Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile gönül ilişkisine girdiğini, eşi ile birlikte yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, ayrıca davalının bu süreç içinde kendisine karşı hakaret içeren sözler söylediğini ve kendisi hakkında dedikodu çıkardığını, davalının bu eylemlerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

    VI-) DEĞERLENDİRME : Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü ile hak arama hürriyetini teminat altına almıştır. Bu hak kapsamında olarak kişiler gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kişilik haklarını ihlal eden, kişilik haklarına saldırıda bulunanlara karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir. Keza, Anayasa’nın 12....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olması yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m. 174/2). Boşanmaya sebep olan olaylar bu nitelikte değilse manevi tazminata hükmedilemez....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve ... aleyhine 25/01/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen .../.../2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yolu ile kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ...'nun başka bir gazetede çıkan haberin doğru olduğunu kabul ederek düşüncelerini açıkladığı, söz konusu haber davacının kişilik haklarına saldırı oluştursa da ,davalının sorumlu olmayacağı gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur....

        Davalı erkeğin, mahkemece kabul edilen ve ispatlanan kusurlu davranışları davacı kadının kişilik haklarına saldırı olarak değerlendirilemez. Manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek başka bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Öyleyse, davacı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekir. Bu husus nazara alınmadan kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2020 (Pzt.)...

          Davacı, davalı ...’ın diğer davalı ...’in avukatı olup, hazırladığı cevap ve düzeltme metninde kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu gerekçesi ile uğradığı manevi zararın davalılara müştereken ve müteselsilen ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, cevap ve düzeltme metninin eleştiri sınırları içinde kaldığını, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak, davalılar tarafından hazırlanan cevap ve düzeltme metninin davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul olunarak istemin bir bölümünün ödetilmesine karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı .... vd. aleyhine 21/04/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16/11/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu yazının yer aldığı gazetenin 08/04/2011 tarihli nüshasında “...” başlığı ile yayımlanan yazıyla kişilik haklarına saldırı oluştuğunu ileri sürerek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

              Oysa yerel mahkemece davaya konu gazete yazısındaki hangi ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, açıklamadan "davacının bu yazı nedeniyle manevi yönden etkilendiği, gazete yazılarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu" şeklindeki soyut ifade Anayasa ve H.M.K da düzenlenen gerekçe niteliğinde değildir. Öncelikle mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerektiği düşencesiyle dairemiz çoğunluğunun bozma gerekçesine katılmıyoum. 28/02/2012...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 09/09/2013 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen 21/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davalı ... yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden açılan davada istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

                  Yerel Mahkemece aynı olaya ilişkin olarak davalı tarafın açtığı iş yeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasında Kütahya Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/219 Esas -2012/42 Karar sayılı kararı ile hükmedilen 10.000,00-TL manevi tazminatın onandığı, iki eylem birbirinden farklı şekilde gerçekleşse bile kişilik haklarına saldırı nedenine dayanan manevi tazminat miktarının işyeri dokunulmazlığının ihlali nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarından daha fazla bile olması gerektiği, aksi hâlde hakkaniyet kuralının ihlal edilmiş olacağı belirtilerek ve önceki karardaki gerekçeler tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu