Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nce açılan itirazın iptali davasında ...'ya usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptı ile duruşma tarihini bildirir çağrı kağıdının tebliğ edildiğini, buna rağmen 8 ay sonra süreci sürüncemede bırakmak için iş bu menfi tespit davasını açtığını, alacaklının itirazın iptali davası açmasından sonra, borçlu tarafından menfi tespit davası açılamayacağını, bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerek doktrinde ve gerekse uygulamada tereddütsüz kabul edildiğini, Yargıtay’ın farklı daireleri çeşitli kararlarında “hukuki yararın dava şartı olduğunu (HMK'nın 114/1-h maddesi), itirazın iptali davası devam ederken borçlu tarafından açılmış olan menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini’’ belirtildiğini, Öncelikle dosyanın Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... Esas sayılı dosyaları arasında hukuki irtibat bulunduğundan mahkemenize ait dosyanın Bakırköy .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .......

    Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, cari hesaptan kaynaklanan 6.100 TL.alacak gözükse de İcra takibine konu alacağın açıkça 16.02.2007 tarihli 865432 nolu faturaya dayandırıldığı, bu faturadan sonra da mal alış verişinin devam ettiği 7 adet fatura daha kesildiği menfi tespit davasının davacısı, birleşen itirazın iptali davasının davalısının yaptığı ödemeler nazara alındığında takibin Dayanağı fatura bedelinin fazlası ile ödendiği gerekçeleri ile menfi tespit davasının kabulüne, icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine, birleşen itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş, hüküm asıl davanın davalısı birleşen davanın davacısı vekilince temyiz edilmiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, " icra hukuk mahkemesinin itirazın kaldırılması talebine karşı verdiği kararlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemektedir. Alacaklı, süresi içerisinde İİK m. 67'ye göre itirazın iptali davası yahut genel hükümlere göre alacak davası açabilmektedir. Maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyen bir karar ile verilen icranın iadesi kararının yerindeliğinin denetimi mahkememizce yapılamamaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere davacı işbu dava ile itirazın iptali yahut alacak talep etmemiş, yalnızca menfi tespit talebinde bulunarak alacağının varlığını kanıtlamaya çalışmıştır. Öncelikle kanımızca icra dairesinin yaptığı idari işlemin denetlenmesi gerekmektedir. Bu aşamanın atlanması halinde işbu dosyada menfi tespit kararı ile takibin iptali kararı verilir ise tüm takibin iptal edilecek olmasından dolayı davacının takibi de iptal edilecek ve muhtemel hakları zayi olabilecektir....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/418 E., 2012/25 K., sayılı 28.05.2008 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda anılan mahkemece 29.07.2009 tarihinde davanın kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı banka vekilince temyiz edilmiş, karar kesinleşmeden 20.04.2010 tarihinde takip borçlusu davacılar tarafından işbu menfi tespit davası açılmıştır. Bir davada hukuki yararın bulunması dava şartıdır. Somut olayda, daha önce açılıp görülen kesinleşmemiş olsa da itirazın iptali davasında davalı olarak borçlu olmadıklarını savunma imkanına sahip olan dosyadaki davacıların, itirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        nun 72 maddesi uyarınca menfi tespit davası açan borçlunun tazminat isteme hakkı vardır. Anılan maddenin .... fıkrası aynen; “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.” hükmünü içermektedir. Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötüniyetli olmasıdır....

          Menfî tespit davası ile itirazın iptali davasından hangisinin önce sonuçlandığına göre, kesin hükmün kesin delil niteliği ile dava şartı niteliğini ayrı ayrı değerlendirmek gerekir. Kesin hükmün kesin delil niteliği ile olumsuz dava şartı olması birbirinden farklı kavramlardır. 5.3. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkân söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

            Tespit davalarında hukuki yararın bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasın-da hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki durumu tehlikede ise veya belirsizlik içeriyorsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilmelidir. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin seyrine göre hukuki yararın varlığı farklılık arz eder . İlamsız icra takibine itiraz etmeyen veya edemeyen borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu varsayılır....

              "İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Menfi tespit davası, taraflar arasında derdest itirazın kaldırılması iflas davasında menfi tespit davasındaki iddianın savunma sebebi olarak ileri sürülebileceği gerekçesiyle reddedilmiştir. Menfi tespit davasının açılmasında davacının dava tarihi itibariyle hukuki yararının bulunması gerekir. İİK.nun 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali ve İİK.nun 158 ve 173. maddelerinde düzenlenen itirazın kaldırılması ve iflas davasından sonra menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Somut olayda kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip 10.08.2005 tarihinde başlatılmış olup, menfi tespit davası 18.08.2005 tarihinde açılmıştır....

                Ticaret Mahkemesi’nin 2001/537 Esas, 2002/954 Karar sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığını ve davalının menfi tespit davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, feragatın kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağından ve davalının borcunun tanık Halil İbrahim Yener’in beyanı ile de doğrulandığından davalının çekten dolayı borçlu olduğunun kabulüne, itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren % 43 ve değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 2006/4625 Esas, 2006/11739 Karar Sayılı 08.12.2006 tarihli ilamında belirtilen nedenlerle bozulmuştur....

                  Mahkeme tespit davalarında bu arada menfi tespit davasın-da hukuki yararı kendiliğinden araştır ve yarar yoksa menfi tespit davasını bu nedenle reddeder. Menfi tespit davasında davacı dava açmakta hukuki yararı bulunduğu gerektiğini de ispat etmelidir. Menfi tespit davası borçlu hakkında bir takip yapılmadan önce açılabileceği gibi sonrada açılabilir. Takipten önce açılan menfi tespit davasında borçlunun hukuki durumu tehlikede ise veya belirsizlik içeriyorsa hukuki yararın bulunduğu kabul edilmelidir. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin seyrine göre hukuki yararın varlığı farklılık arz eder . İlamsız icra takibine itiraz etmeyen veya edemeyen borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu varsayılır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine itiraz üzerine takip durduğu için borçlunun takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığını tespit etmek zordur....

                    UYAP Entegrasyonu