Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda dava, yazılı sözleşmeye dayalı konut satışından kaynaklanmayıp, taraflar arasında düzenlenen ve sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı senetlerden dolayı borçlu bulunmadığının tesbiti istemine ilişkin olduğuna göre, uyuşmazlığın genel hükümlere göre Asliye Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 07/04/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tespit davalarında, zamanaşımı iddiasına dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunulamaz. Ne var ki davacı, iddiaları arasında ayrıca çekin hatır çeki olduğunu da ileri sürmektedir. Somut olayda dava konusu çekte davacı keşideci, davalılardan ... ise çeke ciro yoluyla hamil olan kişidir. Süresinde ibraz edilmeyen ve zamanaşımına uğramış olan çekler yönünden taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde keşideci ile hamil arasındaki ilişkinin 6102 sayılı TTK.’nun 732. maddesi çerçevesinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirilmesi ve uyuşmazlığın buna göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme hükümleri gözetildiğinde ispat külfeti keşidecide olup, keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece somut olayda ispat külfeti davacıda olduğu halde, ispat külfeti tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın, yerel mahkemenin de kabulünde olduğu üzere sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin bulunmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışında olup Yüksek 3.Hukuk Dairesinin görevi dahilindedir. Dava dosyası Yüksek 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararı üzerine Dairemize geldiğiden görev uyuşmazlığı Yargıtay Başkanlar Kurulunun 04.02.2010 tarih ve 3 sayılı kararı uyarınca Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca çözümlenmelidir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yüksek 1.Başkanlığa sunulmasına, 16.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Sebepsiz Zenginleşme İddiasına Dayalı) KARAR : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 29/01/2019 tarih ve 2019/56 Esas, 2019/56 Karar sayılı kararının, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin, davacı avukatı tarafından istenilmesi üzerine, Dairemize gönderilen dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi'nin iş bölümü alanı, Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 03/08/2018 tarihli ve 1085 sayılı kararı uyarınca, şahsi haklar, sınırlı ayni haklar, kamu orta malları, gayrimenkul mülkiyetinin sınırları ve miras hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararlara yönelik istinaf başvurularının incelenmesi olarak belirlenmiştir. Aynı kararda, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, 4....

        Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI). İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir....

        Böyle bir borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için menfi tespit davası açabilir ve bu davada hiç değilse icra dairesinin banka hesabına yatan paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (İİK m. 72/III/2.c.) aleyhine yapılmakta olan icra takibinin durdurulmasını ve davayı kazanınca da takibin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için istirdat davası açabilir (İİK m. 72/VII). Borçlunun menfi tespit davası açmış olması hâlinde, menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun ödenmesi üzerine de menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilmelidir (İİK m. 72/VI). İstirdat davası, esasen sebepsiz zenginleşme iddiasına dayanan bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödenmiş olduğu iddia edilen bir paranın geri verilmesi istenir....

          Hukuk Hakimliği Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına karşılık menfi tespit istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 8/1/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olmasına, davacının çekte sıfatının bulunmamasına, mahkemece uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözümlenmiş olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak davası üzerinden ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talep eden ile davalı arasında süre gelen cari hesap ilişkisinin bulunduğu, aralarında faturaya dayalı niza çıktığı, bu niza nedeniyle davalının, davacı hakkında icra takibi başlattığı, başlatılan icra takibine karşı davacının menfi tespit davası açtığı, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/557 Esas 2016/854 Karar sayılı ilamıyla; tarafların cari hesap ilişkisi ve defter kayıtları üzerinden yapılan bilirkişi incelemesine dayalı olarak, davanın kabulüne karar verilerek, davacının davalıya 54.353,99 TL borçlu olmadığının tespitine karar verdiği, kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın Antalya BAM 11....

              Asliye Hukuk Mahkemesi2011/387 E.2011/439 K. sayılı dosyasında menfi tespit taleplerinin kabul edilerek, bu borçlardan sorumlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini, esasen menfi tespit davası sırasında borcun ödenmiş olması nedeni ile davaya istirdat davası olarak devam edilmesi gerekirken, menfi tespit davası olarak devam edildiğini ve davalı şirkete borçlu olunmadığı yönünde tespit hükmü kurulduğunu, sonuçta davalı şirket tarafından haksız tahsil edilen bedellerin iade edilmediğini ve bu suretle davalının sebepsiz zenginleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik 34.150,00 TL'nin 10/04/2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını ve davacının bu davayı açmakta iyiniyetli olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir....

                UYAP Entegrasyonu