Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bir markanın tanınmış marka niteliğinde olup olmadığı; a)Toplumun ilgili kesimince markanın tanınma düzeyi, b) Markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu, c)Marka promosyonlarının ve reklamlarının süresi, yoğunluğu, hedef aldığı alan, d)Markanın tesciller veya tescil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü, e) Markanın resmi mercilerce tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları, f) Markanın ekonomik değeri, g) Markanın hitap ettiği mal veya hizmetlerin pazar payı, gibi tahdidi olmayan kriterler dikkate alınmak suretiyle, yapılacak global bir değerlendirme neticesinde her somut olayda ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Hemen belirtilmelidir ki; bir markanın tanınmış marka niteliğini haiz olmasının; yukarıda yer verilen tüm kıstasların sağlanması gerektiğini şart koşmadığı gibi, yukarıda yer verilen kıstaslardan yalnızca birinin gerçekleşmesinin mutlak anlamda ilgili markayı tanınmışlık seviyesine çıkaracağını da göstermez....

    Bir markanın tanınmışlık niteliğinin tespiti için yapılacak incelemede; “toplumun ilgili kesiminde markanın tanınma derecesi”, “markanın kullanıldığı coğrafi alan, kullanım süresi ve yoğunluğu”, “marka promosyonlarının hedef aldığı coğrafi alan, promosyon süresi ve yoğunluğu”, “markanın tesciller veya tecil başvuruları ile korunduğu coğrafi alanın büyüklüğü”, “markanın resmî makamlarca tanınmışlığına delalet eden karar ve uygulamaları”, “markanın ekonomik değeri” şeklinde sıralanan ölçütler nazara alınarak somut olayın niteliğine uygun düştüğü ölçüde ve sunulan delillerden hareketle bir karara varılacaktır. Yapılacak olan bu incelemede ise gerekli görüldüğü takdirde, teknik hususlardaki belirlemelerin yapılabilmesi için bilirkişi incelemesine de başvurulabilecektir....

      KARŞI OY Davalı adına kayıtlı 2000/17398 sayılı Necstar ibareli olup 9. sınıftaki bir kısım mal bakımından tescilli markanın iptali istemine ilişkin yargılamada mezkur markanın tescilli olduğu mallarda ciddi bir kullanımının bulunmadığı saptanmıştır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesince kullanmama nedeniyle iptal istemine ilişkin 556 sayılı KHK’nın 14 ve 42/1c maddeleri mülkiyet hakkının yitirilmesine yol açan hallerin ancak kanunla düzenlenebileceği gerekçesiyle iptal edilmişler ise de, söz konusu husus ancak markanın iptali veya hükümsüzlüğü istemiyle ilgili açılan dava bakımından sonuç doğurucu nitelikte olup markanın kullanılmaması olgusuna etkili nitelikte değildir. Dairemizin yerleşmiş içtihatları seri marka oluşumu için önceye dayalı bir marka tescilinin ve bu markanın ciddi kullanımının gerekli olduğunu öngörmektedir. Nitekim, mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında da bu yönde araştırma ve değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiştir....

        Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/01/2022 tarih ve 2022/22 E. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: İhtiyati tedbir isteyen vekili, YİDK'nın 2021-M-10344 sayılı kararının iptali ile 2020/140447 sayılı "... ..." ibareli marka başvurusunun tescili halinde hükümsüzlüğü istemli davada, yargılama sırasında markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve 2020/140447 sayılı markanın kullanımının ve lisans verilmesinin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          GEREKÇE: Uyuşmazlıgın Tespiti ve Uygulanacak Hükümler,Delillerin Tartışılması ve Kabul Dava TÜRKPATENT YİDK’nun ... sayılı kararının iptali ve tescili halinde davalı şahsa ait ... başvuru numaralı “... ...” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini istemlerine ilişkindir. İptali istenen YİDK kararının davacıya 01/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, 01/08/2021 tarihinde açılan davanın, 5000 sayılı kanunun 15/c maddesinde belirlenen iki aylık hak düşürücü süre içerisinde olduğu anlaşılmış ve işin esasına geçilmiştir....

            FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/406 Esas KARAR NO : 2021/192 DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü ve Markanın Kullanmama Nedeniyle İptali DAVA TARİHİ : 28/09/2018 KARAR TARİHİ : 04/11/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan markanın hükümsüzlüğü ve markanın kullanmama nedeniyle iptali davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; müvekkili ----- yılından itibaren ---- olmayan ----göstermeye başladığını, --- markasını -- sınıfta tescili için başvurduklarını, fakat davalı tarafın yayına itiraz üzerine başvuruların reddedildiğini, --- markasını---- piyasada ---- hale getirenin müvekkili şirket olduğunu, davalı tarafın ---- alanında hizmet vermemesine rağmen bu alanında marka tescili yapmasının kötü niyetli olduğunu, davalıya ait markaların --.------ kötü niyetli ---- hükümsüzlük kılınması gerektiğini, hükümsüzlük talebi baki kalmak kaydıyla davalının -- markasının kullanmama nedeniyle --.------ bakımından...

              dava konusu ... başvuru numaralı “... şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Aşağıda belirtilen durumlar markayı kullanma kabul edilir: a) Tescilli markanın ayırt edici karakterini değiştirmeden markanın farklı unsurlarla kullanılması, b) Markanın yalnız ihracat amacıyla mal ya da ambalajlarında kullanılması, c) Markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, d) Markayı taşıyan malın ithalatı.” hükmünü haiz idi. 15. Tescilli markanın kullanılmamasına bağlanan bir diğer sonuç ise markanın hükümsüzlük hâllerinin düzenlendiği 556 sayılı KHK’nin 42. maddesinin 1-c bendinde yer almaktaydı. 556 sayılı KHK’nin 42/1-c maddesinde; 14. maddeye aykırı marka kullanımının markanın hükümsüzlüğüne sebep olacağı ve aykırılığın tespiti hâlinde yetkili mahkeme tarafından markanın hükümsüz sayılmasına karar verileceği düzenlenmişti....

                  Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği sınıf/alt sınıflar için, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığının ispatlanması gerekmektedir. 6769 Sayılı SMK'nın 9/3 maddesi gereğince, markanın sahibinin izni ile kullanılması da, markanın kullanılması kapsamında değerlendirilecektir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile markanın kullanılmadığının tespit edildiğini ileri sürmüştür....

                    VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü Taraflar arasında görülen davada Ankara 1....

                      UYAP Entegrasyonu