Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesince; erkek tarafından kusur tespiti, kadının zina hukuki sebebine dayalı kabul edilen davası ve fer'ileri ile ziynet alacağı davası yönünden; kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, vekalet ücreti, toplu yoksulluk nafakası maddi ve manevi tazminat miktarı yönünden istinaf edildiği şeklinde sınırlandırılmış ve kadının toplu yoksulluk nafakasına ve maddi ve manevi tazminat miktarına yönelik, erkeğin ziynet alacağına yönelik istinaf talebinin kabulüne diğer yönlerden ise istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bölge adliye mahkemesince; kadın tarafından, kadın lehıne tedbir nafakasına hükmedilmemesi, tedbir ve iştirak nafakaları yönündende istinaf kanun yoluna başvurulduğu gözetilmeksizin, hükmü sadece istinaf edilen diğer yönlerden inceleyerek karar verilmesi doğru olmamıştır....

    Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. ... ve ... aracın maliki ve sürücüsü olarak kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi ile sorumludur. Bu durumda mahkemece, maddi ve manevi tazminat talebi ile ilgili olarak, davalılar ... ve ... yönünden kaza tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün, 6100 sayılı HMK’nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nun 438/7 maddesi uyarınca, aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

      Davacının manevi tazminat talebi boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır. Haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk sebebine dayanan manevi tazminat istekleri ise, talebin dayandırıldığı maddi hadise evlilik birliği içinde meydana gelmiş olsa bile, aile mahkemelerinin görevine değil, genel mahkemelerin görevi kapsamındadır. Buna göre uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nın 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2012 gününde verilen dilekçe ile silahla kasten yaralama ve tehdit eylemleri nedeniyle haksız eylem ve kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosya incelendiğinde; gerekçeli karar ve davacı tarafın temyiz dilekçesinin davalı ... vasisi ...'a tebliğ edildiği, ancak şartları oluşmadan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligatların geçerli olmadığı, bu nedenle yeniden tebligat yapılması gerektiği anlaşılmıştır....

          Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararların ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek halinde hükmedilecek tazminatlara olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, faize hükmedilmemiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. c) Davacıların manevi tazminat istemi yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, davada istemleri de ayrı ayrı olduğuna göre, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Şu halde mahkemece, davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunundaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. TBK 49. maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine TBK 58. maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir."...

                Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” Evlenmeyle eşler arasında kurulan aile birliğinin taraflara yüklediği ödevlerin ihlali veya yerine getirilmemesi durumunda bu yükümlülüğü yerine getirmeyen eş yönünden Türk Medeni Kanunu'ndaki sonuçları, boşanma ve boşanma sebebi olması durumunda, bu olaylar yüzünden kişilik haklarının saldırıya uğraması halinde manevi tazminat talep edilebileceğidir. BK 41. (TBK 49) maddesine göre, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Yine BK 49. (TBK.58) maddesinde "Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir."...

                  Mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; davalı tarafından temyiz edilen hüküm, Dairemiz çoğunluğunun, davalının bu eyleminin, davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir fiil olarak kabul edilemeyeceği benimsenerek, hükmedilen manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Yerel mahkemenin kararında da vurgulandığı gibi; eşler evlilik birliğini kurmakla birbirlerine sadakat borcu altına girmelerinin yanında, mensubu oldukları aile birliğine karşı da sorumlulukları bulunmaktadır. Davacının eşinin evli olmasına rağmen bir başkası ile cinsel ve duygusal ilişkiye girmesi, evlilik sözleşmesi ile bağlandığı, sadakat borcu altına girdiği eşine karşı haksız eylem niteliğindedir. Davalı da evli olduğunu bilerek davacının eşiyle gayri resmi ilişkiye girmek suretiyle, gerek yasalarca, gerek örf ve adet hukukunca korunmayan haksız bir davranış içine girmiştir. Bu davranış da açıkça haksız eylem niteliğindedir....

                    Davacılar, davalıların evinde bulunan soba bacasının borusunu teknik koşullara uygun olarak kurmamış olmaları nedeniyle soba bacasından düşen kıvılcımların evin bahçe tarafında bulunan odun ve mısır saplarını tutuşturması sonucunda meydana gelen yangında binanın ve binada bulunan ev eşyalarının zarar görmesine sebep olduklarını belirterek, uğradıkları maddi ve manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuşlardır. Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, alınan kusur raporu benimsenerek maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, manevi tazminat istemi ise reddedilmiştir. Davacılar, dava dilekçesinde; haksız eylem nedeniyle 15.783,50 TL maddi tazminat talebinde bulunmuş; yargılama sırasında sunulan 27/02/2015 tarihli dilekçe ile 15.783,50 TL'si maddi tazminatın 10.230,00 TL'sinin davacı ..., 5.350,50 TL'sinin ise davacı ... için talep edildiği beyan edilmiştir. Davacılar, davalıların tam kusuruna dayanarak istemde bulunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu