Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı maddenin 6. fıkrasında, menfi tespit davası sırasında borç ödenmiş ise davaya istirdat davası olarak devam edileceği öngörülmüştür. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi anılan yasa gereği olup, davacılar vekilinin borcun icra dosyasına ödendiği yönündeki beyanına ve özellikle davacı vekilinin davaya istirdat davası olarak devam edilmesi talebine rağmen, mahkemenin davayı menfi tespit davası olarak sonuçlandırıp hüküm kurması hatalıdır. Davaya İcra İflas Kanunu'nun 72/6. maddesi uyarınca istirdat davası olarak devam edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 11.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekili, takipten itibaren 6 yılın geçtiğini, ödemelerin de 2 yıllık bir süreye yayıldığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat taleplerinin zamanaşımına uğradığını, senetteki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, aksi halde ise, senet ciro yoluyla müvekkiline geçtiğinden müvekkilinin sahteliği bilebilecek durumda olmadığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada Eyüp 2. Sulh Hukuk ve Eyüp 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, açılan davanın niteliği ve belirtilen dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HUMK.’nun 8. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kira sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkin davada ... 7. Sulh Hukuk ve ... 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti, istirdat ve menfi tespit istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, açılan davanın niteliği ve belirtilen dava değerine göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın HUMK.’nun 8. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

            "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki menfi tespit - istirdat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davalı banka tarafından davacılara karşı kredi alacağının tahsili için beş ayrı takip yapılmış olup dava tarihinden önce alacağını tahsil ettiği halde davacı ...’in borçlu olduğu ve kısmi tahsilat yapılan ... . İcra Müdürlüğü'nün 2006/2321,2006/2350, 2006/1262 esas sayılı takip dosyalarında davacı ...’in borçlu sıfatını sona erdirecek bir beyanda bulunmadığı için bu davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararı olup, davacının dava tarihi itibariyle bu takiplerden dolayı borçlu olmadığı anlaşıldığından mahkemece davacının bu takiplerden dolayı borçlu olmadığı yönünde verdiği karar doğrudur....

              in menfi tespit, istirdat ve ADSL fatura ödemelerine yönelik istirdat davalarına yönelik davalarının reddine karar verildiği halde, bu ret hükümlerine dair gerekçe yazılmamıştır. Bu haliyle karar yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Hüküm bu haliyle Yargıtay denetimine elverişli değildir. Gerekçesiz şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davacı-davalı ...'in menfî tespit, istirdat ve ADSL fatura ödemelerine yönelik istirdat davalarına yönelik hükümlerin bu sebeple bozulması gerekmiştir. 3-Mahkemece davacı-davalı yararına asıl dava olan nafakanın uyarlanması davasının maktu vekalet ücreti, davalı-davacı yararına karşı dava olan yine nafakanın uyarlanması davası için nispi vekalet ücretine hükmedilmiş ise de bu vekalet ücretlerine yönelik hesaplamaların neye göre yapıldığına ilişkin gerekçeye yer verilmemiştir. Bu haliyle vekalet ücretlerine yönelik hükümler Yargıtay denetimine elverişli değildir....

                Kahramankazan Asliye Hukuk Mahkemesince davacının icra takibinden sonra davalıya borçlu olmadığının tespiti talebi ile menfi tespit davası açtığı, icra takibinin İstanbul İcra Dairelerinde yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesince ise dava konusu uyuşmazlıkta genel yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesi olup, davalının ve davacının yerleşim yerinin Kahramankazan/Ankara adresi olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 72/son maddesine göre menfi tespit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının ikametgâhı mahkemesinde de açılabilir. Bu madde hükmüne göre menfi tespit ve istirdat davaları ile ilgili yetki düzenlemesi kamu düzenine ilişkin değildir. Davacı menfi tespit talebi ile Kahramankazan'da dava açmış bu suretle... mahkemelerinin yetkisini benimsemiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış istirdat davasıdır. Davaya konu uyuşmazlık davalı -----tarafından düzenlenen ------- adet faturadan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin iadesini isteyip isteyemeyeceği hususlarına ilikindir. ------- Menfi Tespit ve İstirdat Yönünden Sıfatı Değerlendirilidiğinde; Davaya konu kaçak elektrik tutanakları ve faturalar davalı ---- tarafından düzenlenmiş, davacı tarafından yapılan ödemeler de yine davalı---- yapılmıştır. Bu nedenle husumetin davalı----- değil, diğer davalı ----- yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ----- açılan menfi tespit ve istirdat davasının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak kısa kararda sehven eksik yazılan "menfi tespit ve istirdat" reddine ibaresi gerekçeli kararda düzeltilmiştir....

                    Uygulamada menfi tespit davaları İİK'nın 72.maddesine göre icra takibinden önce ya da sonra açılabilmektedir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibe konu alacağın dava sırasında ödenmiş olması durumunda ise ödenen bedel yönünden kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceği de madde kapsamında düzenlenmiştir. Bu durumda takibe konu alacak davadan önce açıldığı takdirde borçlunun menfi tespit davası açmakta da hukuki yararı kalmayacağından istirdat davası açması gerekir. Nitekim istirdat davası özünde bir eda davası olduğundan hem borçlunun borcunun olup olmadığı incelendiği gibi borcun olmadığı ispatlandığında alacaklıdan haksız tahsil edilen alacağın da iadesine karar verildiğinden bir menfi tespit hükmü de içerir. Somut davada borçlu olan davacı tarafından ... tarihinde dava tarihinden önce mezkur borç icra dairesi vasıtası ile ödenmiş olduğundan dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşemez....

                      UYAP Entegrasyonu