Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.1.2005 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.4.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece istek hüküm altına alınmış kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Yerinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi bağımsız bölümün aylık 120 YTL. kira getirisi olduğunu bildirmiştir....

    Baş. 2010/7095E. sayılı soruşturmanın başlatıldığını, kira sözleşmesinin rızası hilafına yapıldığını, davalının taşınmaza haksız elattığını ileri sürerek, müdahalenin meni ile ecrimisile karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında 13.10.2011 tarihi celsede meni müdahale isteğini atiye bıraktığını bildirmiştir. Davalılar, davacının kira sözleşmesinden haberdar olduğunu, davalı ... kiracı olduğundan davanın dinlenemeceyeceği, ecrimisil talebinin hangi dönemlere ilişkin olduğunun belirtilmediğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, çekişmeli taşınmazın dava değeri üzerinden harçın tamamlatılmasının gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır....

      Somut olayda; davalının davacıların murisine ait evde hizmet işlerini gördüğü, hizmet işlerini görürken evde kaldığı, murisin ölümü ile iş sözleşmesinin sona erdirildiği ve evden çıkması için kendisine makul süre verildiği, taşınmazı davalının kullanmaya devam ettiği, daha sonra tahliye ettiği, meni müdahale yönünden dava dilekçesinde bilirkişi raporunda bir değer belirlenmediği, eksik harcın tamamlanmadığı, mahkemece meni müdahale konusunda olumlu ve olumsuz bir karar verilmediği, davacı vekilinin mazeretinin kabul edilerek ön inceleme duruşmasının ertelenmesinde usule aykırılık bulunmadığı, davalının yasal süre içerisinde tanık listesi sunmadığı, 25/04/2019 tarihli duruşmada 5 nolu ara kararıyla tanık bildirilmesi için süre verildiği, bu süre içerisinde tanık bildirilmediği, bu nedenlerle davalı vekilinin bu süreye ilişkin itirazlarının yerinde olmadığı ancak meni müdahale yönünden bilirkişi heyetinden değer konusunda rapor alınması, meni müdahale yönünden harç yatırması için davacı...

      ve ecri misil talep edebilmesinin yasal şartlarının mevcut olmadığını; yine mahkemenin 10/03/2020 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararında davacı yana meni müdahale davası yönünden harcı tamamlaması için 2 haftalık kesin süre verilmiş olup, belirlenen kesin süre içinde harç tamamlanmadığı takdirde dosyanın bu istem yönünden işlemden kaldırılacağının da duruşmada davacı vekilinin yüzüne karşı ihtar edilmiş olmasına rağmen davacı yanca 2 haftalık kesin süre içerisinde meni müdahale talebi yönünden eksik harcın tamamlanmadığını, mahkemece 10/03/2020 tarihli celsenin 1 nolu ara kararından da yöntemince dönülmemiş olmasına göre davacının davasının meni müdahale talebi yönünden işlemden kaldırılmasına karar verilmesi yasal gerek iken hatalı değerlendirme ile dava konusu taşınmazın 22/04/2020 tarihinde 3. kişiye satıldığından bahisle meni müdahale talebi yönünden davanın konusuz kaldığından bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin verilen kararın usule ve kanuna aykırı olduğunu; mahkemenin...

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 16/12/2021 tarih, 2019/413 E. - 2021/822 K. sayılı ilam içeriğine göre davalı takip alacaklısı T4'in intifa hakkı sebebine dayalı olarak davacı T2 yönelik meni müdahale ve diğer davacı tapu maliki T1'e yönelik ecrimisil talebiyle dava açılmasına, bu davayla birleşen Bodrum 3....

      Somut olayda; hükmedilen ecrimisil miktarının 2.203,48 TL olduğu, karar tarihinin 13/03/2021 olduğu, bu tarih itibariyle kararın istinaf sınırı olan 5.880,00 TL'nin altında kaldığından kararın istinafı kabil bir karar olmadığı, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerektiği, Öte yandan gerekçeli kararın davacı vekiline 05/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunulmadığı, davalının istinaf başvurusunun davacı tarafa 12/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre katılma yoluyla tebliğin yasal süre içerisinde 21/06/2021 tarihinde yapıldığı, ancak her ne kadar meni müdahale yönünden değer tespit edilip karar verilmemiş ise de; davacının yasal süre içerisinde istinaf başvurusunda bulunmadığı, katılma yoluyla ancak davalının istinaf ettiği hususta istinaf başvurusunda bulunabileceği, davalı tarafın meni müdahale yönünden bir istinafının bulunmadığı ve istinaf başvurusunun usulden reddi gerektiğinden davacı...

      Her ne kadar davacı kiralayan davalı hakkında icra takibi yapmış ise de bu takip kira parasının ödenmesindeki temerrüde dayalı olduğundan eldeki meni müdahale (tahliye) davası için feshi ihbar yerine geçmez. Hal böyle olunca, tarafların varlığını kabul ettikleri adi kira ilişkisi fesih ihbar yapılmadan kiracı tahliye edilemeyeceğinden mahkemece davacının tahliye (meni müdahale) talebinin reddi yerine yanlar arasındaki ilişkinin niteliğine yanlış anlam verilerek bu istemin de hüküm altına alınması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Her ne kadar davacı kiralayan davalı hakkında icra takibi yapmış ise de bu takip kira parasının ödenmesindeki temerrüde dayalı olduğundan eldeki meni müdahale (tahliye) davası için feshi ihbar yerine geçmez. Hal böyle olunca, tarafların varlığını kabul ettikleri adi kira ilişkisi fesih ihbar yapılmadan kiracı tahliye edilemeyeceğinden mahkemece davacının tahliye (meni müdahale) talebinin reddi yerine yanlar arasındaki ilişkinin niteliğine yanlış anlam verilerek bu istemin de hüküm altına alınması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Her ne kadar davacı kiralayan davalı hakkında icra takibi yapmış ise de bu takip kira parasının ödenmesindeki temerrüde dayalı olduğundan eldeki meni müdahale (tahliye) davası için feshi ihbar yerine geçmez. Hal böyle olunca, tarafların varlığını kabul ettikleri adi kira ilişkisi fesih ihbar yapılmadan kiracı tahliye edilemeyeceğinden mahkemece davacının tahliye (meni müdahale) talebinin reddi yerine yanlar arasındaki ilişkinin niteliğine yanlış anlam verilerek bu istemin de hüküm altına alınması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 29.09.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Taraflar arasında, daha önceden meni müdahale ve ecrimisil talepli davanın açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği görülmüştür. Meni müdahale kararının infazı için, davacı tarafından icraya başvurulmuş, mahallinde yapılan 2.3.2011 tarihli infaz sırasında tutulan tutanakta, müdahalenin halen devam ettiği anlaşılmıştır. Bu infaz tarihi de, davada ecrimisil talep edilen döneme tekabül etmektedir.Dosyada mevcut bilirkişi raporunda, keşif tarihi itibariyle dava konusu taşınmaz üzerinde davacının iddia ettiği şekilde bir müdahalenin bulunmadığı belirtilmiş, mahkeme tarafından da bu rapor esas alınarak taşınmaza davacı tarafından herhangi bir müdahalenin bulunmadığı kabul edilmiştir. Her dava, açıldığı tarihteki şartları gibi değerlendirilir. Dava açılmadan önce taraflar arasında görülen ve karara bağlanan elatmanın önlenmesi davasında davacının taşınmaza müdahalesinin bulunduğu sabit olmuştur....

              UYAP Entegrasyonu