Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava konusu 102 ada 79 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak 4342 sayı Mera Kanunu’na göre yapılan mera tahsis kararının kesinleşip kesinleşmediğinin yöntemince araştırılması sonucunda tutanak tanzim edilmesi, mera tahsis kararı kesinleşmiş ise; askı ilan tutanağı ile kesinleşme durumunu gösterir şekilde özel sicil kaydının bulunduğu yerden getirtilerek dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil ... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Develi Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.12.2011 gün ve 562/506 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli zilyetliğe dayanarak 12.04.1972 tarih 52 sayılı tapu kaydı kapsamında kalan ve kadastro sırasında Hazine adına tespit edilen 148 ada 121 parselin tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, taşınmazın mera niteliğinde olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün bulunmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Mevkisi olduğu belirtilerek, bu yerlerin aynı yer olup olmadığının tespit edilmesi, davacıların dayanağı olan tapu kaydının Hazine’nin taraf olduğu tescil ilamıyla oluştuğu da göz önünde bulundurulmak suretiyle, tapu kaydının haritasının 3402 sayılı Kanun’un 20. maddesi uyarınca uygulanıp kapsamı belirlenerek, tapu kaydının kapsamında kalan taşınmaz bölümünün davacı adına tescil edilmesi, dava konusu taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırılmış olması nedeniyle, kapsam dışında kalan taşınmaz bölümüyle ilgili usulünce mera ve zilyetlik araştırması yapılması, bu hususta 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 08.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalı tescil ilamı ile oluşan tapu kaydına dayandığı halde söz konusu ilam ve tescil krokisi getirtilip, tapu kaydının dayanağı ilam ve haritası zemine uygulanmamış ve kaydın kapsamı 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi uyarınca haritasına göre belirlenmemiş; davacı Hazine, taşınmazın mera olduğunu ileri sürmesine rağmen, yöntemince mera araştırması yapılmamış, taşınmazın kadim mera niteliğinde olup olmadığı yönünden komşu köy halkından bilirkişi dinlenilmemiş, taşınmazın niteliğinin ve kullanım durumunun belirlenmesinde en önemli delil hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğrafı incelemesi yaptırılmamış; çekişmeli taşınmazın evveliyatı, kullanım süresi, niteliği ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarına ilişkin somut verilere dayalı açıklama içermeyen yetersiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiş ve tanık ve yerel bilirkişilerin soyut ve yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulmuştur....

          Yönetimi vekili, 02.06.2011 havale tarihli dilekçesiyle, ..... ilçesi, .... köyü 2812 parsel sayılı taşınmazın mera, yaylak, kışlak, otlak ve çayır niteliğiyle sınırlandırıldığı, ancak taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde bulunduğu iddiasıyla, 4342 sayılı Kanun uygulaması ile kesinleşmiş devlet ormanı üzerine ihdas edilen mera, yaylak, kışlak, otlak ve çayır tespitlerinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla adına tapuya kayıt ve tescili istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu .... köyü, 2812 parsel sayılı taşınmazın mera kadastro tespit komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun kapsamında orman sınırları dışına çıkarılarak mera olarak tespit ve tescil işleminin iptali ile 2812 parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20....

            Temyiz Sebepleri Davalı Hazine vekili, mera tahsis kararına otuz gün içinde itiraz edilmediğinden hak düşürücü sürenin geçtiği, tahsisin kesinleştiği, dava açılırken ilçe belediyesine karşı açılmadığı, taraf teşkilinin sonradan sağlandığı, ayrıca taşınmazların mera olmasına rağmen yeterli araştırma yapılmadan orman olarak tescillerine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleri ile hükmün bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mera tespit ve tahsisinin iptali ile tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) Geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 ... Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 ... Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası 3. Değerlendirme 1....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Hazine, dava konusu 1108 parsel sayılı taşınmazın 1960 yılında yapılan tapulama sırasında Yenihisar Köyü Tüzel Kişiliği’ne ait olduğu belirtilmek suretiyle “mera “ olarak sınırlandırıldığını; Ancak, taşınmazın tapuda “mera” vasfı ile Yenihisar Belediyesi “ adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile taşınmazın “ mera “ niteliği ile özel siciline yazılmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kesin hüküm ve Mera yasasının geçici 3. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dava konusu 1108 parsel sayılı 539 hektar 8100 metrekare yüzölçümlü taşınmaz 1960 yılında yapılan tapulama sırasında tapu kaydının olmadığı Yenihisar Köyünün 35- 40 seneden beri otlakiyesi olarak zilyet ve tasarruf edildiği belirtilmek suretiyle mera olarak sınırlandırılmıştır....

                Ancak; dava, çekişmeli 1144 parsel sayılı mera olarak özel siciline kayıtlı olan taşınmazın yörede 1998 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmalarında orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile açılan sınırlamanın iptali ve tescil davası niteliğinde olup, Mera Kanunu gereğince mera komisyonu tarafından yapılan bir çalışma bulunmadığına göre, hüküm yerinde "mera tahsis kararının iptaline" denilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 2. ve 3. bendinin çıkartılarak bunun yerine "... Köyü 1144 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisinin 05.05.2006 tarihli raporunda (B) harfi ile gösterilen 80.389,19 m2 yüzölçümündeki bölümünün mera özel sicilinden kaydının silinmesine ve bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.'...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 31, 33, 34 ve 38 parsel sayılı 3.116,09, 3.288,54, 4.247,10 ve 7.999,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar mera olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydedilmişlerdir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşmı zilyetliğine dayanarak mera kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                    Ancak, mahkemece, taşınmazların 1968 yılında yapılan kadastro sırasında mera olarak sınırlandırılarak özel sicile kaydedildiği ve 2009 yılında mera komisyonu tarafından mera olarak tahsis edildiği halde kararda mera komisyon kararının iptaline karar verilmemesi ve mera kaydının iptali yerine mera olan vasfının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu