Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

    Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelere göre, taşınmazın bulunduğu yerde Toprak Tevzi Komisyonunca yapılan çalışmalar sonucu 40 parsel 2884 ve 75 parsel 2884 ile 2885 belirmelik tutanağı ile ... adına belirlendiği, işgalcisinin ... oğlu ... olarak gösterildiği, belirtmelik tutanağının kapsamına göre dava konusu yerin orta malı araziden elde edildiği, her iki taşınmazın belirtmeliğinde batı sınırının mera olarak okuduğu ve fiili olarak 74 nolu mera parseli ile komşu oldukları saptanmıştır....

      Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

        Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden tapulama sırasında 2413 parsel sayılı taşınmazın mera niteliği ile sınırlandırıldığı, Yeşilkent Belediyesi adına tapuya kayıt edildiği, 2413 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 4581 parselin oluştuğu ve belediye adına tescil edildiği, belediyenin 01.09.1973 tarihinde davalıya tahsis nedeniyle devir ettiği anlaşılmaktadır. Görülüyor ki dava konusu taşınmaz 2413 sayılı mera parselinden gelmektedir. İmar planı içindeki meraların planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan mera niteliğini yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1....

          Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya ... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

            Danıştay 1.Dairesinin 1988/328 Esas, 1989/19 Karar sayılı mütalaası ile imar planı içindeki meraların planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan meralık vasfını yitireceği, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha, gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekeceği, imar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekeceği belirlenmiştir. Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye adına tescil edilmiş ise “yolsuz tescil” söz konusu olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

              Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden dava konusu taşınmazın kadastro tespiti sırasında mera ve on sekiz ağaç zeytin olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. İmar planı içindeki meraların planın onayıyla birlikte hukuki bakımdan mera niteliğini yitireceğinden, bu yerlerden genel hizmete ayrılanların (yol, park, yeşil saha gibi) belediye veya özel idareye bedelsiz terkini gerekir. İmar planında genel hizmetler dışında özel mülkiyete konu olabilecek konut, sanayi ve ticaret alanı olarak belirlenmiş alanlarda kalan meralar bu vasıflarını yitirmeleri halinde Hazine adına tescili gerekir. (Danıştay 1. Dairesinin 1988/328 E, 1989/19 K. sayılı mütalaası) Belediye adına tescili gerekmeyen yerler belediye veya gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri adına tescil edilmiş ise “Yolsuz Tescil “ olacağından Hazine her zaman bu iddia ile dava açabilir....

                Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya .... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 Sayılı ...Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 Sayılı .. Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)... 4342 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin ... yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

                  ın 18/10/2012 havale tarihli rapor ve krokisinde, (A) ile işaretli 13095,11 m²'lik kısmının ve (B2) ile işaretli 1332,77 m²'lik kısmının, tapu kaydının iptali ile, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların orman niteliği ile tescile karar verilen taşınmazlara elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    Davacı ... 18/08/2008 tarihli dava dilekçesi ile, taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, ancak murislerinden kaldığını ve 53 yıldan beri zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek Hazine adına olan tescil kaydının iptaliyle kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile davalı taşınmazın tapu kaydının iptaline, davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu