talep etmiş, 30/05/2012 tarihli dilekçe ile davalı tarafından teminat mektubunun bankaya ibraz edilmesi üzerine 42.800 Euro karşılığının ödendiğinden bahisle menfi tespit talepli davanın istirdat davası olarak devamına karar verilmesi istemiş, 17/09/2012 tarihli dilekçe ile de 5000 Euro nakit para hakkındaki talebini atiye bıraktığını bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 14.7.2004 tarih, 5219 Sayılı Kanunla değişik 427. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.690.- TL'nın altında bulunduğundan, hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit-İstirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 08/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/05/2007 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 24/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talep dayanağı menfi tespit davasına ilişkin mahkeme ilamının kesinleşmediğini, kesinleşmemiş menfi tespit davası ve menfi tespitten istirdata dönüşen mahkeme ilamları için yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ihtiyati haciz kararı alınamayacağını, menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmeden icra takibine dahi konulamayacağını, İİK'nın 257. maddesindeki koşulların oluşmadığını, müvekkili hakkında mal kaçırma şüphesinin bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Talep eden vekili, talep konusu mahkeme ilamının İİK'nın 72/7. maddesi hükmü uyarınca ödeme sonucunda takip sonrası açılmış bir istirdat davası olduğunu, bu durumda ilamın alacak hükmünde olduğunu ileri sürerek, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/934 esas 2019/772 karar sayılı dosyasında menfi tespit davası olarak açıldığı, dava açıldıktan sonra yapılan ödeme nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü, kararın henüz kesinleşmediği, İİK nun 72/5 madde hükmü gereğince menfi tespit davası sonucunda mahkemece verilen kararın kesinleşmedikçe icraya konulamayacağını, İİK nun 72/6 maddesi hükmü gereğince de menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşür ise bu davanın temeli menfi tespite ilişkin olduğu için istirdat davası sonucunda verilen kararın da kesinleşmedikçe icraya konulamayacağı, takibe dayanak ilamın istirdata dönüşen menfi tespit temelli ilam olduğu, bu ilamın kesinleşmeden takibe konu yapıldığı bu haliyle açıkça yasaya aykırı olan takibin davacı yönünden iptalinin gerektiği, belirtilerek şikayetin kabulü ile Hatay İcra Müdürlüğünün 2020/6326 Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2013 NUMARASI : 2013/170-2013/781 Taraflar arasında görülen menfi tespit, istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Belediye vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; davalı Belediye tarafından ecrimisil bedeli için düzenlenen borç hesap kartı adlı belge nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı belediyeye ödenen bedelin istirdadı talebine ilişkindir. Davacı, davalı Belediye sınırları içinde bulunan G.....
Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacı vekilinin davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırıp hüküm kurması hatalıdır. Davaya İcra İflas Kanunu'nun 72/6. maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili, takipten itibaren 6 yılın geçtiğini, ödemelerin de 2 yıllık bir süreye yayıldığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, aksi halde ise, senet ciro yoluyla müvekkiline geçtiğinden müvekkilinin sahteliği bilebilecek durumda olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davalı banka tarafından davacılara karşı kredi alacağının tahsili için beş ayrı takip yapılmış olup dava tarihinden önce alacağını tahsil ettiği halde davacı ...’in borçlu olduğu ve kısmi tahsilat yapılan ... . İcra Müdürlüğü'nün 2006/2321,2006/2350, 2006/1262 esas sayılı takip dosyalarında davacı ...’in borçlu sıfatını sona erdirecek bir beyanda bulunmadığı için bu davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olup, davacının dava tarihi itibariyle bu takiplerden dolayı borçlu olmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının bu takiplerden dolayı borçlu olmadığı yönünde verdiği karar doğrudur....