Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre takip borçlusu davalı kooperatifin davalı üyeden bir alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK.'nun 89. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İİK'nun 89/III. Maddesine göre, üçüncü haciz ihbarnamesini alan 3. şahsın 15 günlük sürede menfi tespit davası açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, re'sen nazara alınması gerekir. Somut olayda, davacı üçüncü şahsa haciz ihbarnameleri usulüne uygun tebliğ edilmiş olup, 3. haciz ihbarnamesi 19.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği halde iş bu menfi tespit davası yasal 15 günlük hak düşürücü süreden sonra 22.08.2011 tarihinde açıldığından süresinden sonra açılan davanın reddi gerekirken işin esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

    DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353....

    Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.Zira davalı defterlerinde görünen davalı alacağı 5.945.11 YTL olup bu miktardan bozma kararınızda da sözü edilen iade mallar karşılığı 1.128.62 YTL düşüldüğünde davalı alacağının 4.815.48 YTL olduğu görülecektir. Esasen bu husus yerel mahkeme gerekçesinde de belirlenmiştir.Dava menfi tespit davası olduğuna göre dava konusu icra takibinde talep edilen 8.020.51 YTL’den davalının yukarıda gösterilen alacağı düşüldükten sonra kalan 3.205.00 YTL kadar borçlu bulunulmadığının tespiti yönünde hüküm oluşturulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın yedieminlik ücreti alacağı isteminden kaynaklanmasına, davanın itirazın iptali ya da menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....

          Davacı borçlu, asıl alacağın bir kısmını takipten sonra ödemiş, bir kısım asıl alacak ile işlemiş faiz yönünden iş bu menfi tespit davasını açmıştır.Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmış ve her iki bilirkişi raporunda da davalının faiz alacağı bulunduğu saptanmıştır. Mahkemece bu yönler gözetilmeden menfi tespit talebinin tümüyle kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere açılan dava kira aktinin feshiyle birlikte oluşan menfi zararın tahsili, kira alacağı ve teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir. HUMK.nun 8. maddesinin 2. fıkrasına göre kira sözleşmesine dayanan aktin feshi yahut tespit davaları ile bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davalarda, dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılır. Eldeki davanın yukarıda açıklanan ve mahkemece de kabul edilen niteliği uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmekte olup, mahkemece yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava nafaka borcundan kaynaklanan menfi tespit davasıdır. Davalı tarafından nafaka alacağı nedeniyle Ilgın İcra Müdürlüğü'nün 2021/847 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi ile davacının borçlu olmadığının tespiti için Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan menfi tespit davasında mahkeme tarafından görevsizlik kararı verildiği, her ne kadar icra takibine konu alacak nafaka alacağı ise de bu konuda Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada verilen görevsizlik kararını inceleme görevinin 5. Hukuk Dairesine ait olduğu anlaşılmakla, Dairemizin görevsizliğine, dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- İstinaf incelemesinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı hakkında yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık tahliyeye ilişkin olmayıp, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yöneliktir. 6100 Sayılı HMK'nun Geçici 1. maddesi “ Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz. “ hükmünü içermektedir....

                Davacı menfi tespit davasını, davalının dava konusu alacağı temlik aldığı dava dışı Nazmi Siper'den olan alacağına dayalı olarak takas istemine göre açmıştır. Borçlunun alacaklıya karşı ileri sürebileceği şahsi defileri temlik alana karşı da aynen ileri sürebilmesi mümkündür. TBK'nun 139. maddesi gereğince ( BK'nun 118 m.) takas, borcu söndüren sebeplerden olduğu için davacının takasa dayalı menfi tespit davası açması mümkündür. Mahkemece, davacının takas iddiasına dayanak yaptığı "borç ikrar belgesi" başlıklı belgede borçlu olarak yer alan Nazmi Siper imzasını ikrar ve kabul ettiğine göre bu ikrara değer verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan belge üzerinde imzaları bulunan tanıkların anlatımına dayanarak belgenin geçersiz sayılıp yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu