Davacı vekili; 27/04/2021 tarihli celsede tüm davalılar yönünden maddi tazminat istemli davası yönünden davadan feragat ettiğini beyan etmiştir. Davalı şirket vekili maddi tazminata konu feragat ile sonuçlanan dava yönünden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığına dair beyan dilekçesi sunmuştur. Manevi tazminat istemli dava yönünden yargılamanın devam etmesi sebebi ile manevi tazminat istemli dava tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmiştir. GEREKÇE: Dava, trafik kazasına bağlı oluşan maddi zararın teminini konu alan maddi tazminat istemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Tekmil dosya mündericatı birlikte değerlendirildiğinde; "...Davalının tazminat sorumluluğu ise kusur yönünden incelendiğinde, Maddi tazminat talebi yönünden davacının dosyaya sunulan bilgi ve belgeler dikkate alındığında; davalının davacıya ait markaya haksız olarak kullandığı sabit olduğu, davalı tarafça yasal defterler ile fatura ve belgeler ibraz edildiği ve mali müşavir raporlarında davaya konu panel kapı satışlarından davalının vergi öncesi karının 931,67 TL olduğu tespit edilmekle 931,67 TL tazminata hükmedilmiştir. Manevi tazminat talebi yönünden; Markadan doğan hakları tecavüze uğrayan marka hakkı sahibinin maddi ve manevi tazminat talep edebileceği bildirilmiş tecavüz nedeniyle marka sahibinin manevi olarak zarara uğraması mümkündür. Manevi tazminat için davalının kusurlu olması gerekir....
her türlü ürünün toplatılması için tedbir kararı verilmesini, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden biri ile ilanını, maddi ve manevi tazminat ve fazlaya ilişkin tüm haklarımızın saklı tutulmasını, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; yerel mahkemenin maddi tazminat talebini TBK'nun 50. maddesine göre takdir etmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi tarafından davalının ticari kayıtları incelenerek elde ettiği gelirin tespit edildiğini, tazminat taleplerinin SMK'nun 151/1 ve 151/2-b maddeleri gereğince davalı yanın kazancına dayanmakta olduğunu, Davalının müvekkilinin markasını işletme adı olarak kullanması nedeniyle tüm gelirini marka kullanımından elde ettiğini, Yerel Mahkemece manevi tazminat taleplerinin neden kısmen kabul edildiğine dair bir gerekçe belirtilmediğini, Manevi tazminata yasal faiz işletilmesinin de hatalı olduğunu, her iki tarafın da tacir olduğunu, bu nedenle manevi tazminata da reeskont/avans faizi uygulanması gerektiğini belirterek, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabul kısmına bir itirazları olmamakla birlikte, TBK'nun 50. maddesi uyarınca takdiren hükmedilen maddi tazminata ilişkin kısmının, manevi tazminat taleplerinin...
Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve davada uygulanması gereken 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile markaya tecavüz hâlinde oluşan zararın tazminine yönelik üç çeşit tazminat davası öngörülmüştür. Bunlar maddi ve manevi tazminat ile itibar tazminatıdır.(Yargıtay HGK'nun 01/07/2021 tarih ve 2018/11-1096 esas ve 2021/898 karar sayılı kararı) Dosya kapsamı ile davalının davacı tarafa ait marka hakkına tecavüz ettiği saptandığından, tecavüz halinde marka hakkı sahibi, 556 Sayılı KHK uyarınca manevi tazminat talep etme hakkını elde ettiğinden, tazminat koşullarının oluşmadığına ilişkin istinaf sebebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Kararı, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, marka tecavüzü ve haksız rekabetin tespiti ve meni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde maddi tazminat talebinin açıkça 556 sayılı KHK'nın 66/a maddesi uyarınca "marka tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre" hesaplanmasını talep ettiği halde, KHK'nın 66/b maddesine göre "davalı şirketin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre" tazminat hesaplayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle maddi tazminatın belirlenmesi isabetli değildir....
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)|Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022 Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, “...” ve “...” esas unsurlu TPE nezdinde tescilli 111 markanın sahibi olduğunu; bu markalardan “...”, “...” ve “...” markalarının tanınmış marka olduğunun TPE tarafından tescil edildiğini, davalıların ise “...” isimli tableti ithal ederek piyasaya sürmekte olduklarını, davalı ...’in söz konusu tabletin Garanti Belgesi’nde ve Kullanma Kılavuzu’nda yer aldığını, ayrıca www...com.tr ve www...com.tr sitelerinden söz konusu tableti pazarladığını; davalı ... - ...’in mütecaviz faaliyetleri ile ilgili olarak 29/08/2014 tarih ve ... no.lu irsaliyeli faturanın dosyaya sunulduğunu, diğer davalı ...’in ise, ...’in distribütörü olup dava konusu tableti www...
Davalı vekili, davalının markasını tescilli marka hakkına istinaden kullandığını, markaların benzer olmadığını, davacının markayı devralmasının öğrenilmesinden sonra davacıya ait markanın kullanılmadığını, maddi ve manevi tazminat istemlerinin haksız ve ayrıca fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.Mahkemece, davacının markasına iltibas yaratan davalı markasının hükümsüzlüğüne, davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan eylemlerinin men'ine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteminin fazlaya ilişkin kısmı ile feragat edilen maddi tazminat istemlerinin reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi yönünden davalı yararına düzeltilerek onanmış, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK’nın 440....
İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; dava markaya yönelik tecavüz nedeniyle maddi tazminat talebine ilişkin olup davacının ---- markasının ------Sınıfta tescilli sahibi olduğu, ------ esas sayılı dosyası ile taraflar arasında görülen marka hakkına tecavüz davasında dosyamız davalısı tarafından davacının marka haklarına yönelik tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine karar verildiği, kararın ------ tarihinde kesinleştiği, buna göre huzurdaki davada daha önce marka hakkına tecavüz iddiası yönünden yapılan yargılamada tecavüz iddiasının kesinleşmiş mahkeme kararı ile ispatlanmış olması sebebiyle mahkememizce sadece maddi tazminata ilişkin yargılama yapılmış buna göre de------ uyarınca marka hakkının tecavüze uğrayanların maddi tazminat talebinde bulunabileceği davacı tarafından --------uyarınca tazminat talebinde bulunulduğu, bunun üzerine davalı şirketin ticari defterleri üzerine yapılan incelemede tecavüz dönemi olan ---tarihi...
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde 2009/33 esas sayılı dosya ile “Marka Hükümsüzlüğünün Tespiti, Marka Hakkına Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Durdurulması Maddi ve Manevi Tazminat” davası açtığını, yargılama sırasında davalının davaya dayanak ettiği 22.11.2005 tarihli protokol gereğince marka tescili yaptırdığı tespit edildiğinden davanın reddine karar verildiğini, davalı yanın sunduğu protokolün sahteliğinin mahkeme kararı ile tespit edildiğini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesiyle davalı markasının hükümsüzlüğüne, haksız rekabetin tespitine maddi ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, sahteliğine karar verilen belgenin ilk karara dayanak belgelerden olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....