Az yukarıda açıklandığı üzere borcun ödenmesi halinde menfi tespit davası İİK'nın 72/VI. maddesi hükmünce kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden ve menfi tespit davası da halen derdest olduğundan mahkemece asıl davada davaya istirdat davası olarak devam edilip sonucuna uygun bir hüküm kurulması, birleşen davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak asıl davada istirdat konusunda karar verilmemesi ve hukuki yarar bulunmayan birleşen davada işin esasının incelenmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Mahkemece, toplanan delillere göre; dava konusu bono bedelinin ödendiği, davalının borç miktarının daha fazla olduğunu ispatlayamadığı, davacının yargılama aşamasında 7.455,96 TL ödemede bulunduğundan davanın istirdat davasına dönüştüğü, dolayısıyla bu bedelin davalıdan tahsiline karar vermek gerektiği, yasa gereği menfi tespit davaları için tazminata hükmedilebileceği, istirdat davalarında tazminata hükmetmenin mümkün olmadığı gerekçeleriyle davanın kısmen kabulü ile taleple bağlı kalınarak 7.455,96 TL alacağın ödeme tarihi olan 10.05.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı yan menfi tespit davası devam ederken borcu ödemek zorunda kalmış, işbu menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüştür....
kabul edilmediğinden menfi tespit davasına konu bedeli davalıya ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, davanın istirdat davası olarak görülmesini istemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72/ I. maddesi, “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir....
Mahkemece “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” şeklinde tespitte bulunulmuşsa da dosya içeriğinden bu yönde bir delil bulunmadığından ve bu husus dava konusu olmadığından mahkeme gerekçesinde yer alması doğru olmayıp bozmayı gerektirmekte ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden mahkeme gerekçesinin 2. sayfasında yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.” cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçede yer alan “Sonuç olarak davacı tarafından açılan menfi tespit davası ödemeyle birlikte istirdat davasına dönüşmüştür.”cümlesinin gerekçeden çıkarılarak hükmün bu haliyle düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 18. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....
Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). 19. İİK'nın 72. maddesinin 5. fıkrası gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (İİK m. 72/6). Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur....
Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi İİK'nın 72/VI. maddesinde düzenlenmiş olup, bu madde hükmüne göre borçlu, açtığı menfi tespit davasında ihtiyatı tedbir kararı almamış veya verilen ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması sebebiyle dava konusu borcu ödemek zorunda kalmış olursa menfi tespit davası Yasa gereği kendiliğinden istirdat davasına dönüşür ve davaya istirdat davası olarak devam edilir. Bu durumda İİK'nın 72/VII. maddesindeki 1 yıllık hak düşürücü süre de uygulanmaz. Yukarıda açıklandığı üzere takip konusu borcun itiraza konu 71.443,46 TL'lik kısmının davacı ... tarafından 23.09.2010 tarihinde ödendiği, eldeki davanın ise borcun icra dosyasına ödenmesinden sonra 02.02.2011 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. Borcun ödenmesi dava tarihinden sonra olmadığından davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüşmesi ve davaya istirdat davası olarak devam edilmesi mümkün değildir....
a ait çekin son hamilinin bilinmesi nedeniyle davacıya istirdat davası açması için süre vermiştir. Davacı istirdat davası açacağına menfi tespit ve çek iptali davası açmıştır. Halihazırda ...20. Asliye Ticaret Mahkemesinde zaten açılan bir çek iptali davası var iken aynı çek için açılan ikinci çek iptali davası yönünden derdestlik nedeniyle davanın reddi gerekir. Yine davacı tarafa istirdat davası açması için süre verilmesine rağmen borçlu olmadığının tespiti yani menfi tespit davası açılmıştır. İkisi farklı davalardır. İstirdat çekin iadesi şeklinde bir dava iken borçlu olunmadığının tespiti yani menfi tespit davasında çekin iadesi değil bu çekten davalıya karşı borçlu olunmadığnın tespiti istenir. Taleple bağlılık ilkesi gereği menfi tespit davası açısından değerlendirme yapılması gerekir. Çekin son hamili davalı ...Bankası Anonim Şirketi olmayıp çek ciro silsilesinde de görüldüğü üzere çek aslını mahkememize sunan ...Şirketi'dir....
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....
İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....