Manevi tazminat istenebilecek durumlar yasalarda sınırlı sayıda belirtilmiş olup, her manevi zarar ve üzüntü durumunda manevi tazminat takdir edilmesine hukuki olanak bulunmamaktadır. Sözleşmeye aykırılığın kişilik hakkına saldırı oluşturmayacağı da gözetilerek manevi tazminat isteminin rededdilmesi gerekirken, mahkemece manevi tazminata hükmolunması bozma nedenidir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kişilik yararlarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Medeni Yasa'nın 24. maddesi hükmü gereğince resimler ve kamera çekimleri, kişinin, kişilik hakları kapsamında olup; hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse. Medeni Kanun'un 25. maddesi hükmü gereğince de manevi tazminat isteme hakkına sahip bulunmaktadır. Kural olarak sözleşmeye aykırılık, kişilik haklarına saldırı teşkil etmez ise de; kişinin ruhsal bütünlüğünü bozucu nitelikte ve ağırlıkta olan sözleşmeye aykırılık, hukuka aykırı haksız eylem oluşturduğundan manevi tazminat sorumluluğunu gerektirir. Somut olayda da davacının görüntülerini belgeleyen ve ileride kendileri için büyük bir hatıra olan resimlerin ve çekimlerin bozuk olmasının davacıda yaratacağı üzüntünün derecesi ortada olup; yaşam boyunca hatırlanıp üzülmesine neden olacağı kuşkusuzdur....
Açıkladığım nedenlerle sayın çoğunluğun aksi yönündeki düşünce ve kararlarına katılmıyorum.09/05/2013 KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....
Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 31/12/2015 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/07/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçeleri kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili; davalı şirketin imtiyaz sahibi olduğu ......
Karşı davada davacı, asıl davaya konu açıklamanın, davacının 25.11.2012 günü TBMM de yaptığı konuşmada kendisi ve ailesi hakkında alenen haksız ve mesnetsiz iddialarda bulunmasından sonra cevap mahiyetinde yapıldığını, davacının gerçeğe aykırı beyanları ve hiçbir somut bilgi ve belgeye dayanmayan yolsuzluk suçlamasının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması nedeni ile manevi tazminat ödetilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı, davalının TBMM nin 20.12.2011 günlü oturumunda kendisi hakkında yaptığı açıklamanın kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmasından dolayı manevi tazminat ödetilmesi isteminde bulunmuştur....
KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur. Yerel mahkemece; davalının Niğde'de yaptığı konuşmada söylediği bazı sözlerin eleştiri sınırlarını aşarak davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-birleşen dosya davalısı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-birleşen dosya davacısı ... aleyhine 03/09/2014 ve 19/11/2014 günlerinde verilen dilekçeler ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne dair verilen 06/07/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.Asıl dava ile birleşen dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir....
Davacı, davalının hırsızlık iddiasıyla hakkında haksız şikayette bulunduğunu, bu nedenle yargılandığını, bilirkişi incelemesi ve dava dışı kişinin hırsızlık eylemini ikrar etmesine rağmen, davalının suçlamalarını sürdürdüğünü iddia ederek maddi ve manevi zararının tazmini isteminde bulunmuştur Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalının eylemlerinin kişilik haklarına saldırı mahiyetinde olduğu değerlendirilerek manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, yabancı mahkemede görülen ve kesinleşen boşanma davasında manevi zararlarının tazmini talep edemediğini ileri süren davacı kadın tarafından açılan manevi tazminat (TMK m.174/2) davasıdır. Mahkemece, "Taraf beyanlarına, celp ve tetkik olunan kayıtlara ve taraflar arasında görülen Almanya Hamburg Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 282 F 91/03 Esas numaralı dava dosyasına göre boşanmaya sebebiyet veren olay olarak kabul edilen ayrı yaşama olgusuna göre kişilik haklarına saldırı olmadığından manevi tazminat belirlenebilmesi için gerekli yasal koşulların bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece; istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, eyleminin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunduğunu iddia ederek, uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davacının iddialarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....