Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/388 Esas KARAR NO : 2022/56 DAVA : Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 22/10/2021 KARAR TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin "..." ve "..." markalarını tescil ettirip kullanma arzusunda olduğunu, ancak davalı taraf adına tescilli... tescil nolu "..." ve ... tescil nolu "..." markaları gereği mümkün olmadığını, davalı tarafın tescilli markalarını uzun süre kullanmadığını, ilgili markaları kullanmak isteyen kişi ve firmaların haklarını kısıtladığını belirterek, SMK m.9 ve m.26 uyarınca kullanmama nedeniyle markanın iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

    İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/388 Esas KARAR NO : 2022/56 DAVA : Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 22/10/2021 KARAR TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin "..." ve "..." markalarını tescil ettirip kullanma arzusunda olduğunu, ancak davalı taraf adına tescilli... tescil nolu "..." ve ... tescil nolu "..." markaları gereği mümkün olmadığını, davalı tarafın tescilli markalarını uzun süre kullanmadığını, ilgili markaları kullanmak isteyen kişi ve firmaların haklarını kısıtladığını belirterek, SMK m.9 ve m.26 uyarınca kullanmama nedeniyle markanın iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

      İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/388 Esas KARAR NO : 2022/56 DAVA : Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 22/10/2021 KARAR TARİHİ : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin "..." ve "..." markalarını tescil ettirip kullanma arzusunda olduğunu, ancak davalı taraf adına tescilli... tescil nolu "..." ve ... tescil nolu "..." markaları gereği mümkün olmadığını, davalı tarafın tescilli markalarını uzun süre kullanmadığını, ilgili markaları kullanmak isteyen kişi ve firmaların haklarını kısıtladığını belirterek, SMK m.9 ve m.26 uyarınca kullanmama nedeniyle markanın iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....

        Bu kez, davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. 2- Dava, davalı adına tescilli 2003/36960 sayılı NAMLI ve 171835 sayılı N NAMLI+ Şekil markalarının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine, aynı zamanda davalının ticaret unvanında yer alan NAMLI ibaresinin de terkinine karar verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece ticaret ünvanı terkin talebi ile 171835 sayılı N NAMLI+ Şekil markasının hükümsüzlüğü talebinin reddine, 2003/36960 sayılı NAMLI markasının ise 43. sınıftaki bazı hizmetler yönünden hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir. Anayasımızın 2.maddesi uyarınca, Türkiye Cumhuriyeti, sosyal bir hukuk devletidir....

          " markası ile davacının kullanmış olduğu "..." markasının ayırt edici unsurlarının ve hizmet sınıflarının aynı olduğu, bu nedenle davacının markasının tescil tarihi de dikkate alındığında "..." ibaresinin kullanılmasında 556 sayılı KHK'nin 8. maddesi kapsamında üstün hakkın davacıya ait olduğu, bu bakımdan markanın davalı tarafından kullanımının iltibas oluşturduğu, davalının kullanmış olduğu markanın tescilli olması, dava tarihinden önce sicilden terkin edilmemiş olması karşısında kullanımının yasal olduğu, bu nedenle markanın kullanıldığı ürünlerin imhasına ve ayrıca tecavüzün giderilmesine karar verilemeyeceği, davalının "... ......

            Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalının gelinlik üretimi ve satışı ile meşgul olduğu, bu nedenle markayı 25. sınıf ile ilgili emtialar bakımından kullandığının kabulü gerektiği, ancak markanın 35 ve 37. sınıflarda davalı tarafından ciddi anlamda kullanıldığına ilişkin bir kanıtın bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalı adına kayıtlı 2002/35100 sayılı “...” ibareli markanın tescilli olduğu 35. ve 37. sınıflar bakımından 556 sayılı KHK’nin 14 ve 42/c maddeler uyarınca hükümsüzlüğü ile terkin edilmesine, 25. sınıf emtia bakımından terkin isteminin reddi ile tescilin devamına karar verilmiştir....

              Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü ile Sicilden Terkin Taraflar arasında görülen davada Ankara 2....

                Kaldı ki davacının hükümsüzlüğü istenen ibareyi veya benzerini fiilen kullanması, tescil başvurusu yapması da gerekmemektedir. Öte yandan, dava konusu hükümsüzlüğü istenen markaların tanınmış olmasının, sicilde tescilli bir kısım mal veya hizmette kullanılmaması nedeniyle KHK'nın 14. maddesine dayalı hükümsüzlüğünün istenilmesine engel değildir. Dava konusu markaların tanınmış olması nedeniyle bir kısım mal ve hizmetler bakımından hükümsüz kılınması halinde sicilden terkin edilen mal veya hizmetler için ileride bir başkasının tescil başvurusuna 556 Sayılı KHK'nin 7/1-i ve 8/4 maddesi uyarınca engel olup olmayacağı hususunun KHK' nin 14. maddesine dayalı açılan işbu davada hukuki yararın varlığı bakımından göz önüne alınması mümkün değildir. Bu itibarla, mahkemece anılan hususlar dikkate alınmaksızın yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış; kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                  ./... olduğu, tescilli bir markaya dayanarak marka sahibinin açacağı hükümsüzlük davalarında yetkili mahkemenin davalının ikametgahı mahkemesi olduğu, davacınında davalınında markası tescilli olmasına rağmen markanın hükümsüzlüğü davasının davalının yerleşim yerinde görülmesi gerektiği, markanın hükümsüzlüğü talebi ile birlikte marka ihlalinden kaynaklanan talepler de varsa bunun dava yığılması niteliğinde olacağı ve artık davacının yerleşim yerinin de yetkili olacağı, ancak davanın salt hükümsüzlük ve terkin davası olduğu ve davalı vekilinin süresinde verdiği cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu ve yetkili mahkemeyi belirttiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Diyarbakır 3....

                    FSHHM'nin 2005/933 Esas sayılı davacı şirkete ait 2004/36136 numaralı markanın hükümsüzlüğüne ilişkin açılan dava, Ankara 3. FSHHM'nin 2006/267 E. sayılı davası ile birleştirilmiş, Ankara 3. FSHHM'nin 2006/267 E. 2011/206 K. ve 02/11/2011 tarihli kararı, Yargıtay 11.HD.'nin 2012/3607 E. 2013/17884 K. ve 08/10/2013 tarihli ilamı ile bozulmuş, Ankara 3.FSHHM'nin 2006/267 E. sayılı dava dosyası bozma neticesinde Ankara 3. FSHHM'nin 2014/483 E. sırasına kayıtlanmış ve Ankara 3. FSHHM'nin 2014/483 E. 2020/210 K. ve 16/07/2020 tarihli kararı 09/09/2020 tarihinde kesinleşmiş, böylece davacı adına tescilli 2004/36136 numaralı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine ilişkin karar kesinleşmiştir. Davanın dayanağı olan davacı adına tescilli 2004/36136 numaralı markanın hükümsüzlüğü kararı kesinleştiğinden ve hükümsüzlük kararları geçmişe de etkili olduğundan, bu markaya dayanarak açılan davanın reddine" karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu