Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2021 NUMARASI : 2021/115 Esas - 2021/208 Karar DAVA KONUSU : İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : DAVA :İtirazın İptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ :06/10/2021 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :06/10/2021 Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin sahip olduğu Granddduke Turzm Ltd. Şti. Bünyesinde 06/02/2012 tarihi ile, işten çıkarıldığı 26/01/2016 tarihine kadar muhasebe meslek elemanı olarak görev yaptığını, kendisine duyulan güvene dayalı olarak zaman zaman dava dışı Granddduke Turzm ... Ltd. Şti. Yada şirketin sahibi davacı müvekkili ile yine müvekkilinin sahibi bulunduğu müvekkili şirketin işletmeciliği Enerji Üretim Petrol Ürünleri İthalat İhracat San. Ve Tic....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/368 2019/542 DAVA KONUSU : ALACAK (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını ve belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, işten çıkartmalara karşı YEDAŞ'ın müdehalesinin olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davalı vekili;davacı vekillerince müvekkilinin üst işveren sıfatıyla doğrudan muhatap kabul ettirilmek istenmesi ve hükmü veren yerel Mahkemece bunun sorgusuz sualsiz kabul edilmesinin hatalı olduğunu, yüklenici firma ile aralarındaki ilişkinin eser sözleşmesi niteliğinde olduğu, müvekkilinin bakım ve onarım işini kendisi işçi çalıştırmadan Karel İnş. Elk. Tur. San. Ve Tic. A.Ş.'...

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette Mart 2007 tarihinde uzun yol tır şoförü olarak işe başladığı zaman 5000 Euroluk bono alındığını, maaşının ödenmemesi sonucu işten ayrılması ile bononun davalıca doldurularak takibe konulduğunu ileri sürerek, takibe konu bononun bedelsizliğinin tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmasına göre İş Mahkemelerinin görevli olduğunu, bononun teminat olarak verildiği iddiasının davacı yanca kanıtlanması gerektiğini, senedin davacının kullandığı araca zarar vermesi nedeniyle takibe konulduğunu belirtmiştir....

    Evli olan davacının işyerinde bir bayan işçi ile gönül ilişkisine girmesi sonrası, davacı işçinin ailesinin işyerine gelmesi, bayan işçinin bu olay sonrası işyerinde ayrılması nedeni ile işyerinde olumsuzluklar yaşandığı ve bu olumsuzlukların davacının davranışlarından kaynaklandığı açıkça anlaşılmaktadır. Davacının davranışlarından kaynaklanan bu nedenlerin, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II. maddesindeki nedenler kapsamında bulunmaması, feshin geçersizliği sonucunu doğurmaz. Davacının davranışlarından kaynaklanan bu nedenler, haklı neden niteliğinde olmamakla birlikte, işyerinde olumsuzluklara yol açtığından geçerli neden olarak kabul edilmelidir. İşyerinde ilk kez bayan işçi çalıştıran işveren, davacının bu tür davranışı ile zor durumda kalmış ve işveren açısından iş ilişkisinin sürdürülmesi olanağı kalmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır. 4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

      Buna göre bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisinin bulunması ve uyuşmazlığın bu ilişkiden kaynaklanması gerekmektedir. Somut olayda, davalının davacının eski işçisi olduğu, çalıştığı dönemde davacıya ait araçla gerçekleşen kazada bir yayanın ölümüne sebep olduğu, bu olay sebebiyle ölenin mirasçılarına kesinleşen yargı kararı uyarınca tazminat ödendiği ileri sürülerek, ödenen tazminatın kusuru olan davalıdan rücuen tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda işçi işveren ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılan uyuşmazlığın İş Mahkemesi'nde görülerek sonuçlandırılması gerektiği anlaşılmıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. İş Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 01.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir. Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık işçi-iş veren ilişkisinden kaynaklandığına göre davaya bakmakla görevli mahkeme İş Mahkemesidir. O halde, mahkemece, İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının alacağını adi nitelikteki 01.08.2018 tarihli havale dekontunda açıklama kısmına yazdığı ödünç para açıklamasına bağladığını, davacı ile davalı arasında havale tarihi olan 01.08.2018 tarihinde işçi işveren ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin havalede yer alan paranın ödünç para olmadığını, bunun işçi işveren arasındaki 'prim' alacağı ve diğer alacak kalemleri olduğunu iddia ettiğini, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 1. maddesinde iş mahkemelerinin görevinin tanımlandığını, bu maddeye göre, işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanan davaların İş Mahkemelerinde görüldüğünü, primlerin ve diğer alacak kalemlerinin ödendiği tarihte davacının işveren, davalının işçi sıfatına haiz olduğu, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanması sebebiyle iş mahkemesinin görevli olması gerektiğini, görevsizlik taleplerinin kabul edilmemesi halinde; aynı icra takip dosyasıyla ilgili açılmış menfi tespit davası bulunduğunu, dosyaların birleştirilmesi...

          İş mahkemesinin yetkisi kamu düzenine ilişkin olup, davacı işçi, davayı işin yapıldığı yer mahkemesinde açabileceği gibi davalının ikametgâhı mahkemesinde de açabilir. Somut olayda; davacının en son Gaziantep PTT Başmüdürlüğüne bağlı PTT PİM Merkez Müdürlüğünde özel güvenlik görevlisi olarak çalıştığı, açılan davanında işin yapıldığı yer mahkemesinde açıldığı görülerek yetki konusundaki istinaf itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının talep ettiği alacaklardan kimin sorumlu olduğu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. 4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinde, işveren bir iş sözleşmesine dayanarak işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişi ya da tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar olarak açıklanmıştır. O halde asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilmesi için öncelikle mal veya hizmetin üretildiği işyeri bulunan bir işverenin ve aynı işyerinde iş alan ikinci bir işverenin varlığı gerekir ki asıl işveren alt işveren ilişkisinden söz edilebilsin....

          Mahkemece, iş sözleşmesinin teminatı olarak alınan bononun kambiyo senedi vasfında olmadığı, işçi-işveren ilişkisinden doğan uyuşmazlıkta iş hukuku hükümlerinin uygulanması gerektiği, görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/396 2021/616 DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davalarında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, ancak somut olayın niteliğine göre Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, ayrıca dava konusu senet için icra takibi başlatıldığı, icra takibinin başlatılmasından sonra açılan menfi tespit davasında yetkili mahkemenin İİK. Nun 72/son mad....

            UYAP Entegrasyonu