maddesine göre; mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisi Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılır. Uygulamayı yapacak merci ise valilik onayı ile oluşturulacak olan mera komisyonu ve komisyona bağlı çalışan teknik ekiplerdir....
Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar, özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz (Mera Kanunu m.3-4) 31.5.1965 tarihli ve 4/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı...”öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....