Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında Hazine adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişme konusu 347 ada 40 parsel sayılı taşınmazın ..... mirasçıları ..... ve müşterekleri adına, 153 ada 57 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile aynı ada 58 parsel sayılı taşınmazın 18.11.2011 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfiyle gösterilen 970,00 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacı ve davalılar kök murisi .... mirasçıları adına tesciline, 153 ada 58 parsel sayılı taşınmazın geri kalan bölümünün mera olarak sınırlandırılıp özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Çekişme konusu 35 ve 36 parsellerin mera niteliği ile Tapu Sicil Müdürlüğünde tutulan özel siciline kaydı yapıldığı, davacı kurumun ihtiyaç duyması nedeniyle bir kısım bölümlerinin tahsis edildiği ancak sonradan yine davacı kurumun kullanmasına engel olmayacak biçimde yeniden özel siciline yazıldığı anlaşılmaktadır. Davacı kurumun sonuçtaki istemi kamu yararı faaliyetler çerçevesinde mera olan taşınmazın tahsis amacının değiştirilerek kısmen ifrazı ve ifraz edilecek bölümlerin 4342 sayılı Kanunun 21.maddesine göre özel sicilinden terkini ile tapu siciline Hazine adına tescilini sağlamaktır. 4342 sayılı Kanununun 14.maddesi hükmünce kamu yatırımları yapılması için gerekli ise meranın tahsis amacının değiştirilerek kamu kurumuna tescili için ilgili müdürlüğün talebi komisyonun ve defterdarlığın uygun görüşü üzerine Valilikçe yapılabilir. Bütün bu sayılan iş ve işlemler idari nitelikte olduğundan istemin genel mahkemelerde ileri sürülme olanağı yoktur....

        Hükmüne uyulan bozma ilamında; davanın, 1971 yılında yapılan tapulama çalışmalarında mera olarak sınırlandırılan ve mera özel siciline kaydı yapılan dava konusu taşınmazın özel sicil kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ve İl Mera Komisyonunca yapılan mera tesbit ve tahdit çalışmalarının iptaline ilişkin olduğu, Mahkemece; Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünden gelen yazı cevabı doğrultusunda dava konusu taşınmazın mera olarak tahsis edilmediğinin bildirilmesi üzerine davacı vekilinin iddialarının şu aşamada dinlenebilecek mahiyette olmayıp hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davanın, mera özel sicil kaydının ve mera komisyonu tarafından yapılan mera tespit ve tahdit çalışmalarının iptali ile orman olarak Hazine adına tescili istemiyle açıldığı ve Hazinenin davada taraf olduğu gözetildiğinde davacı ......

          Köyünün kadim merası olması ve kadastro komisyonunca belirlenen mera alanı sınırları içinde kalması nedeniyle orta malı mera olarak sınırlandırılarak tespit edilmiştir. Davacı ... oğlu ..., yasal süresi içinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın 116 ada 3 parselin devamı olan bir bölümünün adına tescili istemiyle; davacı ... oğlu ..., yasal süresi içinde irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davaların reddine ve çekişmeli parselin mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında ... adına tescili gereken veya ... adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

              Yukarıya aynen alınan madde hükmünden anlaşılacağı üzere; 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesinin uygulanacağı taşınmazlar, öncesi mera iken yasanın öngördüğü koşulların gerçekleşmesi sebebiyle aslında .... adına tescili gereken veya Hazine adına tescili gerekirken gerçek veya tüzel kişiler adına tescil edilecek taşınmazlardır. Başka bir anlatımla 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesi hükmü, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamaz. Bir yörede 4342 Sayılı Mera Kanununun geçici 3. maddesine göre işlem yapılabilmesi için; a)Mera, 4342 Sayılı Kanunun geçici 3. maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 03.05.2005 tarihi itibariyle belediye ve mücavir alan sınırları içersinde bulunmalıdır....

                Taşınmazın doğu hududunda Toprak Tevzi Komisyonunca 221 parsel altında taşlık olarak bırakılan taşınmaz, kadastro tespiti sırasında 134 ada 2 parsel sayısı ile mera vasfıyla orta malı olarak sınırlandırılmıştır. Bu durumda, taşınmazın sınırında mera vasfıyla sınırlandırılan taşınmaz bulunduğu halde usulüne uygun mera araştırması yapılmamış, doğudan komşu 134 ada 2 sayılı parselin kadim mera olup olmadığı araştırılmamış, kayıt kapsamının sağlıklı olarak belirlenebilmesi yönünden aynı kaydın kapsamında kalan parseller ile ilgili davaların birleştirilmesi hususu düşülmemiştir. Ayrıca belirtmelik tutanağında davacının satıcısı ve aynı zamanda babası ... oğlu ... adına komisyonun 234 sayılı parseli olarak belirtilmiş taşınmazın, kadastroca güneyden komşu 134 ada 101 ve 123 sayılı parseller olarak tespit gördüğü ve niza konusu parsel, davacının babası ...’in kardeşi ... adına belirtilmiş olduğuna göre taşınmazın ...’tan davacı tarafa nasıl geçtiği üzerinde de durulmamıştır....

                  Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 2 parsel sayılı 7.862.489,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadimden beri mera olarak kullanıldığı belirtilerek, mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacılar ... ve ..., çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikale dayanarak, tespitin iptali ile adlarına tescili; davacı ... Köyü temsilcisi de temyize konu taşınmaz bölümünün yayla vasfında olduğunu ileri sürerek, köy tüzel kişiliği adına tescili istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, "davaların birlikte görülmesi" gereğine değinilen bozma ilamına uyularak, davalar birleştirilmek suretiyle yapılan yargılama sonunda davacılar ... ve ...’in davalarının reddine, davacı ......

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... köyü 4004 parsel sayılı 9000 m2 yüzölçümündeki taşınmazın mera niteliğiyle özel sicilinde kayıtlı olduğunu, yörede 1995 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını belirterek mera kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili ve davalıların müdahalesinin men’i istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın özel sicil kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, haksız bir müdahale bulunmadığından müdahalenin men’i isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu