in kusurlu ve sorumlu olduğu, davanın da bu davalılarca kabul edildiği, bağımsız bölümün tahsisinin mülkiyeti geçirmeyeceği, mülkiyetin kooperatif adına kayıtlı olması nedeniyle alacaklıların haciz uygulattırmalarının yasal olduğu, haczin kaldırılması ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerin usule ve kanuna uygun düşmediği gerekçesiyle, tescil istemi yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece, tescil yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemnin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.02.2013 tarih ve 2012/6450-2013/493E-K sayılı ilamıyla onanmıştır. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Alacaklı vekili , icra müdürlüğünün 24/05/2021 tarihinde takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verdiğini , bu nedenle borçlunun şikayet başvurusunda bulunmasında hukuki yararının olmadığını beyan etmiş ise de, takibin durdurulması ile takibin kanunen durması gerektiği devrede haczedilen malın üzerindeki haczin kaldırılmasının sonuçları farklı olduğundan borçlunun şikayette hukuki yararı vardır.Diğer taraftan, menfi tespit kararından sonra haciz konulduğundan anılan haczin kaldırılması için menfi tespit ilamının kesinleşmesi gerekmez. Şayet menfi tespit kararından önce haciz konulmuş olsaydı ancak o zaman haczin kaldırılması için menfi tespit ilamının kesinleşmesi gerekirdi. Somut olayda, söz konusu haczin uygulanması başlangıcından itibaren hukuka aykırıdır. Bu nedenlerle , yerel mahkeme kararında kamu düzenine aykırı bir hususta olmadığı gözetilerek HMK.nun 353- 1- b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
in kusurlu ve sorumlu olduğu, davanın da bu davalılarca kabul edildiği, bağımsız bölümün tahsisinin mülkiyeti geçirmeyeceği, mülkiyetin kooperatif adına kayıtlı olması nedeniyle alacaklıların haciz uygulattırmalarının yasal olduğu, haczin kaldırılması ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti taleplerin usule ve kanuna uygun düşmediği gerekçesiyle, tescil istemi yönünden davanın kabulüne, menfi tespit ve haczin kaldırılması istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, ihtiyati haciz kararı verilmeden önce İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesine açılan menfi tespit davası sırasında verilen ihtiyati tedbir uyarınca icra takibinin durdurulmasına da karar verildiğini, tedbir kararına rağmen ihtiyati haciz kararı verilemeyeceğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, ihtiyati haciz kararı verilmesinden önce açılan menfi tespit davasında icra takiplerinin İİK.’nun 72/2. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir yoluyla durdurulduğu belirtilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. İhtiyati haciz geçici hukukî himaye tedbiri olup, icra takip işlemi niteliğinde bulunmadığından, açılan menfi tespit davası nedeniyle İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen tedbir kararı gerekçe gösterilerek ihtiyati haczin kaldırılması usul ve yasaya aykırıdır....
İhtiyati hacze itiraz edenler vekili, bankaya karşı açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/300 E. sayılı dosyasında muteriz şirket tarafından menfi tespit davası açıldığı ve icra takibi yapılmaması için ihtiyati tedbir kararı verildiği gerekçesiyle muteriz şirketin itirazının kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına, muteriz ... tarafından menfi tespit davası açılmadığından ve diğer itirazların da İİK'nun 265. maddesi kapsamında olmadığından ...'ın itirazının reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir....
Dava dosyası incelendiğinde, ödeme emrinin iptali, uygulanan haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılması, ... Bank A.Ş. Genel Müdürlüğü hesabına yapılan haczin kaldırılması ve borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olup, mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davacı aleyhine usulüne uygun bir takip bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek, davacının ... AŞ de bulunan hesaplarına haciz konulması yönündeki işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmış olup, her ne kadar haczin iptali yönündeki karar Dairemizce yerinde görülmüş ise de; borçlu bulunmadığının tespiti isteği bir menfi tespit talebi olmakla, bu konu hakkında herhangi bir hüküm kurulmaması, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verdiğinden, menfi tespit talebi yönünden de bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmektedir. ./.. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Bu durumda, menfi tespit davasında verilen tedbir kararı süresince satış isteme süreleri işlemeyeceğinden haczin düştüğünden bahsedilemez. O halde mahkemece, haczin düşmemesi nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, konusuz kaldığı gerekçesi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu vekili, menfi tespit davası kabul edilmesine rağmen haczin ortadan kalktığına dair herhangi bir bildirim yapılmadığından ve bankalar sisteminde haciz ve icra takibi açık göründüğünden borçlu açısından itibar kaybına yol açan görüntü oluştuğunu, İcra müdürlüğünce 3. şahıstan, haczin kaldırılması yönünde bir yazı talep edildiğini, bu talebin reddi işleminin hukuka aykırı olduğu iddia edilmiştir. Menfi tespit davasını düzenleyen İİK'nın 72/5. maddesine göre; "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir.". Bu durumda, İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesinde yer alan ve yukarıda belirtilen yasal düzenleme uyarınca, menfi tespit davasının kabul tarihi itibariyle, takip derhal durur. Takibin durması, menfi tespit davasının kabulüne ilişkin kararın yasal ve zorunlu sonucudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi Tespit KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hükmen kesinleşen alacak hakkında İcra Müdürlüğünde yapılan icra takibine karşı itirazla birlikte davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit), haczin kaldırılması ve icra takibinin iptaliyle % 40 tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARARI Uyuşmazlık 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunu (...nun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) uyarınca yapılan takiplerden kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) babından menfi tespit talebine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi ... 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın ... 10. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....