Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık; murisin hibe işlemi nedeni ile saklı paya tecavüzden kaynaklanan tenkis istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 04.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/4 DAVA KONUSU : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353....

    FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/293 Esas KARAR NO : 2021/107 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/07/2020 KARAR TARİHİ : 11/06/2021 K. YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin Magvital markalı ilacın marka sahibi olduğunu, davalılardan ...... İlaç Sanayi A.Ş'nin Yönetim Kurulu Üyesi ve Müdürü olduğunu, .......'in internet kayıtlarına göre İK Direktörlüğü, Kariyer Danışmanlığı, Yönetim Danışmanlığı yaptığını, davalılardan .......'in sosyal medya hesabı instagram kullanıcı adı olan ...... 'den " .......... " başlığı ile yayınladığı hikayesinde davalılardan ...'nın sosyal medya ....... kullanıcı olan ....... 'yı etiketlemek suretiyle ....... Sanayi A.Ş'nin marka sahibi olduğu "......" markalı .........

      Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, .... nolu markanın 9,35,38 ve 42 sınıflarda 19.07.2001 tarihinden, .... nolu markanın ise 3,9,18 ve 37 sınıflarda 24.03.2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı adına tescil edildiği, davalı yabancı şirketin ise Türkiye'de tescilli markasının bulunmadığı, bununla birlikte söz konusu markanın karşı davacı tarafından Türkiye'de 1998 yılından itibaren kullanılmaya başlandığı, tescilsiz kullanım kapsamındaki ürünler ile .... nolu davacı markasının kapsamında bulunan ürünlerin farklı oldukları, yine davalı karşı davacının sonraki tarihlerde markasını kullandığı ürünlerin de anılan marka kapsamında kalmadığı, öte yandan bu markanın kötüniyetli tescil edildiğine ilişkin bir kanıtın da bulunmadığı, dolayısıyla bu markaya tecavüzden söz edilemeyeceği gibi karşı davada bu markaya yönelik hükümsüzlük isteminin de yerinde olmadığı, .... nolu markanın kapsadığı ürünler ile davalı tarafın markayı üzerinde kullandıkları ürünlerin ise...

        FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/245 Esas KARAR NO : 2021/62 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 01/08/2019 KARAR TARİHİ : 01/04/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;------ ------------- tescil numaralı----------------markaları ve ---------- kuruluşlarından biri haline getirirken aynı zamanda ------------- olmak üzere “----------- tescilli markalarını uzun yıllardır ve -------olarak ----------- kullanmakta olduğunu, bu kullanım sonucu ------------ ------- marka haline geldiğini, ------ izin alınmaksızın, tescilli hak sahibi olduğu markalarının davalı tarafından ----- gerçekleştirilmesi olmak üzere kullanılması ve bu markalar üzerinden kazanç elde edilmesinin, ------------- marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığından işbu tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi...

          İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/357 Esas KARAR NO : 2022/77 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/08/2021 KARAR TARİHİ : 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 1973 yılından beridir Türkiye'de ve Avrupa'da faaliyet gösteren, internet üzerinden www ..., ... ve ... uzantılı web sayfaları üzerinden satışlar Yaptığını, aynı zamanda Türkiye'nin neredeyse her şehrinde “...” ve “...” ibareli yüzlerce mağazaları ve bayileri bulunduğunu, kendi ürünlerini piyasaya arz eden, büyük ölçekli ve herkes tarafından bilindiğini, sektörün öncü grup şirketlerden olduğunu, müvekkil firma halihazırdaki ticaret unvanını 12/09/1991 yılında ticaret sicile tescil ettirtiğini, bu tarihten beridir faal olarak faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilin 1993'ten bu yana Türk Patent nezdinde...

            İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/357 Esas KARAR NO : 2022/77 DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 30/08/2021 KARAR TARİHİ : 09/06/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil 1973 yılından beridir Türkiye'de ve Avrupa'da faaliyet gösteren, internet üzerinden www ..., ... ve ... uzantılı web sayfaları üzerinden satışlar Yaptığını, aynı zamanda Türkiye'nin neredeyse her şehrinde “...” ve “...” ibareli yüzlerce mağazaları ve bayileri bulunduğunu, kendi ürünlerini piyasaya arz eden, büyük ölçekli ve herkes tarafından bilindiğini, sektörün öncü grup şirketlerden olduğunu, müvekkil firma halihazırdaki ticaret unvanını 12/09/1991 yılında ticaret sicile tescil ettirtiğini, bu tarihten beridir faal olarak faaliyetlerine devam ettiğini, müvekkilin 1993'ten bu yana Türk Patent nezdinde...

              Davalının normal ticari teamül içinde basiretli bir tacir olarak kendisinden beklenebilecek şekilde hareket ettiği ve davacı markasını taşıyan kelimeyi pozitif listeye eklemeyerek markaya tecavüzden kaçınmak için gereken temel davranış biçimini sergilediği, bu nedenle davalılarca davacıya ait markanın ticari etki yaratacak şekilde SMK 7/3-d bendi kapsamında kullandığının ispatlanamadığı ve markaya tecavüz söz konusu olmadığı gibi, bağlantılı olarak haksız rekabetlerinin de ispatlanamadığı anlaşılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                Yapılan bu açıklamalar gözetildiğinde mahkemenin markaya tecavüz eyleminin oluşmadığına yönelik tespiti hatalıdır. Davacı taraf davasında ayrıca maddi tazminat talebinde de bulunmuş olup, yargılama sırasında bu konuda bir hesaplama yapılmadığı anlaşıldığından yargılama bu yönüyle de eksik kalmıştır. Bu durumda mahkemece davalının eyleminin markaya tecavüz oluşturduğu gözetilerek maddi tazminat hesabı yönünden bilirkişi heyetinden ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınarak ve manevi tazminat talebi konusunda da yeniden değerlendirme yapılmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  İlk derece mahkemesince davalının markasının yargılama sırasında müddet olması nedeniyle hükümsüzlük davasının konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, markaya tecavüzden kaynaklanan davanın ise, tescilli marka kullanıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından istinaf dilekçesinde markaya tecavüzün meni talepli dava açılmadığı ileri sürülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu