kadar banka teminat mektuplarının nakde çevrilmemesi ve icra takibine konu edilmesinin engellenmesine yönelik olarak öncelikle ihtiyati tedbir kararı ve somut uyuşmazlık yönünden de menfi tespit kararı verilmesini talep etmiştir....
İİK'nın 72/3. maddesinde " İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu geçikmeden doğan zarraları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Açılan menfi tespit davasının konusu olan icra takibinin davadan önce başlatıldığı hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. İİK 72/3 maddesi yani icra takibinden sonra açılan menfi tespit davsında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulup durdurulamayacağına karar verilemeyeceği amir şekilde düzenlenmiştir....
Mahkemece, bonodaki imzanın inkar edilmediği, İİK’nun 72/3 maddesine göre takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati tedbir isteyen vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 05.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK)’nun 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden tedbir yoluyla icra veznesine giren paranın ödenmemesi yönünde karar alabilir. Az yukarıda bahsi geçtiği üzere, somut olayda menfi tespit davası açılmadan ve tedbir talep edilmeden önce davalı tarafça ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. İİK'nın 72. maddesinde menfi tespit davalarıyla ilgili ihtiyati tedbir düzenlemesi mevcut olup, anılan hükmün HMK'nın 389 vd. maddeleriyle birlikte uygulanması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen (davacı) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteminde bulunan (davacı) vekili, karşı tarafın edimini yerine getirmemesi nedeniyle bedelsiz kaldığını iddia ettiği icra takibine konu çekten müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti istemiyle açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, İİK.nun 72.maddesi uyarınca icra takibinin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 11/11/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ihtiyati tedbir istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne dair verilen 15/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava menfi tespit ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. Mahkemece arar karar ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 21/02/2014 tarih ve 2013/1 Esas, 2014/1 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla da ihtiyati tedbir talebinin kabulü veya reddine ilişkin mahkemece verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmıştır. Bu sebeple, davalının temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.” Menfi tespit davasında verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle borçlunun inkar tazminatına mahkum edilmesinin amacı, Kanunun bu hükmünde açıkça belirtildiği gibi uygulanan tedbir kararından dolayı alacaklının alacağını geç almaktan kaynaklanan zararını tazmin etmektir. Tedbir kararı uygulanmamışsa, alacaklının alacağını geç alması ve dolayısıyla alacağını geç almaktan doğan bir zararının bulunduğu da kabul edilemez....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizliğin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacının istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....