Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, icra dosyasında yapılan tebligatların usulsüz olduğu, usulüne uygun tebligat bulunmadığından doğrudan menfi tespit davası açılabileceği, hakkın kötüye kullanılması yasağı ve dürüstlük ilkesi gözetildiğinde davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olduğu bu nedenle hak düşürücü süre itirazlarının yerinde olmadığı belirtilerek, davacının davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davanın İİK’nın 89/3. maddesinde düzenlenen menfi tespit davası olarak açıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve davanın dayandırıldığı vakıalar da davacının isteminin bu yönde olduğunu göstermektedir. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken mahkemece, haciz ihbarnamelerinin tebliğinin usulüne uygun olmadığı kabul edilerek davanın genel hükümlere göre açılmış menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi doğru değildir....

    Davacı aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde alacaklı aleyhine menfi tespit davacı açmıştır.İİK 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında davacı borçlu ödeme iddiasında bulunmaktadır.Davacı aleyhine başlatılan icra takibinde şartları varsa süresi içerisinde İİK 169.md'si uyarınca icra mahkemesi'nde itirazda bulunabileceği gibi İİK 72.md'si uyarınca genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. İcra mahkemesine itirazda bulunmamış olması menfi tespit davası açılmasına engel oluşturmaz. Mahkemece davacının bu aşamada menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğu kabul edilerek işin esası incelenip sunucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle red kararı verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

      KARŞI OY Uyuşmazlık, direnme kararına konu menfi tespit davasında İİK 72/5 maddesi uyarınca kötü niyet tazminatına hükmedilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, İİK 72. maddesine dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası alacaklı tarafından icra takibine başvurulmadan önce açılabileceği gibi, icra takibinden sonra, takip sırasında da açılabilir. İcra takibi başladığında menfi tespit davası açılmasına gerek olmadığı hâlde, takip sırasında gelişen duruma göre borçlu takip sırasında menfi tespit davası açmak zorunda kalıp takip sırasında da menfi tespit davası açabilecektir. Somut olayda, davalı tarafından İstanbul Anadolu 21. İcra Müdürlüğünün 2013/27089 sayılı dosya ile 26.8.2013 tarihinde iki adet bonoya dayalı icra takibi başlatılmış, takip kesinleşmiştir....

        Görüldüğü üzere menfi tespit belgesi taleplerini değerlendirerek menfi tespit belgesi vermek ve verilen menfi tespit belgelerinin ilgili olduğu piyasaları takip ederek bu piyasalarda veya tarafların durumlarında değişiklikler olması halinde ilgililerin başvuruları kurul tarafından yeniden değerlendirilerek menfi tespit kararının alınmasına esas teşkil eden olayda değişiklik olması halinde menfi tespit kararı geri alınabilecek ya da tarafların belirli davranışları yasaklanabilecektir. Ayrıca kurul, 4.maddeye aykırılığını tespit ettiği her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararlarını geçersiz kabul edebilecektir. … Tüketici Finansmanı ve Kart Hizmetleri A.Ş.'...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, çeklere karşı açılan menfi tesbit davasıdır. 15 adet çekte davacı ... . borçlu olarak ismi yer almadığından menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı .... A.Ş 7.10.2002 tarihinde iflas etmiştir. Menfi tespit davası 30.5.2003 tarihinde açılmıştır. İİK.nun 191.maddesine göre iflasın açılmasından sonra müflisin masaya giren mal ve hakları üzerindeki tasarruf yetkisi kalkar iflasın açılmasından sonra masaya giren haklarla ilgili dava açma hakkı iflas masasının temsilcisi olan iflas idaresine geçer....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/199 esas sayılı dosyasında davacı T2 tarafından davalılar T1 ve Aynur İyier aleyhine menfi tespit davası açıldığı, dava açılış tarihinin 22/10/2019 olduğu, dosyanın derdest olup duruşmasının 17/09/2020 tarihine atılı olduğu, menfi tespit davasında takip borçlusu Aynur İyier ile aralarında alacak-borç ilişkisinin bulunmadığı, T2'ın yurt dışında yaşadığı ve icra dosyasından kaynaklı olarak davalı T1'ya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiği, "Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında" başlıklı İİK.nın 89. maddesine göre menfi tespit davasının 15 günlük süre içerisinde açılması, 20 gün içiresinde de açılan davanın icra müdürlüğüne bildirilmesi gerektiğini, İİK.nın 89/3. haciz ihbarnamesinin ıttıla tarihinin mahkemece 02/10/2019 olarak kabülüne karar verilmesine rağmen menfi tespit davasının 22/10/2019 tarihinde, 15 günlük menfi tespit davası açma süresi geçtikten sonra açıldığı, o halde süresinde açılmayan menfi tespit...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı menfi tespit davasının, İst.5 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, davalıya kaçak su borcu bulunmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasının davalısı ... Genel Müdürlüğü İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 Esasında kayıtlı dosyada itirazın iptali davası açmıştır. Mahkemece menfi tespit davasının İstanbul 5.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/191 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              tarafından açılan menfi tespit davasını dava şartı kapsamında olmadığının kabul edilmesinin hakkaniyete, eşitliğe ve evrensel hukuk prensiplerine aykırı olduğu, ayrıca 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72 nci maddesinin altıncı fıkrasındaki düzenleme dikkate alındığında menfi tespit davası açıldıktan sonra, borçlu icra tehdidi altında borcu ödemek zorunda kalırsa, menfi tespit davasına aynı dosya üzerinden ve kendiliğinden istirdat davası olarak devam edileceği, menfi tespit davasının bir nevi alacak davasına dönüşeceği, alacak davasının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, bu durumda eldeki dava menfi tespit davası olarak devam ederken yargılamaya devam edip, istirdat davasına dönüşünce bu dava alacak davasıdır ve dava şartı kapsamındadır demenin hukuk güvenliğini ortadan kaldıracağı, bu nedenle de menfi tespit davalarının da dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğunun kabulü gerektiği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun (6325 sayılı...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespite ilişkin davada ... 9 Sulh Hukuk ve ... 6. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, menfi tespit istemine ilişkindir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesince, takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edildiği iddiasının İİK.'nun 71. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesi önünde çözümlenmesi gerektiğinden söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 6. İcra Hukuk Mahkemesi ise, İİK.'nun 72. maddesi gereğince borçlunun takibin kesinleşmesinden önce veya sonra yaptığı ödeme ile ilgili olarak genel mahkemede menfi tespit davası açabileceğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Menfi tespit davası İİK.'...

                  A.Ş vekili, müvekkilinin davacı ...’e borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış, mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delil, belge ve alınan bilirkişi raporlarına göre davalı ... İnşaat İnş. Nak. Tic. ve San. AŞ'nin davacı ...’e borçlu olmadığının anlaşıldığından bahisle asıl dava olan tasarrufun iptali davasının reddine birleşen menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....

                    UYAP Entegrasyonu