Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesinin temel görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 2020/1 sayılı Kararında belirtildiği üzere "Sosyal Güvenlik Hukuku"ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Dava, 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan alacak istemine ilişkin olup, 23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca temyiz incelenmesi işi; Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve en son iş bölümü kararı gereğince niteliği bakımından, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 17. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanun'da, İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır....

      Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

        Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, asıl borçlu yönünden yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak açılacak davaların 7 günlük hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de; 3. şahıslar yönünden dava açmanın aynı süre ile sınırlandırılması aksine bir kuralın gerek 6183 sayılı gerekse 506 sayılı Yasa'da yer almaması nedeniyle doğru değildir....

        Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 09.07.2008 gün ve 2007/502-2008/211 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... tarafından 1608 Sayılı Yasaya binaen kesilen idari para cezalarının itiraza uğramadan kesinleşmesi nedeniyle tahsili için genel haciz yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptâli ve takibin devamı ile %40 icra inkâr tazminatı talebiyle dava açılmıştır. Açılan davada, borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı, 6183 Sayılı Yasa uyarınca takip yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olup, ortada 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan takip ve uyuşmazlık bulunmadığından temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi’ne aittir....

          Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 09.07.2008 gün ve 2007/501-2008/214 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... tarafından 1608 Sayılı Yasaya binaen kesilen idari para cezalarının itiraza uğramadan kesinleşmesi nedeniyle tahsili için genel haciz yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptâli ve takibin devamı ile %40 icra inkâr tazminatı talebiyle dava açılmıştır. Açılan davada, borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı, 6183 Sayılı Yasa uyarınca takip yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olup, ortada 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan takip ve uyuşmazlık bulunmadığından temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi’ne aittir....

            Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 09.07.2008 gün ve 2007/499-2008/216 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... tarafından 1608 Sayılı Yasaya binaen kesilen idari para cezalarının itiraza uğramadan kesinleşmesi nedeniyle tahsili için genel haciz yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptâli ve takibin devamı ile %40 icra inkâr tazminatı talebiyle dava açılmıştır. Açılan davada, borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı, 6183 Sayılı Yasa uyarınca takip yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olup, ortada 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan takip ve uyuşmazlık bulunmadığından temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi’ne aittir....

              Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 09.07.2008 gün ve 2007/496-2008/217 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... tarafından 1608 Sayılı Yasaya binaen kesilen idari para cezalarının itiraza uğramadan kesinleşmesi nedeniyle tahsili için genel haciz yoluyla yapılan icra takibine itiraz üzerine itirazın iptâli ve takibin devamı ile %40 icra inkâr tazminatı talebiyle dava açılmıştır. Açılan davada, borçlu hakkında genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı, 6183 Sayılı Yasa uyarınca takip yapılması gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olup, ortada 6183 Sayılı Yasadan kaynaklanan takip ve uyuşmazlık bulunmadığından temyiz incelemesi görevi Dairemize ait olmayıp, Yargıtay Yüksek 3. Hukuk Dairesi’ne aittir....

                Dava konusu olayda, davalı tarafça yapılan tahakkuka ilişkin borcun bulunmadığı yönündeki iddianın 6111 sayılı kanun kapsamında kaldığı; davacının, tasfiye yasası niteliğinde bulunan 6111 sayılı yasadan yararlanma hak ve imkanına sahip olduğu sabittir. Hal böyle olunca, davacının hükümden sonra yürürlüğü giren 6111 sayılı yasadan yararlanmak için ilgili mercie müracaatının olup olmadığı, müracaatı var ise idarece bu hususta verilmiş bir karar olup olmadığının tesbiti zorunludur. Mahkemece, davacının, 6111 sayılı yasadan yararlanmak için davalı idareye müracaat edip etmediğinin belirlenmesi gerekir. Davacının temyiz talebinin bu yönden kabulü mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Menderes Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 06.07.2010 gün, 2010/5895-6483 sayılı, 3.Hukuk Dairesinin 01.06.2010 gün, 2010/8796-9702 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 20.04.2010 gün, 2010/4744-5078 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, özel yasadan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, sulh hukuk mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 3.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 3.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu