Bu halde; bilirkişi raporu doğrultusunda müvekkilimin eldeki takip dolayısıyla borçlu olmadığına, fazladan ödenen 1.078,00 TL'nin davalı yandan tahsili ile müvekkilime iadesine karar verilmesini talep ederiz." şeklinde istirdat talebinde bulunduğu, kaldı ki İİK'nun 72/6. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında, dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edileceği ve bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin reddine, dava dosyasının mahalline iade edilmek üzere Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 07.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Bu durumda yukarıda anılan kanun hükmü gereğince menfi tespit davası devam ederken takip konusu borcun icra tehdidi altında ödenmesi halinde menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü gözetilerek işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde davanın reddinde isabet görülmemiştir." denilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde,davalı ..., Şerafettin Özbek ve ... tarafından bono düzenlendiği ve bononun teminat altına aldığı kredinin ... tarafından ödendiği, bononun banka tarafından davalı ... Akyürek'e verildiği, davalı ...'in, diğer davalı ...'...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının keşidecisi olduğu hamiline düzenlenen 25.10.2007 tanzim tarihli 3.543.00 TL.'lik çeke istinaden davalı tarafından, davacı hakkında 12.11.2007 tarihinde icra takibi yapılmış, davacı 08.02.2008 tarihinde menfi tespit ve istirdat davası açma hakkını saklı tutarak borcu ödemiş, aynı tarihde de iş bu menfi tespit davası açılmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davacının çekle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, menfi tespit davası sırasında paranın icra dairesine ödenildiği bildirilmemiş böylece davaya istirdat davası olarak bakılamamış ise daha sonra açılacak istirdat davasında bir yıllık hakdüşürücü süre menfi tespit davasının kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı, somut olayda, davalıya ödemenin 14.5.2004 tarihinde yapıldığı, menfi tespit davasının kararının 08.01.2010 tarihinde kesinleştiği, davaya konu icra takibinin başlatıldığı tarih ile menfi tespit davasının kesinleştiği tarih arasında 1 yılı aşkın süre geçtiğinden davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MENFİ TESPİT-İSTİRDAT Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davası sonunda, yerel mahkemece davanın menfi tespit istemi yönünden reddine, istirdat istemi yönünden kısmen kabulüne, kötüniyet tazminatı isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, menfi tespit ve istirdat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı tarafından açılan ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/291 Esas sayılı dosyasından aleyhine toplam 3.833,32 TL'nin tahsiline karar verildiğini, dosyayı takip eden vekil ile görüşerek hüküm altına alınan tutarı ödeyeceğini beyan ettiği ve tüm alacak kalemleri karşılığı olan toplam 4.001,31 TL'yi hesabına 10/06/2013 günü ödediğini, ancak ... 22....
Borçlu olmadığı kanısında bulunan borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için (yukarıda görüldüğü gibi) icra takibi devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir ve bu menfi tespit davasında hiç değilse icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (m.72,III, c.2) aleyhine devam etmekte olan icra takibinin durdurulmasını ve menfi tespit davasını kazanınca da icra takibinin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tahdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir; ilamsı icra takibinde ödemiş olduğu paranınkendisine geri verilmesi için, ilamsız icra takibi yapamaz....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki sebebiyle icra takibine maruz kalan veya kalması muhtemel olan bir kimsenin borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava menfi tespit davasıdır. Anılan Maddenin 1. fıkrasında; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Davacı taraf, davalı tarafa dava tarihinden önce, icra takip dosyasına dava konusu borcu ödemiş, davayı menfi tespit davası şeklinde nitelendirip açtıktan sonra da menfi tespit istemini istirdata dönüştürdüğünü beyan etmiştir....
İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafın, davadan sonra yapılan icra takibi sebebiyle çek bedelini davalıya ödediği, menfi tespit isteminin bu suretle istirdada dönüştüğü, bu durumda artık davacının takip dayanağı çeke dayalı icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığı, bu nedenle mahkemece davacının menfi tespit davasının kabulü gerekirken menfi tespit istemi yönünden ayrı bir hüküm kurulmamasının doğru görülmediği, istirdat talebine gelince, istirdat davalarında, davacının, paranın verilmesinin lazım gelmediğini ispatla mükellef olduğu, somut olayda davacı yanca çek bedelinin ödenmemesi gerektiği noktasında kesin delil sunulamadığı, bu nedenle istirdat talebinin dinlenemeyeceği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, menfi tespit davasının kabulüne, istirdat davasının ise reddine karar verilmiştir....
DELİLLER ; 05/10/2023 tarihli ara karar ile 28/3/2023 tarihinde kabul edilip 05/04/2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan .... nolu ... ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 31. maddesindeki " 6102 sayılı Kanunun 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. " hüküm ele Türk Ticaret Kanununun " Dava şartı olarak arabuluculuk " başlıklı 5/A maddesinin 1. fıkrasının " Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. " şeklinde değiştirilerek menfi tespit davalarından önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı haline getirilmesi, aynı Kanununun 43. maddesine göre bu değişikliğin 01/09/2023 tarihinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasında ... Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... 6. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R- Dava, menfi tespit, istirdat ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi'nce, ipotek bedelinin ödenmesi sebebiyle borçlu olmadığının tespiti ve buna bağlı olarak fazla ödeme ile ilgili istirdat ve ipoteğin terkini istemiyle icra dosyasına bağlı olarak açılan davanın icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ......