İLGİLİ MEVZUAT: 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 28. maddesinin 3. fıkrasında, 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, 2. fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların, bu Kanunun uygulanmasında banker sayılacakları hükme bağlanmış; olay tarihinde yürürlükte olan 30/09/1983 tarih ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinde de, devamlı ve mutat meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerin ikrazatçı sayılacakları açıklanmıştır. Her iki düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, 6802 sayılı Kanun'un uygulaması bakımından bir kişinin banker sayılabilmesi için aranan koşul, ivaz karşılığı ödünç para verme işinin, devamlı ve mutat meslek halinde yapılmasıdır....
yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/564 Esas KARAR NO: 2024/92 DAVA: Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ: 10/08/2023 KARAR TARİHİ: 31/01/2024 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ, DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip hukuku bakımından şeklen borçlu duruma düşen müvekkili şirketin, maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını, davalının sözde alacağına dayanak gösterdiği ödemeyi dava dışı üçüncü kişi -------- unvanlı yabancı bir şirkete yaptığını, ancak davalı tarafından borçla hiçbir ilgisi bulunmayan müvekkili şirkete yönelik takibe girişildiğini ve usulsüz şekilde yapılan tebligat üzerine kesinleşen icra takibi akabinde müvekkil şirket aleyhine hacizler uygulandığını, önemle belirtmek gerekirse; takibe dayanak belge incelendiğinde söz konusu alacak iddiasının mesnetsiz olduğu ve sözde alacak iddiası ile bunu doğuran borçlandırıcı...
Huzurdaki dava; Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde yer alan mutlak ticari dava değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 23/06/2023 (Ara Karar Tarihi) tarih 2023/410 Esas (Derdest Dava Dosyası) sayılı kararında; "Talep; icra takibinden sonra açılmış olan menfi tespit niteliğinde olup; menfi tespit davasında borçlunun talep edebileceği ihtiyati tedbirler İİK.’nun 72/2 ve 72/3 maddelerinde düzenlenmiştir. Olaya uygulanması gereken İİK.nın 72.maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/565 Esas KARAR NO : 2022/507 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 31/08/2021 KARAR TARİHİ : 14/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Rehin Karşılığı Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin ortağı olduğu şirketin ana ve tadil sözleşmelerinde yazılı işleri yaptığını, son üç yıla ait vergi levhası incelendiğinde beyan olunan matrah hanesinde "matrahsız" yazıldığının görüldüğü, şirketin varlığının devam etmesinin ortaklar açısından bir yararı bulunmadığını, açıklanan bu sebeplerle; davalı şirketin feshini, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça mahkememizde açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı 17/03/2022 tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmakla dosya res' en ele alındı. GEREKÇE: Dava, şirketin feshi istemine ilişkindir....
Para Verme İşleri Hakkında Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte yürürlükten kaldıran 30.9.1983 gün ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 3'üncü maddesinde de, devamlı ve mutad meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerin ikrazatçı sayılacakları açıklanmıştır. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17'nci maddesinin 4'üncü fıkrasının (e) bendinde ise, banka ve sigorta muameleleri vergisinin kapsamına giren işlemler ile sigorta acente ve prodüktörlerinin sigorta muamelelerine ilişkin işlemlerinin katma değer vergisinden müstesna olduğu hükmüne yer verilmiştir....
Limited arasında 05/10/2009 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmediği ve bu borçtan davalının sorumlu olduğuna ilişkindir.Yukarıda ilgili mevzuat hükmüne yer verildiği üzere, "Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler" ile ilgili uyuşmazlıklara bakmakla görevli mahkemenin İstanbul 6, 7, 8 ve 9 nolu Asliye Ticaret Mahkemelerinin (finansal mahkemeleri) olduğu..." gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 25.11.2021 tarihli, 1232 sayılı kararıyla; 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. Maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden,( TTK madde 4/-f: Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemeler) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun , rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ile 969....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2015 NUMARASI : 2014/642-2015/193 Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ödünç sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın işbölümü yönünden bir karar verilmek üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : - K A R A R - Uyuşmazlığın, tacirler arasındaki ödünç sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin bulunmasına, taraflar arasında satış ilişkisi mevcut olmamasına ve davanın itirazın iptali ya da menfi tesbit biçiminde açılmamasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 7.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....