Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece 21.01.2022 tarihli ara karar ile; "İİK 72/2 maddesine göre icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği düzenlemesi uyarınca takibin durdurulması talebinin reddine, İİK 72/3 maddesinin uygulanmasına karar verilmiş," bu karar tedbir talep eden davacı vekilince istinaf edilmiş, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun Dairemizin 24.03.2022 tarih, 2022/477 esas, 2022/479 karar sayılı kararıyla ''...Eldeki dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nun 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemez. İcra takibinin niteliği önem taşımamaktadır....

    Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit KARAR TARİHİ: 28/02/2023 Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile haciz ihbarnamesi nedeni ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiş ayrıca davacı hakkındaki cebri icra işlemlerinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını talep etmiştir.Mahkemece ara karar ile tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu karara karşı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır....

      Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/307 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, müvekkilinin haciz tehdidi altında olduğundan dosya borcunun tamamı yatırıldığını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı alındığını, menfi tespit davasının henüz kesinleşmediğini, yatırılan teminatın itirazın iptali davasına ilişkin olmadığını, teminatın menfi tespit davasına ilişkin olduğunu ve menfi tespit davası kesinleşmediğinden teminatın alacaklıya ödenmemesi yönündeki icra işlemi yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında iadesi istenen teminatın Antalya 2....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu .... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı.... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belir- terek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, takip borçlusunun borçlusu sıfatıyla kendi alacaklısı olduğundan bahisle takip borçlusuna karşı açılan menfi tespit davasıdır. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

        Maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemeleri olması sebebiyle; davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK'nın 115/2. Maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; 1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK'nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2-Görevli Mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna, 3-HMK 20....

          İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, İİK'nın 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. İİK'nın 89.maddesine göre açılmış olup davacının takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği üçüncü kişi olarak takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır. Davanın koşulları İİK'nın 89/3 maddesinde düzenlenmiştir. İİK'nın 89/3 maddesi gereği açılan menfi tespit davasında maddenin yer aldığı İİK'da görev yönünden özel bir düzenlemeye yer verilmemiş olup genel kurallara göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekmektedir. 6100 Sayılı HMK'nın 2/1 maddesinde mal varlığına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. HMK 2/2 maddesi uyarınca, HMK'da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevli kabul edilmiştir....

            İcra Müdürlüğünün ... esas, ... esas ve ... esas sayılı dosyası uyarınca alacaklı (...) ile ...-...-... haciz ihbarnamesine tabi borçlunun (...) aynı kişiler olması ve dava konusunun aynı olması sebebiyle iş bu menfi tespit istemlerini tek dilekçe ile (birbirinden bağımsız üç ayrı asli talep olarak) ikame ettiklerini belirterek 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3. maddesinde belirtilen sürede müvekkilin takip borçlusu ...'e borçlu olmadığının tespit edilmesini, davalı-alacaklının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması ve müvekkili şirketi haksız ve kötüniyetli olarak borçlu sıfatına dahil etmesi nedeni ile dava değerinin %20'sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; İİK' nın 89/3. Mad. Uyarınca 3. Kişi tarafından açılan menfi tespit davasıdır....

              Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davanın İİK.’nun 89 maddesine göre açılmış menfi tespit davası olduğunu, bu madde kapsamında açılan davada ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği belirterek davacının tedbir talebinin reddine, talep edildiği takdirde davacı vekiline menfi tespit davası açtığına dair derkenar verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece iş bu davanın İİK 89.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davası olduğundan bahisle tedbir talebinin reddine karar vermiş ise de davanın İİK.’nun 72. Maddesi gereğince açılmış menfi tespit davası olduğunu, davalı- nın da takip borçlusu ... Ltd.Şti. olduğunu, takip alacaklısı ... aleyhine İİK 89 maddesi gereğince açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

                Hukuk Dairesi'nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir." İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK'nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır....

                  İİK'nın 72/son maddesinde düzenlenen yetki kuralı icra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarına ilişkin niteliktedir. Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davanın İİK'nın 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğinde olduğu, davalı tarafça süresinde verilen cevap dilekçesinde yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğundan bahisle mahkememizin yetkisine yönelik itirazda bulunulduğu, davalının yerleşim yerinin İstanbul, davaya konu icra takibinin yapıldığı yerin de İstanbul Anadolu İcra Dairesi olduğu, İİK'nın 72/son maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesi ile birlikte davalının yerleşim yeri mahkemesinin olduğu ancak davanın bu iki yetkili mahkeme dışında Antalya Mahkemelerinde açıldığı bu nedenle yetki itirazının yerinde olduğu değerlendirilerek, mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu