Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir. Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki yazıya ve imzaya itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209. maddesinin uygulanması gerekmektedir....

    Yapılan yargılama sonucunda davanın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olması nedeniyle ortaklığı oluşturan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığının mevcut olduğu, 07/07/2011 tarih ... yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin davada dava dışı ... şirketinin işbu davaya muvafakat etmesi gerektiği, verilen kesin süre içerisinde sunulan muvafakat belgesinin fotokopi olduğu ve belgenin ... şirketi yetkilisi veya vekili tarafından sunulmadığı, bu şekilde kesin süre içerisinde muvafakat sunulmasından ve taraf teşkili sağlanmasından bahsedilemeyeceği, davacının adi ortaklıktan kaynaklanan davayı açmasında tek başına aktif husumetinin bulunmadığı" gerekçesiyle, aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki ve 21.11.2022 tarihli dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, İlk derece Mahkemesince 01.03.2023 tarihli celsede "..." için "......

      Mahkemece adi ortaklığın feshi ile ilgili dava müracaata kalıp yasal süresi içinde yenilenmediği gerekçesiyle ortaklığın feshi ile ilgili davanın açılmamış sayılmasına, ortaklığın vergi, prim ve telefon borçları nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemelerden dolayı davalı hisselerine düşen kısımların ödetilmesine karar verilmiştir. Adi ortaklıkta fesih ve tasfiye olmadan alacak konusunda karar verilemez. Adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemleri resen fesih ve tasfiyeyi gerektirdiğinden sadece davacı vekilinin bu konudaki beyanı esas alınarak adi ortaklığın feshi talebi konusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir....

        Davalı vekili, müvekkiline ait ...plakalı kamyonların 2012 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarında İskenderun Belediyesi içme suyu şebeke inşaatı yapım işinde kullanılarak müvekkiline bağlı işçilerin SMS İnşaat-Şura İnşaat adi ortaklığınca çalıştırılmış olması nedeniyle hak edişlerinin ödenmemesi üzerine adi ortaklığı oluşturan şirketler aleyhine ilamsız icra takibi yaptığını, müvekkilinin takipten önce adi ortaklıktan alacaklarını talep ettiğini, bu konuda adi ortaklığa İskenderun 3. Noterliğinin 24591 yevmiye numaralı ihtarnameyi gönderdiğini, tebligatın 18/11/2013 tarihinde şirket adresine yapıldığını, Adi Ortaklıkta çalıştığının puantaj defterlerinde belli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma , benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı ...'ın Yaşarhan İnşaat (...) Firmasına iş yapıp yapmadığı yada bu firmadan alacaklı ise tahsili için ne gibi işlemler yaptığı ve davalı ...'...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili firma aleyhine davalı tarafından başlatılan icra takibinin dayanağı bonoların müvekkili ve dava dışı şirket tarafından kurulan adi ortaklığı temsile yetkisi olmayan ... tarafından keşide edildiğini, müvekkilinin ortak girişim adi ortaklığından ayrıldığını, ayrıca bonoların lehtarı dava dışı ... Teknik Ltd....

            Dava dilekçesinde verilen senetlerle ilgili olarak müvekkilinin dolandırıldığını, yalan söyleyerek kandırıldığını, senetlerin Süleyman'a teminat olarak verildiğini ileri sürmekle birlikte açık biçimde senetlerden borçlu olmadığına ilişkin menfi tespit talebi bulunmamaktadır. Ancak davacı vekili 5.000,00 TL manevi tazminat yanında senet tutarı olan 50.000,00 TL olmak üzere toplam 55.000,00 TL üzerinden harç yatırdığına göre davalı Süleyman bakımından verilen senetler için menfi tespit niteliğinde dava açtığının kabulü gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz olarak sunduğu 21/05/2018 tarihli dilekçesinde senetlerin iptaline karar verilmesini istemiş, fakat davalı Süleyman vekili menfi tespit istemi bulunmadığından bahisle muvafakat etmediğini beyan etmiştir. Davaya konu senetlerin her ikisi de yukarıda da belirtildiği gibi 14/05/2012 tarihinde tanzim edilmiştir....

            Yine her ne kadar menfi tespit davası, İİK da özel olarak düzenlenmiş ise de borçlu olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit davasında; ödeme borcun sona ermesi, edimin ifa edilmemesi başta olmak üzere pek çok iddia gerek borcun dayanağı olan belgeye ilişkin def’ilerden gerekse kişisel def’ilere ilişkin olabilir. Halbuki icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe dayanak senetteki yazıya ve imzaya itiraz hususu HMK’nın 209.maddesinde özel olarak düzenlendiğinden yazı veya imza inkarına dayalı menfi tespit davalarında takip dayanağı belgedeki imzaya ve yazıya itiraz bulunduğu takdirde bu konuda özel hüküm olan HMK’nın 209. ve 389. maddelerindeki düzenlemeler gözönünde bulundurulması gerekmektedir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP : DAVACILAR : 1- 2- VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ: DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: (I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; davacılardan ...'nın yetkilisi olduğu diğer davacı ... İnşaat A.Ş. ile davalı ...' ün ortaklarından olduğu ... Ltd. Şti. arasında Konya . Noterliği 23.03.2015 tarihli ... yevmiye numaralı adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, bu adi ortaklık sözleşmesi ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... Ada ... Parselde kayıtlı olan arsa üzerine İnşaat yapım İşi için imzalandığını, anılan bu adi ortaklık sözleşmesinin 6. maddesine göre ... Ltd. Şti., ... Ltd. Şti. adi ortaklığı ..., ... ve ...'...

                Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklıktan 1998-2000 yılları arasında doğan gelir bulunduğu, fazlasını saklı tutmanın zamanaşımını kesmeyeceği kabul edilerek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, Ayvalık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/382 Esas, 2007/ 566 Karar sayılı dava dosyasında, adi ortaklıktan kaynaklanan alacağını istediği ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tuttuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece de, adi ortaklığa yönelik maddi olguların sübut bulması ve iç ortaklığın sona ermesi nedeniyle aktif ortağın şirketi tasfiye etmesinin zorunlu olmadığının gerektiği kabul edilmiş ve bu hukuki neden altında hüküm kurulmuştur. Kural olarak Borçlar Kanunu'nun 535/7. maddesine göre, fesihte, ortaklık bu yönü tespit eden mahkeme kararının kesinleşmesi tarihinden itibaren fesih edilmiş sayılır ve feshin hukuki hüküm ve neticeleri bu tarihten itibaren başlar....

                  Gereği görüşüldü; Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, davacıya bu ortaklık nedeniyle herhangi bir bedel verilmediği, doğan gelir üzerinde davacının 1/3 hakkı bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalılardan ... temyiz etmişlerdir. Dosya kapsamına göre taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisi ve fırının bir müddet ortak çalıştırıldığı sabittir. Davacı ortaklığa katılma payını istediğine göre bu talebi aynı zamanda adi ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsamaktadır. Davanın bu şekilde hukuki nitelendirmesinin yapılmasının gerekliliği karşısında mahkemece adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmelidir. Adi ortaklığın ne şekilde sona ereceği BK'nun 535. maddesinde, tasfiyesinin nasıl yapılacağı da 538. vd. maddelerinde gösterilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu