Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu 6183 sayılı Kanun'un 10. maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir (m.79/4). 506 sayılı Kanun'un 80. maddesinde 3917 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca, Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, 6183 Sayılı Yasının 79.maddesi kapsamında menfi tesbit istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 10.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “…Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 29.07.2010 gün ve 2009/21-2010/296 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava 6183 Sayılı Yasa'nın 79. maddesine göre açılan menfi tespit istemine ilişkin olduğundan temyiz inceleme görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelenmesi yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 23.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu İsmail Kaşlı hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna borçları olmadığının 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesine dayalı haciz bildiriminden kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkin olup; Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi uyarınca davanın temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine görmektedir. Ancak, dosyanın Yargıtay 13, 4 ve 17. Hukuk Daireleri tarafından, davaya ilişkin temyiz incelemesinin işbölümü alanlarına görmediği yönündeki kararları üzerine Dairemize gönderildiği, 27.01.2011 tarih ve 2 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararının ise, dairelerce görevsizlik kararı verildiğinde, üçüncü dairece başka bir daireye gönderme kararı verilmeden, dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gereğini öngördüğü gözetilerek; görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Şti'nden herhangi bir alacağı bulunmadığından haciz ihbarnamesi gereğince davalı kuruma borçlu olmadığının tespiti ile 24.548,83 TL'nin dava tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı (Maliye Bakanlığı) kurumdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı Maliye Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri üzerinde bırakılması gerekir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre 30 Ağustos Vergi Dairesi Müdürlüğünden davacı bankaya gönderilen 16.5.2009 tarih 7037,7054 ve 7086 sayılı yazıların konusunun “mal varlığı araştırması” başlığını taşımasına rağmen içeriğinin “6183 Sayılı Yasa gereğince haciz konulmuştur ve 79.madde gereğince 7 gün içinde bilgi verilmesi “ şeklinde olması nedeniyle yazının haciz bildirimi olduğunu söylemenin mükün olmadığı, bu hususu tesbit ettirmede davacı borçlunun hukuksal yararı mevcut olmakla birlikte menfi tesbit davası açmanın ön koşulunun oluşmadığı, terditli taleplerde öncelikle incelenmesi gereken hususun yazının haciz bildirimi sayılamıyacağının tesbiti kabul edilerek ve haciz bildirimi niteliğinde bulunmadığının tesbiti olduğu gerekçesiyle Kütahya 30 Ağustos vergi Dairesinden davacı banka şubesine gönderilen 16.5.2009 tarih 7086, 7054, 7037 sayılı yazıların 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi anlamında haciz bildirimi niteliğinde bulunmadığının tesbitine karar verilmiş; hüküm, davalı...