Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 21.07.2010 gün ve 153-320 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 Sayılı Kanun'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olmakla kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Şti. vekili Avukat Rıdvan Yavaşcan tarafından, davalı ... aleyhine 07/02/2014 gününde verilen dilekçe ile 6183 sayılı Kanun'un 79 maddesinden kaynaklanan menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 07/03/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

        İş bu gerekçeden yola çıkılarak mevcut olayımızda mutlak ticari dava sayılan hallerin olmadığı, bir hukuki işlemin TTK kapsamında kaldığının sayılabilmesi için bu kanunda sayılan hususlar ile ticari işletmeyi ilgilendirmesi gerektiği, 6183 sayılı yasanın 79/4 maddesinde "Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirgesinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirgesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır." hükmü gereği davanın 6183 sayılı yasanın 79/4....

          Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

            Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

              Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasadan kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı vergi borçlusunun vergi borcundan ötürü tebliğ edilen haciz bildirisine karşı yasal süresinde itiraz edilememesi sonucu mal ellerinde ve borç zimmetlerinde sayılmış ise de, dava dışı vergi borçlusuna borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece haciz bildiriminin tebliğ edildiği tarihte dava dışı vergi borçlusunun davacı bankadan herhangi bir alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/287 ESAS - 2020/54 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit (6183 Sayılı Kanundan Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun 353/1(b-1/son) cümle uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi; G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davalı kuruma vergi borcunun olduğunu, davalı Kurumun 6183 Sayılı Kanun uyarınca diğer davalı hakkında takip başlattığını, anılan borçtan dolayı müvekkiline 291.736,26 TL tutarlı haciz ihbarnamesi gönderdiğini, müvekkilinin ihbarnameye yedi günlük itiraz süresini kaçırdığını, ancak davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını...

                  Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı). 6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir....

                    UYAP Entegrasyonu