Hukuk Dairesi - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlığın İİK.'nın madde 89'dan kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olmasına ve davalının sıfatına göre, kararın temyiz incelemesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2 maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3 maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 06.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; .tarafların tacir ve ticari işletme ile ilgili olmadığı İİK' nun 89.maddesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11.7.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin ... esas, ... karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir." İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Antalya BAM ... Hukuk Dairesi ... Esas ... Karar sayılı ilamı,,... E.,... Karar sayılı ilamı). Benzer bir dava dosyasında ( icra takibinin konusunun kambiyo senedi olduğu ); Antalya BAM ... Hukuk Dairesi ... Esas ve ... Karar sayılı ilamında; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirtmiştir....
un mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususlarını bildirir rapor tanzim etmişlerdir. Dava; Menfi Tespit davasıdır. Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davanın İİK.72.maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK.72.maddesi "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir." İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....
TTK nun m.1521'de kaynaklanan (Ticaret şirketlerinde ortakların veya pay sahiplerinin şirketle veya birbirleriyle şirket ortaklığına veya pay sahipliğinden kaynaklanan davalarda veya şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri, müdürleri, tasfiye memurları yada denetçilerine karşı açılacak davalar ) davalar ile taşıma (kara, hava , deniz ve uluslararası sözleşmeler dahil) ve sigorta hukukundan kaynaklanan alacak davaları yanında İİK m.67ye dayalı itirazın iptali ve İİK m.72 den kaynaklanan borçlu olmadığının tespiti davaları sonucu verilen hüküm ve kararlara ilişkin ilamların istinaf incelemeleri 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerine ait olup istinaf incelemesi yönünden bu daireler görevlidir.Hal böyle olunca HMK 352.madde gereğince dosyanın istinaf incelemesi ya da . Hukuk dairelerine ait olmakla dosyanın görevli daireye gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 12/09/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : Taraflar arasında görülen menfi tespit davasında ... 11. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu ...'ün icra dairesi tarafından 24/06/2020 saat 15:00 da adliye postanesinden kendisine gönderilen ödeme emrini 25/06/2020 saat 09:55 te bizzat ... posta dağıtım merkezinden gidip tebliğ alarak dosyaya itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, sonrasında dosya alacaklısının asıl borçluya bir işlem yapmaksızın müvekkiline haciz ihbarnamelerini göndermeye başladığını, müvekkiline İİK. 89. Maddesine göre 1-2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini ve müvekkilinin mernis adresine tebliğ edildiğini, müvekkilinin haciz ihbarnamelerinden haberi olmadığından İİK 89....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; kararın İİK 72/3 maddesinin açık hükmüne aykırıl olduğunu, İİK 72/3 maddesi gereğince mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesinin istenebileceğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava; araç tamirinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve göstereceği teminat karşılığında mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir...” düzenlemesi bulunmaktadır. İlk derece mahkemesince tedbir talebinin dosya kapsamı ve dava konusu yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir taleplerinin reddine karar verilmiş ise de bu gerekçe dosya kapsamına uygun değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava: İİK 89/3 maddesine göre açılan menfi tespit davasıdır. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Her ne kadar davacı taraf, açtığı davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesindeki anlatım, takibin durdurulması talebi değerlendirildiğinde davacının asıl talebinin İİK 89/3 maddesine dayalı menfi tespit davası olduğu, İİK'nın 89/3. maddesine göre açılan bu dava, davacı takipte haciz ihbarnamelerinin gönderildiği 3. kişinin, takip borçlusuna borçlu olmadığını ispatla yükümlü olduğu özel bir menfi tespit davasıdır....
Yukarıda açıklaması yapılan yasal düzenleme uyarınca icra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının, İİK 89. maddesi uyarınca zimmetinde sayılan parayı icra alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini istemesi gerekirken, İİK 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan menfi tespit davası açmasında isabet bulunmamaktadır. Kaldı ki davacı, davalının kötü niyetli olarak takip borçlusu ile anlaşarak hata ve hileyle borcun zimmetinde sayılmasına neden olduğunu iddia etmemektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı açıktır. Şu durumda eldeki davanın menfi tespit davası olarak açılmasında isabet bulunmamaktadır....
Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada mahkemece davanın İİK'nun 89/3. maddesi kapsamında açılan menfi tespit davası olduğu değerlendirilerek yasada öngörülen 15 günlük süre geçtikten sonra dava açıldığı tespit edilmek suretiyle davanın süreden reddine karar verildiği, Bölge Adliye Mahkemesince ise; davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının İİK'nun 89/3. maddesi kapsamında olmayıp İİK'nun 72. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilerek sonuca gidildiği, oysa İİK'nun 89/3. maddesine göre açılan menfi tespit davasında; davanın red veya kabulü yönünde kanunda bir ayrım olmadığı, aksine her halükarda, cebri icra işlemlerinin kararın kesinleşmesine kadar duracağının belirtildiği, genel mahkemede menfi tespit davasında tedbir kararı verilmesi için teminat alınmasının da sonuca etkili olmadığı anlaşılmıştır....