WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KANITLAR VE GEREKÇE / Dava, menfi tespit davasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun ''Dava Şartı olarak Arabuluculuk'' başlıklı md.5/A-f.1: ''Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.'' şeklindedir. 28/03/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanun'un 31....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın menfi tespit davası olup davanın açılma tarihinde menfi tespit davaları için arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığını, her ne kadar TTK’da yapılan değişiklikle, kanunun 5/a maddesinin birinci fıkrasında yer alan ve “konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında ” ibaresi, “... para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında” şeklinde değiştirilmiş olsa da bu değişikliğin 01.09.2023 tarihinde yürürlüğe girdiğinden dolayı kanunun geriye yürümezliği ilkesi doğrultusunda işbu haklı davanın usulden reddedilmesinin mümkün olmadığını, ticari dava olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları, 01.09.2023 tarihinden önce ki uyuşmazlıklara ilişkin açılacak davalarda arabuluculuğun dava şartı olmadığını, huzurdaki 8....

      Maddesi ile 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında” ibaresi “para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında,” şeklinde değiştirilmiştir. Ancak, yapılan değişiklik, 7445 sayılı Kanun’un 43/1-a maddesi uyarınca 1 Eylül 2023 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu nedenle, 01.09.2023 tarihine kadar ticaret mahkemeleri nezdinde açılacak itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında zorunlu arabuluculuğa başvurulmasına gerek bulunmayacaktır....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasındaki 29.4.2004 tarihli sözleşme uyarınca müvekkilinin davalıdan faturaya dayalı alacağı olduğunu, davalının bu borcunu ödemediği gibi, alacağın tahsilini geciktirmek amacı ile Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açıp davanın mahkemece reddedildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili için takibe geçtiğini, ancak itiraz nedeni ile takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          İcra ve İflâs Kanunu’nun 72/6. maddesi uyarınca “Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir”. 18. Anılan madde uyarınca menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması yahut ihtiyati tedbir kararının kaldırılması nedeniyle, dava sırasında borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davası kanunun açık hükmü gereği (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür. Bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder, davacının talep sonucunu değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın (alacaklının) muvafakati gerekmez. 19. Somut olayda da davacı hakkında Samsun 4....

            Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1-a. maddesi gereği ticari dava olduğu, Türk Ticaret Kanunu'nun 5/A. maddesi gereğince 4. maddede ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği, davacı yanın dava dilekçesinde açıkça dava menfi tespit mahiyetinde olduğundan arabulucuya başvurmadan dava açtığını beyan ettiği, davacının arabuluculuk başvurusu yapmadan işbu davayı açmasının arabuluculuk düzenlemesinin ruhuna ve yukarıda belirtilen arabuluculuğa ilişkin yasal düzenlemelerin getiriliş amacına aykırı olduğu, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartı niteliğinde olmadığı, davanın açıldığı tarih itibari ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu istirdat davası yönünden davanın açılmasından...

              Mahkemece genel yetki kuralı gereğince davalı savunmasının yerinde olduğu, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin yetkili olacağına ilişkin menfi tespit davalarında uygulanan İİK.nun 72/7.maddesinin istirdat davalarında uygulanmasının mümkün olmadığı, kaldı ki, icra takip dosyasında ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle ortada geçerli bir takibinin de bulunmadığı gerekçeleri ile yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; İİK.nun 72/7.maddesi uyarınca açılmış istirdat davasıdır. Aynı yasanın 72/son maddesi uyarınca menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. Somut olayda Konya’da icra takibine girişildiğine göre bu yer mahkemesi de yetkilidir. Ödeme emrinin iptal edilmiş olması icra takibinin de iptali sonucunu doğurmaz....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, icra kefilliğinden kaynaklanan kefaletin iptali ile menfi tespit -istirdat isteminden kaynaklanmakta olup, tarafların sıfatına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 07.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Somut olayda davacı tarafından zayi nedeniyle açılan çek iptali davasında henüz çeki elinde bulunduranın bilinmediği zamanda ödeme yasağı verildiği, daha sonradan çekin ... tarafından icra takibine konulduğunun ortaya çıkması üzerine davacıya istirdat davası açmak üzere mehil verildiği, davacının da birleşen davada çek istirdadı davası açtığı, zayi nedeniyle iptal davasında verilen ihtiyati tedbir kararının, istirdat davası kesinleşinceye kadar geçerli olduğu, menfi tespit davası sırasında takibin durdurulması için verilen ihtiyati tedbir kararından farklı olduğu halde davalı yararına tazminata karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir....

                    Borçlu olmadığı kanısında bulunan borçlu, borçlu olmadığını tespit ettirmek için (yukarıda görüldüğü gibi) icra takibi devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir ve bu menfi tespit davasında hiç değilse icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı alarak (m.72,III, c.2) aleyhine devam etmekte olan icra takibinin durdurulmasını ve menfi tespit davasını kazanınca da icra takibinin iptalini sağlayabilir. Borçlu, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tahdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine geri verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir; ilamsı icra takibinde ödemiş olduğu paranınkendisine geri verilmesi için, ilamsız icra takibi yapamaz....

                      UYAP Entegrasyonu