Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevabında; manevi zarar oluşmasında davalı bankanın kusuru bulunmadığını, Cumhuriyet Savcılığınca 5.5.2007 tarihli çekten bahsedilerek sirküler istendiğini, oysa çekin 5.5.2008 tarihli olduğunu, hatanın bilahare düzeltildiğini belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davalının hatalı eylemi sonucunda davacının kişilik haklarına tecavüz edildiği, sebepsiz yere yargılamaya maruz kaldığı, üzüntü ve elem duyduğu gerekçe gösterilerek 3.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmedilmiştir....

    Özetle manevi tazminata konu edilen eylemin davalı tarafça gerçekleştirilmediği anlaşıldığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu olayda haklı olduğunu, boşanma davasının şiddetli geçimsizlik nedeniyle sonuçlandığını aile mahkemesi dosyasındaki manevi tazminat ile eldeki davada istenilen manevi tazminatın aynı nedene dayanmadığını, ayrıca sulh ceza dosyasında müvekkilinin beraat etmesi nedeniyle şikayetin haksız olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, etkili eylem ve haksız şikayetten kaynaklanan haksız eylemler nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir....

      öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla; Davacının 2.866,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 2.866,00 TL maddi, 2.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması gerekçeleri ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 4.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine tekrar dairemizce yapılan incelemede, maddi tazminat konusunda mahallinde her zaman karar verilmesi mümkün görülerek davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata ve davacı lehine fazla vekalet ücretine hükmolunması gerekçeleri ile hükmün bozulması...

        aleyhine 27/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalının adli soruşturma sırasında davacı ile ilgili olarak sarf ettiği söz ve isnatlar nedeniyle şikayet hakkının kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının, kendisi hakkında gerçeğe aykırı şekilde kablo ve mazot hırsızlığı yaptığına, silah bulundurduğuna dair ihbarda bulunduğunu, bu şekilde kişilik haklarının zedelendiğini beyanla, manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 13/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

            Davacı, dava dışı eşi ile ayrı yaşadıklarını, olay günü eşi ile konuşmak için yanına gittiğini, eşinin kendisini darp ettiğini, olay yerine çağrılan davalı uzman çavuş tarafından tutulan tutanağın sonradan ortadan kaldırılması nedeni ile eşine karşı iddialarını ispat edemediğini iddia ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, olay yerine davacının eşinin ihbarı üzerine konut dokunulmazlığını ihlal iddiası üzerine gittiklerini, sonra eşin şikayetten vazgeçtiğini, davacının darp nedeni ile sonraki gün başvuruda bulunduğunu, başvurusu üzerine tutanak düzenlediklerini, konut dokunulmazlığını ihlal nedeni ile düzenlenen tutanağın şikayetten vazgeçme nedeni ile darp nedeni ile başlatılan soruşturma evrakına eklenmediğini, sonra kaybolduğunu, davacının eşine karşı davalarını kaybetmesi ile tutanağın kaybolması arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet KARAR Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Takibi şikayete bağlı olan aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğü ihlal suçu nedeniyle, hükümden sonra katılanın 25.9.2017 tarihli dilekçe ile şikayetinden vazgeçmesi karşısında, TCK'nın 73/4. maddesi uyarınca sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/10/2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Asliye Ceza Mahkemesi'nce savunmasının 24/10/2014 tarihinde alındığı sanığın "şikayetten vazgeçme olursa bunu kabul ederim" şeklinde beyanda bulunduğu daha sonra 18/11/2014 tarihli celsede müştekinin şikayetten vazgeçtiği, sanık ... vekilinin de şikayetten vazgeçmeyi kabul etmediği ve müvekkilinin beraatine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. TCK'nın 73. maddesinde şikayete bağlı suçlarda şikayetten vazgeçmeli kamu davasını düşürüleceği ancak TCK 73/6. maddesinde vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez şeklinde hüküm bulunduğu görülmektedir. Şikayetten vazgeçme ve bunun kabulü müşteki ile sanık arasındaki karşılıklı bir işlemdir. Müştekinin sanığın şikayetten vazgeçme beyanı olmadan "şikayetten vazgeçme olursa kabul ederim" şeklindeki beyanı bir irade açıklaması olarak kabul etmek mümkün değildir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, haksız şikayetten kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı ... Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; ... Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 günlü ve 2013/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 1.2.2013 tarihinden itibaren ... 4.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli ... ... 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu