Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun U 2017- (19)11- 1644 Esas, 2021/1017 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
DAVANIN KONUSU : Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Menfi Tespit İSTEM : İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ : 07/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2021 Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkin olup, açılan bu dava kapsamında davacı vekilinin menfi tespit istemine konu icra takibinin dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemi üzerine mahkemece verilen ara kararda davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilen dosyanın yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM; Davacı vekili tarafından verilen 29/09/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında elektrik işleri yapım sözleşmesi imzalandığını, sözleşme bedelinin 1.350.000,00 TL olduğunu, ödemenin sıralı çekler halinde istenilmesi suretiyle yapılacağının...
nun 72.maddesine dayalı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince, 27/07/2022 tarihinde teminat mukabilinde icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde İİK'nun 72.maddesine dayalı tedbir kararı verildiği, takibin durdurulması yönündeki talebin ise reddedildiği anlaşılmıştır. İhtiyati tedbirin kısmen kabulüne yönelik karara yapılan itiraz üzerine de itirazın reddine karar verildiği görülmüştür. İİK.'nun 72. Maddesinde, " Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Sayılı kararı; "...Neticeten, İİK'nın 72/3. maddesi uyarınca menfi tespit davasında takip başladıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacı tarafça teminat karşılığı ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi de istenilmediği için ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli bulunmuştur....
Sayılı kararı; "...Neticeten, İİK'nın 72/3. maddesi uyarınca menfi tespit davasında takip başladıktan sonra ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacı tarafça teminat karşılığı ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi de istenilmediği için ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi isabetli bulunmuştur....
İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....
İTİRAZ: Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle; müvekkiline dava dilekçesinin e-tebliğ suretiyle tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla açılmış olmasına rağmen davadan önce arabulucuya gidilmediğini, somut olayda icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davası mevcut olmasına ve %115 teminat ile ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesine dair ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olmasına rağmen adeta ortada icra takibinden evvel açılmış bir menfi tespit davası varmış gibi %15 teminatla ihtiyati tedbir kararı verilmesinin haksız ve usulsüz olduğunu, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğini, usul ve esas yönünden gerek ihtiyati tedbir talebi ve ihtiyati tedbir kararı, gerekse menfi tespit davasının tamamen haksız usul ve yasalara aykırı olup tüm taleplerin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
İİK’nun 72/2 maddesi, “İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” hükmünü içermektedir. Bunun yanında menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. HMK'nın 389. maddesi, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." şeklindedir....
Esas sayılı dosyası için asıl alacak 6.116.052,95-TL yönünden ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, davacının menfi tespit davasına konu etmediği ve dava dilekçesinde açıkça kabul ettiği miktarlar için ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini belirterek tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....