Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Açılan davanın kabulü ile; davalı idare tarafından düzenlenen 19/06/2017 tarih ve 2020 sayılı, 81.731,04 TL'lik haciz bildiriminden kaynaklı olarak davacının borçlu olmadığının tespitine," karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. Maddesine atıfta bulunarak, davacı yanın kanunda tanınan 7 günlük süreyi kaçırdığını, bu sebeple ödeme emrine konu borcun tamamının davacının zimmetinde sayılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesinin kararının yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesine dayanan menfi tespit istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.02.2011 gün ve 98-35 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun'un 79. maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Başka bir anlatımla, 6183 sayılı Kanunda, 2004 sayılı Kanununun 72’nci maddesine koşut bir düzenleme bulunmadığı gibi, 6183 sayılı Kanunda menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi” başlıklı, 08.04.2006 günü yürürlüğe giren 5479 sayılı Kanunun 5’inci maddesi ile değiştirilen 79’uncu maddesinde “… Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna, borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. …” düzenlemesi ile yalnız üçüncü kişiler yönünden yer verilmiş, bu hak ve olanak, kamu alacağı borçluları için tanınmamıştır....
Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (Halil Özdemir; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.3.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....
Dava 6183 Sayılı AATUHK'nun 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davalı idare harçtan muaf olduğu gibi, eldeki dava 6183 sayılı yasanın 79. maddesi hükmüne göre açılmış olup davacı haciz bildirisine süresinde itiraz etmemiş olup davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden yargılama giderleri üzerinde bırakılması gerekir....
Dava, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesi kapsamında açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Eldeki uyuşmazlığın 6183 sayılı Yasanın 79 maddesinin 4. fıkrasında dayanağını bulan ve bir yıllık süre içerisinde genel mahkemede açılması gereken menfi tespit davası niteliğinde olduğu, sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemesinin görevli olmadığı belirgin ise de, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 16/05/2018 tarih 2015/18148- 5099 Esas-Karar sayılı ilamına uyularak Karabük 1....
Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa'ya dayalı menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, dava dışı kamu borçlusu ... Elektrik...Ltd.Şti hakkında 6183 sayılı Yasa'ya göre takip yapıldığını ve müvekkiline anılan yasanın 79.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak süresinde itiraz edilemediğini kamu borçlusuna bir borçları olmadığından 6183 sayılı Yasa'nın 79.maddesi gereğince borçlu olmadıklarının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare vekili, davacının haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediğinden alacağın zimmetinde sayıldığını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 28/06/2019 tarih ve 92515 sayılı haciz ihbarnamesinin davacı şirkete 03/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, 6183 sayılı kanunun 79. Maddesi üzerine 1 yıl içerisinde menfi tespit davasının açılması gerektiğini ancak davacı şirketin iş bu davayı 25/09/2019 tarihinde açtığını, bu sebeple 6183 sayılı AATUHK'nın 79. Maddesi uyarınca davanın hak düşürücü sürede açılmaması sebebiyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davanın kabulü ile; davacının T3 Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğünce düzenlenen 28/06/2019 tarih, 45887390- 250.04- E.92515 sayılı ödeme emri nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verildiği görüldü....