Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Somut olaydaki uyuşmazlık, menfi tespit istemiyle açılan davada İİK 72 ve HMK’nın 389. ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, menfi tespit istemi ile açılan davada icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 09/07/2020 tarihli ara kararı ile, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72/3. maddesi "İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle: ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Dava, davalı-alacaklı tarafından abonelik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulması talebine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

    Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle: ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şartların ve yaklaşık ispat koşulunun somut olayda gerçekleşmediğini, kaçak kullanımın ispatlanmış olduğunu, teminat miktarının yetersiz olduğunu ileri sürerek adil yargılanma ilkesi ışığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Dava, kaçak tespit tutanağı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle menfi tespit, elektriğin kesilmemesi konusunda ihtiyati tedbir taleplerine ilişkindir. Dava, davalı-alacaklı tarafından abonelik sözleşmesine dayalı olarak başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve icra işlemlerinin tedbiren durdurulması talebine ilişkindir. İcra ve İcra ve İflas Kanun'unun 72/3. maddesinde, “....icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez....

    Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir.” İİK'nun 72/4. maddesinde ise; menfi tespit davasının alacaklı lehine neticelenmesi halinde ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını, gösterilen teminattan alacağı ve alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağı hüküm altına alınmıştır. Kural olarak, borçlu tarafından İİK’ nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde, alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbir isteyen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İhtiyati tedbir isteyen vekili, müvekkilinin avukatı olan davalının kendisine duyulan güvene dayanarak elde ettiği imzalı kağıtlar üzerine borç doğurucu nitelikte sahte senet tanzim ederek icra takibine koyduğu iddiasıyla açmış olduğu menfi tespit davasında icra takip dosyası hakkında ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Mahkemece, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla icra takibinin durdurulmasına karar verilemeyeceği gerekçesi ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir....

        Menfi tespit davası İİK'nın 72. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesini isteyebilir....

          Dosya kapsamından ihtiyati tedbir karar tarihi tibariyle davacı aleyhine davaya konu çeke dayalı olarak yapılan bir takip bulunmadığının anlaşılmasına göre henüz icra takibi yokken icra takibi yapılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Keza, kanunun lafzından açıkça anlaşıldığı üzere icra takibinden önce menfi tespit davası açılması halinde takip yapılmasının önlenmesine değil, ancak takip yapılması halinde bu takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bir başka ifade ile menfi tespit davasının açılmasından sonra davacı hakkında bir takip yapılması halinde, talep üzerine mahkemece menfi tespit davasının takipden önce açıldığı ve tedbire ilişkin diğer şartların varlığı da gözetilrek takibin durudurulmasına karar verebilir....

            Dosya kapsamından ihtiyati tedbir karar tarihi tibariyle davacı aleyhine davaya konu çeke dayalı olarak yapılan bir takip bulunmadığının anlaşılmasına göre henüz icra takibi yokken icra takibi yapılmasının engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesinde davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Keza, kanunun lafzından açıkça anlaşıldığı üzere icra takibinden önce menfi tespit davası açılması halinde takip yapılmasının önlenmesine değil, ancak takip yapılması halinde bu takibin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Bir başka ifade ile menfi tespit davasının açılmasından sonra davacı hakkında bir takip yapılması halinde, talep üzerine mahkemece menfi tespit davasının takipden önce açıldığı ve tedbire ilişkin diğer şartların varlığı da gözetilrek takibin durudurulmasına karar verebilir....

              nın 72.maddesinde; “Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.” şeklinde düzenleme yapılmıştır....

              İİK 72/3 maddesi hükmüne göre takipten sonra açılan menfi tespit davalarında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkün değildir. Bu nedende davacı vekilinin ihtiyati tedbir tlebinin İİK nın 72/3 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekmiştir. 1- Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin İİK'nın 72/3 maddesi gereğince REDDİNE, ..." şeklinde karar verilmiştir. Bu ara karara karşı davacı vekilince yasal süresinde istinafa başvurulmuştur....

                UYAP Entegrasyonu