Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 17/03/2021 gün ve 2019/370 E ve 2021/70 K sayılı kararı ile, davanın konusuz kalması sebebi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, gerekçeli karar taraflara tebliğ edilerek süresi içinde davalı Vergi Dairesi'nce istinaf yoluna başvuru dilekçesi sunulduğu görülmüştür. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı Vergi Dairesi vekilinin istinaf dilekçesi ile özetle; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması talep edilmiştir. DELİLLER: 6183 SK, Yargıtay kararları ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir....

Ancak; Eldeki dava 6183 sayılı Yasa'nın 79. maddesi hükmüne göre açılmış ve davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup, davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacı lehine vekalet ücretinin hüküm altına alınmaması gerekir. Davalı T3 aleyhine yargılama masrafları ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır ( bkz. Y. 4. HD'nin 2020/1312- 4604 E ve K sayılı, 2020/874- 3781 E ve K sayılı ve Y. 17. HD'nin 2016/16347 E ve 2019/4267 K sayılı ilamları). Ne var ki belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca hüküm fıkrasındaki bu eksikliğin istinaf aşamasında yeniden esas hakkında karar verilerek giderilebileceği anlaşılmakla, aşağıdaki gibi hüküm fıkrası düzeltilmek sureti ile davalı tarafın istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir. . İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanunun 72. maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 79. maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin ./.....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Tebliğ Edilen Ödeme Emrinin İptali ve Menfi Tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Tebliğ Edilen Ödeme Emrinin İptali ve Menfi Tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir. 6183 sayılı Yasanın 79/III. maddesi uyarınca alacaklı kamu idaresi tarafından kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü kişi, aynı bentte gösterilen nedenlere dayanak haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak itiraz edebilir. Aynı maddenin IV. bendine göre de herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açma hakkına sahiptir....

    Şti'nin 22.165,60 TL tutarındaki borcu nedeni ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Yasanın 79. maddesine göre müvekkil şirket nezdindeki her türlü hak ve alacaklarına haciz konulduğunu, söz konusu 30/01/2013 tarihli haciz bildiriminin müvekkil şirkete 13/02/2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen 7 gün içerisinde müvekkil şirketçe cevap verilmediğini ve 15 gün içerisinde ödeme belgelerinin ibraz edilmediği gerekçesi ile 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi gereğince mal yedinde ve borç zimmetinde sayıldığını ve şirket hakkında 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulandığını, müvekkili şirkete 13/02/2013 tarihinde tebliğ edildiği belirtilen haciz bildirimi yazısının şirketin eski adresine tebliğ edildiğini, oysaki tebligatın yapıldığı tarihte davacı şirketin adresinin değişmiş olduğunu, bu adres değişikliğinin de Ticaret Sicil Gazetesi'nin 21/12/2012 tarih ve 8198 sayılı nüshasının 881 sayfasında ilan edildiğini belirterek davacı şirketin, Gelir İdaresi Başkanlığı, Hatay Vergi...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 79. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 09/12/2020 gün ve 2020/1238- 2020/4256 sayılı ilamıyla düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

        Hukuk Dairesinin temel görevi 22 Ocak 2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19 Ocak 2015 tarih ve 8 sayılı Kararında belirtildiği üzere “Sosyal Güvenlik Hukuku”ndan kaynaklanan davalarla sınırlıdır. Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesinden kaynaklı menfi tespit istemine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 28/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Dava dava dışı şirkete borçlu olunmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası, davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının tespiti için açılan davadır. Borçlu icra takibinden önce veya sonra borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir. İİK’da düzenlenen menfi tespit davası gerek maddi hukuk, gerekse usul hukuku bakımından genel hükümlere tabîdir. Görevli mahkeme ise, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 2. maddesine göre, takip konusu alacağın miktarına bakılmaksızın asliye hukuk mahkemeleridir. Yalnız kira ilişkisinden doğan alacaklar için açılan menfi tespit davasında görevli mahkeme HMK’nın 4/a maddesi gereğince sulh hukuk mahkemesidir. Ticarî dava niteliğinde olan menfi tespit davaları ise asliye ticaret mahkemelerinde görülür....

          A.Ş. adına 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun' un 79' uncu maddesi uyarınca düzenlenen ve 21.11.2017 tarihinde tebliğ edilen 15/11/2017 tarih ve 125671 sayılı haciz bildirisi üzerine davacı tarafından işbu menfi tespit davası açıldığını, davacının Dairemizin 692 005 3202 vergi kimlik numaralı mükellefi Levent ÖZGÜÇLÜ'den 2016 takvim yılı içinde katma değer vergisi hariç 12.850,00 TL tutarında mal ve hizmet satın aldığı Bs, Ba formlarından tespit edildiğini, yapılan bu tespit üzerine davacıya söz konusu alacağın haczedildiğine ilişkin 15.11.2017 tarih ve 125671 sayılı istihkak haczi yazımız 21/11/2017 tarihinde elekronik ortamda tebliğ edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından tevdii edilen 22.01.2018 tarih ve 17160 sayılı dilekçeyle her ne kadar haciz bildirisine itiraz edilse de davacının bu itirazı 6183 Sayılı Yasanın 79'ncu maddesinde belirtilen süreden sonra olduğunu, davacının süresinde itiraz etmemesi üzerine bu sefer davacı adına 09.01.2018 tarih ve 2018010966VUO...

          UYAP Entegrasyonu