WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.4.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 6.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya yersiz elatmanın önlenmesi istemiyle köy tüzel kişiliği tarafından gerçek kişi davalı aleyhine açılmıştır. Çekişme konusu 132873 metrekare yüzölçümündeki 109 ada 17 parsel sayılı taşınmaz 26.9.2003 tarihinde kesinleşen kadastro işlemi sonucu ham toprak niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Açıkçası Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesi hükmüne göre dava konusu taşınmaz dava dışı Maliye Hazinesi maliktir....

    Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; 4342 sayılı K.m.5'e göre mera kaynakları; a-Kadimden beri mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılan yerler ile aynı amaçla kullanılmak üzere köy ve belediyelere tahsis ya da terk edilen yerler, b-Devletin hüküm ve tasarrufunda veya Hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera, yaylak ve kışlak olarak yararlanabileceği anlaşılan yerler, c-Mera, yaylak ve kışlak olarak kullanılmak amacıyla kamulaştırılacak yerler, d-Tapu kayıtlarında mera, yaylak ve kışlak olarak görünen ve halen işgal edilen yerlerdir. Gerçekten; mera komisyonunca ihtiyaç duyulması halinde Devletin hüküm ve tasarrufunda veya hazinenin mülkiyetinde bulunan arazilerden etüt sonucu mera olarak yararlanılabileceği anlaşılan yerler mera kaynağı kapsamına alınabilir. Ancak mera kapsamına alınması düşünülen bu gibi yerler için 4342 sayılı Mera Kanununun 9. maddesi uyarınca tespit ve tahdit çalışmalarından önce Maliye Bakanlığından izin alınması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ YRG.GELİŞ TARİHİ:31.07.2012 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre asıl dava, meraya elatmanın önlenmesi, yıkım birleşen davalar tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2012 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,12.2.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .......

        Mera, bir veya birden fazla köy ve kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanmaz, sınırları daraltılamaz. (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). Meraya el atmanın önlenmesi davası kadim yararlanma hakkı olan köy veya belediye tüzelkişiliği ya da taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu atında olan yerlerden olması nedeniyle Hazine tarafından açılabilir. Kural olarak meraların kuru mülkiyeti Hazineye, yararlanma hakkı köy ve belediyelere aittir....

        Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

          Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m.3,4). 31.05.1965 tarihli ve 4/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile “...tek başına bir köye ait bulunan mera, yaylak ve kışlakların tümünün veya bir parçasının bir başka köy sınırı içine alınmış olması halinde, sınır değişikliğinin ikinci köye bir yararlanma hakkı sağlamayacağı ve ilk köyün eskiden olduğu gibi bu yerlerden tek başına yararlanacağı” öngörülmüş olup, bu karar 4342 sayılı Mera Kanununun 29. maddesi ile de yasa hükmü haline gelmiştir. Böylece, bir köy ya da belediye sınırları içinde kalan mera, yaylak ve kışlaklar üzerinde bir başka köy veya belediyenin de intifa hakkı olabileceği kabul edilmiş, idari sınırların aidiyetin belirlenmesinde önemi olmadığı vurgulanmıştır. İdari sınırlar sadece yetkili mahkemenin saptanmasında önem arz eder....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.1.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya men'i müdahale ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.6.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve davacı temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mera vasıflı taşınmaza elatmanın önlenmesi ile meranın eski hale getirilmesi bedeli ve ot bedelinin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili istemi ile açılmış, davalı davanın reddini savunmuştur....

              Dava, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından açılmış eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istemlerine ilişkindir. 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların hukuki durumu belirlenmiş, 5.maddesinde ise mera olarak tahsis edilecek yerler sayılmış 6.maddede ise tespit ve tahdit işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı bildirilmiştir. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan meralarda Hazinenin mülk sahibi olarak dava açma hakkı vardır. Mera Kanununun 6.maddesinde mera, yaylak ve kışlakların tespit, tahdit ve tahsisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yapılacağı belirtilmiş olup Bakanlığın yetkisi tespit, tahsis ve tahsisin değiştirilmesi ile sınırlı olduğundan anılan Bakanlığın genel mahkemede mera, yaylak ve kışlaklar hakkında onları koruma ya da sahiplenmeye yönelik dava açma hakkı açık bir hükümle tanınmamıştır....

                tahsisli veya kadim yaylak ya da meraya ait kayıt ve belgelerin uygulanması sonucu dava konusu yerin bu kayıt ve belgeler kapsamında kalıp kalmadığının aynı şekilde belirlenmesine çalışılması, teknik bilirkişiden bu konularda gerekçeli, denetime açık rapor alınması, komşu kayıt ve belgeler ile tahsisli ya da kadim yaylak veya meraya ait belgelerin sınırlarının teknik bilirkişiye krokisinde işaret ettirilmesinin sağlanması, taşınmazın mera veya yaylak ya da kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bu konuda aynı zamanda uzman bilirkişi ziraat mühendisinden rapor alınması, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava koşulu yerine getirilmeden eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

                  Mahkemece, davacı .... ve .... Köyleri ile müdahil .... Köyünün davalarının reddine, 20 parsel sayılı taşınmazın yararlanma hakkının davalı ... Köyüne ait olduğunun tespiti ile bu şekilde özel siciline yazılmasına karar verilmiş, hükmü, davacı ...., .... ve asli müdahil .... Köyü Tüzel Kişilikleri temyiz etmiştir. 4342 sayılı Mera Kanunundaki tanıma göre tahsis; çayır, mera, yaylak ve kışlakların kullanımlarının verimlilik ve sosyal adalet ilkelerine uygun şekilde düzenlenerek müstakilen ya da müştereken yararlanmak üzere bir veya birkaç köy ya da Belediye’ye bırakılmasıdır. Değişik bir anlatımla tahsis, idari kararla şimdiki Mera Kanununa göre Mera Komisyonu kararıyla yapılabilir. Şayet, mera, yaylak ve kışlak yetkili mercice bir veya birkaç köy ya da Belediye’ye tahsis edilmemişse yararlanma hakkının kimde olduğunun saptanmasında ... kullanmaya bakılır....

                    UYAP Entegrasyonu