Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda anne ve baba hakkındaki dava tefrik edildiğinden, eldeki dava sadece, haksız fiili gerçekleştiren kişiye karşı ...'nın 58. maddesinde düzenlenen haksız fiil sorumluluğuna dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı olduğu düşüncesi ile çoğunluğun onama kararına katılmıyorum..../01/2017...

    Yükselbaş vekili Avukat ...tarafından, davalı-karşı davacı ... ve davalı ... aleyhine 07/02/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat, davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davacı-karşı davalı ... aleyhine 27/02/2014 gününde verilen dilekçe ile hakaret ve kasten yaralama eylemleri nedeniyle kişilik haklarına saldırı ve haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 29/09/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ve davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyanın incelenmesinden; kararın asıl davanın davalısı ... tarafından 26/01/2018 tarihinde temyiz edildiği, ancak temyiz harç ve giderlerinin yatırılmadığı anlaşılmaktadır....

      Kanun koyucu manevi tazminat davası açılacak halleri MK 240/11, 25, 85 ve devamı maddeleri ile BK 47 ve 49. maddelerinde ayrı ayrı düzenlemiştir. BK 47. maddesi ise özel nitelikte bir hüküm olup Fiziki (maddi) kişilik değerlerinin yani yaşama hakkı ile vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan hallerde manevi zararların tazminini düzenlemiştir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin hukuka aykırı eyleminden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüştürülmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi Tazminat kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar....

      Davacı vekili, müvekkilinin doğum için acilen davalının doktor olarak görev yaptığı hastaneye götürüldüğünü, davalı doktorun doğumhaneye geldiğinde davacıya hakaret ettiğini ve tokat atmak suretiyle yaraladığını, yapılan ceza yargılama neticesinde de davalı doktorun “kamu görevlisinin sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanması suretiyle kasten yaralama” suçundan cezalandırıldığını, müvekkilinin davalının bu haksız eylemi nedeniyle manevi olarak zarar gördüğünü belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; ceza davası sonucunda verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın hukuk mahkemesi yönünden bağlayıcı olmayacağını, adli tıp raporundaki yaralanmanın doğum sırasında yapılan usule uygun tıbbi müdahale sırasında oluşmuş olabileceğini, müvekkilinin hukuka aykırı bir eylem gerçekleştirmediğini belirterek yasal dayanaktan yoksun davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

        tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 13/12/2012 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi nedeniyle haksız eylem nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi ve manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile kısmen reddine dair verilen 18/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 22/03/2013 gününde verilen dilekçe ile evlilik birliği devam ederken üçüncü kişiyle birlikte olma iddiasına dayalı manevi tazminat, davalı-karşı davacı ... tarafından ise, karşı dava ile haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı- karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

            5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve Kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu, Davacının 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 17.750,00 TL maddi, 9.000,00 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faiz ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine dairemizce yapılan incelemede; maddi tazminatın 9.665,9 TL olması gerektiği, hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğu gerekçesi ile hükmün bozulması üzerine yerel mahkemece duruşma açılıp, 9.665,9 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın haksız eylem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde, Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine...

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yanlış hukuki nitelendirme ve eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulduğunu, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olup sebepsiz zenginleşmeye sebep olacağını, müvekkilinin kullanmış olduğu ilaçlar nedeniyle ayırt etme gücünün etkilendiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, haksız eylem sebebine dayalı manevi tazminata ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              Şu halde Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Ancak kişiye yönelik hakaret gibi haksız fiil teşkil eden bir eylem bulunması halinde manevi tazminat istenmesi mümkündür. Davacı BK'nın 49. madde kapsamında manevi tazminata hükmedilmesini gerektiren davalının haksız fiil niteliğinde eylemi bulunduğunu da kanıtlayamamıştır. Mahkemece de manevi tazminata dayanak teşkil eden kusurlu eylemin ne olduğu gösterilmemiştir. Bu nedenle manevi tazminat isteminin tümüyle reddi gerekirken bu talebin kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru olmamış hükmün bu yönden davalı yararına bozulması gerekmiştir....

                ./2009 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin reddine, maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 06/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. ...- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu