Davacı taraf ilamın tapu iptal ve tescile ilişkin olduğu, taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle kesinleşmeden icraya konulamayacağından bahisle takibin iptali gerektiği ve bu nedenle borçlu olmadıkları gerekçesi ile menfi tespit davası açmıştır....
DAVA KONUSU : Faturaya Dayalı Takipten Dolayı Menfi Tespi KARAR : 6100 sayılı HMK'nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Her ne kadar dosya dairemize gönderilmiş ise de uyuşmazlık Haksız Eylemden Kaynaklanan menfi tespit davası olup, Hakimler Savcılar Kurulunun 13.02.2018 tarih ve 206 sayılı kararıyla düzenlenen Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümünün 3. Hukuk Dairesinin görevini düzenleyen kısmının 8/b nolu bendi ( İİK'nın 72. maddesine dayanan ticari dava niteliğindeki menfi tespit ve istirdat davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar), gereğince, anılan karara ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvuru incelemesi Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilinde olduğundan dosyanın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2016/617 ESAS - 2019/401 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespi KARAR : DAVALI : Tamer KELEŞ - T.C Kimlik No: DAVA : İtirazın İptali İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 24/03/2022 YAZIM TARİHİ : 28/03/2022 Davacı-birleşen dosya davalısı tarafından, davalı Medaş aleyhine Konya 2....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili , müvekkillerinden ...'ın keşideci olarak diğer müvekkili şirketin ciranta olarak görüldüğü 10.6.2004 vadeli 5.750.00 TL bedelli,21.7.2004 vadeli 4.100,00 TL bedelli; ve 21.8.2004 vadeli 4.100,00 TL olmak üzere toplam 13.950,00 TL bedelli üç adet bonodaki keşideci ve ciranta imzalarının müvekkillerine ait olmadığını belirterek müvekkillerinin bu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili müvekkillerinin iyi niyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 26.07.2021 K A R A R Dava, kullanım kadastrosu sonucunda Hazine adına tespi ve tescil edilen taşınmazın 6292 sayılı Yasa uyarınca satışından sonra oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....
Davacı vekili, toplam 9.354,52 TL yönünden menfi tespi isteminde bulunmuş, mahkemece 28/01/2016 gününde davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen onama kararına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. HUMK’un değişik 440/III-1.maddesindeki karar düzeltme ile ilgili parasal sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanmasına veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Bu nedenlerle davacı vekilinin hükme bağlanan 9.354,52TL'ye yönelik ilâm ile ilgili karar düzeltme isteminin reddi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle karar düzeltme isteminin REDDİNE, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 22/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK TARİHİ : None NUMARASI : 2020/776 ESAS DAVA KONUSU : satıcının açtığı itirazın iptali KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nin 2020/776 sayılı dosyası ile açılan satıcının açtığı itirazın iptali davasında 07/04/2021 tarihinde tesis edilen ara karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında borcundan dolayı Konya 13....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğunun kabul edildiğini, menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacağını, bu bağlamada Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 02.06.2020 Tarih ve 2017/19- 892 E. 2020/305 K. Sayılı kararında "...Bu aşamada menfi tespit davası ile itirazın iptali davası arasındaki hukuki ilişkinin ortaya konulması gerekmektedir. İtirazın iptali davasından önce menfi tespit davası açılması durumunda sonra açılacak itirazın iptali davasında hukuki yararın var olduğu kabul edilmektedir. Menfi tespit davası sonucunda (davanın reddi) alınan kesin hüküm itirazın iptali davası açılmaksızın icra takibinin devamını sağlamayacaktır....
Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından "itirazın iptali" davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, "takibe itiraz" sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....