nun hiç bir vekalet görevi olmadığını, bu avukata verilen yetki belgesinde iki dosya için yetki verildiğini, icra dosyası için yetki verilmediğini, icra dosyasında bir keşif tutanağı olmadığını, dosyanın bilirkişiye 03.12.2020'de teslim edildiğini, bilirkişinin eve geldiğinin öğrenilmesi üzerine derhal şikayettte bulunulduğunu, keşif tutanağı olsa bile haczin o gün öğrenildiğine dair dosyada bilgi olmadığını, icra emri tebligat usulsüzlüğü ve öğrenme tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına ilişkin şikayetinin bulunmadığı gerekçesinin de hatalı olduğunu, çünkü şikayet dilekçesinde "vekaletnamede tek yetkili avukat olmasına rağmen bir başka avukata icra emri tebliği ile takibin kesinleştirilmesi de dayanaksızdır" ifadesinin olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, doğru vekile icra emri tebliğ edilmeden takibin usulsüz olarak kesinleştirildiği şikayeti ile meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2....
Somut olayda, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat parçasının incelenmesinde, tebligat sırasında şirket yetkilisinin bulunup bulunmadığı sorulmakla birlikte, tebliğin yapıldığı şirket çalışanının şirket yetkilisinden sonra gelen kişi olup olmadığı araştırılmadan Tebligat Kanunu’nun 12. ve 13. maddeleri ile Yönetmeliğin 21. maddesine aykırı şekilde tebligat yapıldığı görülmektedir. Öte yandan; usulsüz tebligat şikayeti, İİK'nun 16. maddesi kapsamında "şikayet" niteliğindedir. Yargılama yaparken aynı Kanun’un 18. maddesi hükümlerinin göz önüne alınması gerekir. Hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile dava reddedilmeyip doğru hasım davaya dahil edilip tebligat yapılmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekir. Borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin yasal hasmı alacaklı olup ilk derece mahkemesince, alacaklıya duruşma günü tebliğ edilmeden dolayısıyla eksik hasımla yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır....
Davacı vekilinin, icra müdürlüğünün seferden men kararına yönelik şikayeti bakımından yapılan incelemede ise 6102 Sayılı TTK. 1366/1. maddesinde; “İhtiyati haczine karar verilen bütün gemiler, bayrağı ve hangi sicile kayıtlı oldukları dikkate alınmaksızın, icra müdürü tarafından seferden menedilerek muhafaza altına alınır...” hükmü yer almaktadır. İcra müdürlüğünce yapılan seferden men kararı memur muamelesini şikayet mahiyetinde olup şikayeti incelemek İcra Hukuk Mahkemesi görevindedir. Bu kapsamda davacının dava konusu Dadaşlar-1 isimli gemide 1/2 sine malik olmakla seferden men kararına yönelik şikayeti yapmakta hukuki yarının bulunduğu sabittir. Bu kapsamda mahkemece TTK. 1353 ve 1366 maddeleri uyarınca seferden men kararınına yönelik şikayetin esastan incelenmesi gerekirken görev yönünden davanın reddi kararı isabetsizdir....
Tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu yalnızca ilgilisinin icra mahkemesi nezdinde İİK'nun 16/1. maddesi kapsamında yapacağı şikayet üzerine mahkemece incelenebilir. İcra mahkemesi, açıkça ileri sürülmedikçe tebligat usulsüzlüğünü re'sen nazara alamayacağı gibi; icra dairesi dahi tebligatın usulsüz olduğunu belgeleyen icra mahkemesi tarafından verilmiş bir karar getirilmediği sürece kendiliğinden tebligatın usulsüz yapılmış olduğunu dikkate alamaz." (12. HD 2015/30937 E-2016/8775 K) Şikayetçi-Borçlu öğrenme tarihini 20.09.2017 olarak beyan etmiş ancak Mahkememize 13.10.2017 tarihinde şikayet yoluna gelmiştir. Usulsüz tebligat şikayeti süresinde olmadığından yerinde değildir. Yine İcra Dairesinin 02.10.2017 tarihli kararı yukarıda aktarılan Yargıtay 12 HD görüşlü karşısında isabetli olup İcra Dairesine merciden alınmış usulsüz tebligatın iptaline dair karar sunulmadığından İcra Dairesinin tebliğ işlemini iptal etmesi mümkün değildir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarih 2019/468 E.-2019/787 K.sayılı ilamı ile imzaya itirazın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2021 Tarih 2020/2075 Esas 2021/2036 Karar nolu ilamı ile "öncelikle usulsüz tebligat hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerektiği, davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddialarının mahkemece değerlendirilmediği" gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla, Hanak İcra Müdürlüğünce yapılmış olsa da uyuşmazlığın davacının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Rize İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; Rize İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, memur muamelesini şikayet ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başılıklı 12. maddesinde; "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunla birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamalelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessile yapılan tebliğ muteberdir." Aynı Kanun'un 13. maddesinde; "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükümlerine yer verilmiştir....
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/borçlu tarafından yapılan işbu başvuru/memur muamelesini şikayet, temlik edilen tutar üzerinden ve temlik edilen alacak ile ilgili olup, alacağın temlik edilmesinden sonra açılacak davaların muhatabının da temlik alıcısı olması gerektiğini, işbu şikayet ile ilgili bir karşı taraf gösterilmesi gerekli olması halinde, şikayet ile ilgili karşı tarafın temlik alıcısı olması gerektiğini, şikayete konu edilen hususlar ile ilgili müvekkil bankanın hiçbir ilgisi olmadığı gibi dosyadan verilecek kararın da müvekkil banka ile ilgisi olmayacağını ve müvekkili bankaya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen beyan ve iddialar Bursa 1....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Taraflar arasındaki icra memur muamelesini şikayet ve ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti sebebiyle yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağına ilişkin şikayetin ve usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun HMK'nın 353/1(b)-1. maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....