Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ceza Mahkemesinin 2015- 240 Esas sayılı dosyasının bilirkişi raporunda davacının asli kusurlu olarak gösterildiğini, davacının imzasını taşıyan şikayetten vazgeçme dilekçesinin Ceza Mahkemesi dosyasında olduğunu, bu nedenle davacının maddi ve manevi tazminat hakkı bulunmadığını, davacıya verilen 38,5 maluliyet oranın yüksek olduğunu, manevi tazminat miktarının da yersiz olduğunu ileri sürmüştür. Dairemizce istinaf incelemesi HMK'nun 355. ve 357. maddeleri gereğince istinaf sebepleri ile bağlı olarak ve kamu düzenine aykırılık hususları da gözetilerek yapılmıştır....

olarak taraflarınca İzmir BAM 4.Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 2021/473 Esas-1041 Karar sayılı ilamının icra dosyasına ibraz edilerek bu yeni ilama dayalı bir takip talebi de sunulmak suretiyle borçlulara yeni ilama göre icra emri gönderilmesinin talep edildiğini, BAM 4.Hukuk Dairesi kararında da manevi tazminat alacaklarına tekrar yer verilmiş olduğundan, takip talebinin şekli olması ve dayanak ilama uygun olması nedeniyle takip talebinde manevi tazminat alacaklarına da yer verildiğini, manevi tazminat alacaklarının tahsil edilmiş olduğunu icra dosyasına şikayetten önce 14.6.2021 tarihli taleplerini içerir dilekçelerinde bildirdiklerini ve tahsil harcını da 31.10.2019 tarihinde haciz kaldırma talebi ile yatırdıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1,89/2-b,e, 62, 52/2-4 maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı taksirle yaralama suçu TCK'nın 89. maddesinde hükme bağlanmış olup aynı maddenin 5. fıkrası gereğince, 1. fıkrası kapsamı dışında bulunan bilinçli taksir hali hariç şikayete tabi olduğu, katılan vekilinin hükümden sonra 02/03/2015 havale tarihli dilekçe ile sanık tarafından maddi ve manevi zararlarının giderilmesi nedeniyle sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan ettikleri, sanık müdafinin de 04/03/2015 tarihli dilekçesinde katılanın şikayetten vazgeçtiklerini ve sanık hakkında düşme kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmakla; davanın düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirdiğinden hükmün 5320 sayılı...

    halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın, katılanların şikayetten vazgeçmeleri nedeniyle TCK'nın 73/4 ve CMK'nın 223. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Ceza Hakimliğinin 23.11.2017 tarih 2017/940 sorgu sayılı kararında çocuğun cinsel istismarı suçundan tutuklanmasına karar verildiği, 01.03.2018 tarihli iddianamede cinsel istismar, tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işlediği iddia edilerek cezalandırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, 16.04.2018 tarihinde tahliyesine karar verildiği, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 23.05.2018 tarihli kararında sanığın tehdit ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından beraatine karar verildiği, kararda cinsel istismar eyleminin reşit olmayanla cinsel ilişki suçunu oluşturduğu, bu suçun takibinin şikayete bağlı suçlardan olduğu ve şikayetten vazgeçildiği belirtilerek bu suça ilişkin davanın şikayetten vazgeçme nedeniyle düşmesine karar verildiği, kararın 16.07.2018 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin yasal süre içinde verdiği 24.07.2018 tarihli dava dilekçesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, vekalette tazminat davası açma için özel yetki...

        Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi heyeti raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davacı ... kaza sonucu oluşan maluliyet oranını, mevzuat hükümlerine uygun biçimde belirleyen bilirkişi heyeti raporunun hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 73/7. maddesi gereğince, davacıların suça ilişkin şikayetten vazgeçme beyanlarında, şahsi haklarından da vazgeçtiklerini açıkça ifade etmedikleri gözetildiğinde, şikayetten vazgeçme beyanının tazminat talep hakkına etki etmeyecek olmasına; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 47. (6098 sayılı TBK'nun 56.) maddesi gereğince, haksız fiil sonucu cismani zarara uğrayan davacı ... manevi tazminat talep hakkının bulunmasına ve anılan...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/04/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/10/2016 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 12/12/2017 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan kimsenin gelmediği görüldü, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili, ......

            tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 10/01/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten ve haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 15/12/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Şikayetten vazgeçme kovuşturma aşamasında olabileceği gibi, savcılık soruşturması aşamasında da gerçekleşebilir. Şikayetten vazgeçmenin, şahsi haklara etkisi şikayetten vazgeçmenin soruşturma aşamasında veya kovuşturma aşamasında gerçekleşmesine göre farklılık gösterir. 5237 Sayılı 73/7. maddesi gereğince zarar görenin kovuşturma aşamasında şikayetinden ve şahsi haklarından vazgeçmesi halinde tazminat davası açma hakkı ortadan kalkar ise de, suçtan zarar görenin şikayetinden ve şahsi haklarından vazgeçmesinin soruşturma aşamasında gerçekleşmesi halinde, şahsi haklarından vazgeçtiğini belirtse dahi tazminat talepleri için dava açma hakkını ortadan kaldırmaz....

                I- Sanık ... hakkında katılan ...' a karşı kasten yaralama suçundan kurulan beraat hükmü ile mağdur ...' ya karşı kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine (beraatine) dair hükümlerin sanık ... tarafından, sanıklar ... ve ... hakkında mağdur ...' ya karşı kasten yaralama ve hakaret suçlarından açılan kamu davalarının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine dair hükümlerin ise sanıklar ... ve ... tarafından temyizi üzerine yapılan incelemede; Sanık ...' ın kendisi hakkında kurulan beraat hükmünün gerekçesine yönelik bir temyiz itirazı bulunmadığı gibi, sanıkların şikayetten vazgeçmeyi kabul etmeleri karşısında; şikayetten vazgeçme nedeniyle kamu davasının düşürülmesine ilişkin verilen kararları ve sanık ...' ın ayrıca beraat hükmünü temyiz etmekte hukuken yararı bulunmadığından, sanıkların temyiz isteklerinin aynı kanunun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II- Sanık ... ve ... hakkında katılan ...'...

                  UYAP Entegrasyonu