ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2022/149 Esas KARAR NO : 2022/411 DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/02/2022 KARAR TARİHİ : 13/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacıların Libya Tobruk'da 2500 m3'lük 2 adet, 5000 m3'lük 4 adet ve 10.000 m3'lük 1 adet su depoları inşaatı demir-kalıp-beton işleri işçiliklerinin yapılması işiyle ilgili olarak 2009 yılı Ocak ayı sonunda Şubat ayı başlarında iş sahibi olarak davalı davalı ... ile görüştüklerini, görüşmelerde davalının yanında ... isimli şahıs davalının danışmanı olarak bulunduğunu, davacılar tarafından teklif sunulduğunu, sözleşme görüşmelerinin başlangıcında ......
Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir....
Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir. Bu düzenlemeden de anlaşılacağı üzere menfi tespit davasında amaç bir hukukî ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/85 Esas KARAR NO : 2021/930 DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 04/01/2017 KARAR TARİHİ : 24/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; Davacının yeğeni olan davalı ... ile diğer davalı arasında kurulacak şirket ve alınacak makinaların bedellerinin davalı tafraından ödenmesi halinde teminat olmak üzere ...'ya vermiş olduğu, vekalet ile ... İlçesi, ......
Şti. borçlarından dolayı davacı hesaplarından kesinti yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davalı bankaya rehin verme yönünde bir talimat da vermediğini, ayrıca davacının SPK’na tabi olduğunu bilen/bilmesi gereken davalı bankanın davacının istisnai haller dışında üçüncü kişiler lehine teminat, rehin, ipotek ve kefalet veremeyeceğini bilmesi gerektiği halde hukuka aykırı işlem yaptığını, belirterek rehin sözleşmesi ve genel kredi sözleşmeleri kapsamında davacının müteselsil borçlu/kefil/rehin veren sıfatları ile sorumlu olmadığının tespiti ile, davacıdan haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil edilen tutardan şimdilik 10.000.-TL’nin kesintinin yapıldığı tarihten itibaren avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 14.03.2016 tarihli dilekçesinde, hakları atiye kalmak kaydıyla menfi tespit taleplerinden şimdilik vazgeçtiklerini, haksız fiil nedeniyle tahsil edilmiş bedelin tahsilini talep ettiklerini belirtmiştir....
HSK'nin 25/11/2021 tarih ve 1232 sayılı kararı kararı uyarınca ''1) 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. Maddelerinden, 3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142....
, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/803 Esas KARAR NO:2022/1161 DAVA:Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (Tazminat) DAVA TARİHİ:10/03/2017 KARAR TARİHİ:30/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 - 969) (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile dava dışı ... İhracat...A.Ş arasında 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu çerçevesinde düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmeleri akdedildiğini, bu sözleşmelerden doğmuş ya da doğacak olan her türlü borcun teminatını teşkil etmek üzere davalı ile "Rehin ve Blokaj Sözleşmesi" imzalandığını, Rehin ve Blokaj Sözleşmesi ile dava dışı ... İhracat...A.Ş'nin davalı bankanın ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
İLGİLİ MEVZUAT: 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 28. maddesinin 3. fıkrasında, 2279 sayılı Kanuna göre ikraz işleriyle uğraşanlarla, 2. fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların, bu Kanunun uygulanmasında banker sayılacakları hükme bağlanmış; olay tarihinde yürürlükte olan 30/09/1983 tarih ve 90 sayılı Ödünç Para Verme İşleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesinde de, devamlı ve mutat meslek halinde, faiz veya her ne ad altında olursa olsun bir ivaz karşılığı veya ipotek almak suretiyle, ödünç para verme işleriyle uğraşan veya ödünç para verme işlerine aracılık eden ve kendilerine faaliyet izni verilen gerçek kişilerin ikrazatçı sayılacakları açıklanmıştır. Her iki düzenlemenin birlikte değerlendirilmesinden anlaşılacağı üzere, 6802 sayılı Kanun'un uygulaması bakımından bir kişinin banker sayılabilmesi için aranan koşul, ivaz karşılığı ödünç para verme işinin, devamlı ve mutat meslek halinde yapılmasıdır....