Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin 21. maddesinde ise tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat hükümlerinin düzenlendiğini, davacının hükmi şahıs - tüzel kişi olmayıp somut olayda TK'nın 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinin uygulanmasında hukuka uyarlılık bulunmadığını, uygulanması gerekenin TK'nun 16. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 25. maddesinin olduğunu, borçlunun tebliğ tarihinde tebligat adresinde oturmadığına veya tebligat yapılan kişileri tanımadığına yönelik herhangi bir beyanı ve itirazının da söz konusu olmadığını, borçlu tarafından usulsüz tebliğe ilişkin düzenlemeler kullanılarak ve bunun süresiz şikayete tabi olduğu belirtilerek taşınmazın ihalesinin düşürülmesinin amaçlandığını, kötü niyetli iş bu davada TMK'nın 2. maddesi gereği hakkın korunmayacağının açık olduğunu, davanın memur muamelesini şikayet niteliğinde olması nedeniyle banka aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını...

    nın ikinci sıra cetvelindeki sırasına yönelik şikayeti yönünden; Şikayetçi vekilinin,...'nın ikinci sıra cetvelindeki sırasına ilişkin şikayeti, ikinci sıra cetveli ile ilgili icra memur muamelesini şikayetinin sonucuna bağlıdır. İcra memur muamelesini şikayetin yerinde olmadığına karar verildiğinde, sıraya ilişkin şikayetin incelenmesine geçilmesi, icra memur muamelesini şikayetin kabul edilmesi halinde de sıraya ilişkin şikayetin de aynı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi gerekecektir. Bu durumda mahkemece, şikayetçi vekilinin...'...

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde UETS hesabının olduğunu iş bu sebeple UETS adresine tebliğin yapılmasının zorunlu olduğunu beyan ederek mahkeme nezdinde gecikmiş itiraz yoluna başvurduğunu aynı zamanda da icra muamelesini şikayet yoluna gittiğini, tebligatın usulsüz olduğu ve bu sebeple tebligattan haberi olmadığını iddia eden davacı vekilinin usulüne uygun tebligat yapılması talebi ile birlikte borca ve ferilerine de itirazda da bulunduğunu, tebligatın amacının borçtan haberdar edilmek olduğunu, davacı vekilinin dava dilekçesinde 10 Mayıs 2022 tarihinde borçtan haberdar olduğunu açıkça beyan ettiğini, buna bağlı olarak icra dairesine itirazda bulunmuşsa da davacının iddia ettiği gibi icra müdürünün kararının isabetsiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın şikayet yolu ile çözüme kavuşturulacak bir mesele olduğunu, nitekim davacının Ortaca İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/69 Esas sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet yoluna başvurduğunu, davacının...

      nin 21. maddesinde ise tüzel kişilerin memur ve müstahdemlerine tebligat hükümlerinin düzenlendiğini, davacının hükmi şahıs - tüzel kişi olmayıp somut olayda TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 21. maddesinin uygulanmasında hukuka uyarlılık bulunmadığını, uygulanması gerekenin TK'nun 16. maddesi ile Tebligat Yönetmeliğinin 25. maddesinin olduğunun izahtan vareste olduğunu, davacının tebliğ tarihinde tebligat adresinde oturmadığına veya tebligat yapılan kişileri tanımadığına yönelik herhangi bir beyanı ve itirazının da söz konusu olmadığını, davacı tarafça usulsüz tebliğe ilişkin düzenlemeler kullanılarak ve bunun süresiz şikayete tabi olduğu belirtilerek taşınmazın ihalesinin düşürülmesinin amaçlandığı izahtan vareste olup kötü niyetli iş bu davada TMK'nun 2. maddesi gereği hakkın korunmayacağının açık olduğunu, ilk derece mahkemesince müvekkili banka aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmiş olup, davanın memur muamelesini şikayet niteliğinde olması...

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/409 esas 2021/649 karar sayılı usulsüz tebliğ şikayeti yönünden ve icra memur muamelesini şikayet yönünden verdiği ret kararlarının kaldırılmasına, usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihi olan 16/09/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazın tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ederek ilk derece mahkeme kararını istinaf etmiştir....

      Ayrıca usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, takibin şekli örnek 7 no'lu ödeme emri ile başlatılan ilamsız takiptir. Daha önce Balıkesir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/234 esas 2020/301 karar sayılı ilamı ile takip borçlusunun açtığı usulsüz tebligat şikayeti konusunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1827 Esas 2021/135 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf başvurusu kabul edilerek, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair karar verilmiştir....

      Dava, alacaklınm memur muamelesini şikayeti ile İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Davacı alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine başvurusu esnasında istihkak iddiasının reddi talebinin yanısıra haczin İİK 99. maddesi uyarınca yapılmasına ilişkin memur muamelesini şikayet talebinde de bulunmasına rağmen, Mahkemece, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının reddine karar verilmiş, memur muamelesini şikayet talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmamıştır....

        Dava, alacaklının memur muamelesini şikayeti ile terditli olarak açtığı İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu durumda Mahkemece, öncelikle şikayet istemi hakkında bir karar verilerek istemin sonuca bağlanması, şikayet kabul edilmediği takdirde terditli açılan davada istihkak istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, dava istihkak davası olarak nitelenerek ve bu nitelemeye uygun gerekçe oluşturularak, sadece istihkak davasının kabulüne karar verilmesi, memur muamelesini şikayet talebi yönünden olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, haczedilmezlik şikayeti ve memur muamelesini şikayete ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı tarafından haczedilmezlik şikayeti ile birlikte, memur muamelesini şikayet talebinde de bulunulmuş, ancak mahkemece, davacının memur muamelesini şikayet istemi ile ilgili herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

          Şahsın kötü niyetli olduğunu, tebliğin apartman kapıcısına yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığını, sigortalı daimi çalışan olduğunu, davacının icra memurunun muamelesini 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi ve tebligatın iptali için dava açtığını, 89/1 haciz ihbarnamesinin memur muamelesini şikayeti için Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/405 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, 89/2 haciz ihbarnamesi tebligatı için ise şikayet davasını ayrı açtığını, ancak dosyanın aynı olduğunu, farklı bir dosya olmadığını belirterek davacının adına kayıtlı bulunan menkul ve gayri menkullerin üzerine tedbir konulmasını, ya da borç miktarı kadar teminatın dosyaya yatırılması halinde takibin durdurulmasına kadar verilmesini talep etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu