Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... tarafından, davalılar ... ve Adalet Bakanlığı aleyhine 30/09/2010 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, bozma ilamı dışında bırakılan hususlar kesinleşmiş olduğundan bu kısımlar yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair verilen 20/04/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....

    hakları saklı kalmak üzere şimdilik 500TL maluliyetten doğan maddi tazminat ile davalılardan her birisinden ayrı ayrı 30.000TL'den 90.000TL manevi tazminatın 05.07.2010'dan itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişinin, aldatılan eşe karşı manevi tazminat sorumluluğu ile ilgili olarak kanunlarımızda özel bir tazminat hükmü yer almamasına rağmen, haksız fiile ilişkin genel koşulları da taşımayan eyleminden dolayı üçüncü kişi aleyhine yargı kararıyla tazminat sorumluluğu ihdas edilmesi, evlilik birliğinin ve aile bütünlüğünün korunması gibi saiklerle dahi kabul görmemelidir. İş bu gerekçe ile Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 2017/5 esas ve 2018/7 karar saylı ilamı ile hükme bağlamıştır....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliler ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada ve birleşen davada maddi tazminat talebinin kabulü ile; 29.521,64 TL maddi tazminatın 500,00 TL'sinin kaza tarihi olan 05/09/2008 tarihinden; 29.021,64 TL'sinin ıslah tarihi olan 19/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ödenmesine, asıl davada ve birleşen davada manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 05/09/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından düzeltilerek onama talebi ile temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve ayrıca manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş...

      Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen kısmen manevi tazminat kararı, davalı tarafça olayın subutu ve miktarın fazlalığı; davacı tarafça ise miktar yönünden istinaf edilmiştir....

      Davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile birliktelik yaşadığını, bu durumu öğrendiğinde dava dışı eşinin iş yerinde çalışan davalı ile konuşmak için iş yerine gittiğini, aralarında çıkan tartışmada davalının kendisini darp ettiğini belirterek, davalının eylemleri nedeni ile uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalı ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacıya yönelik eylemlerinin her iki tarafın haksız tahrikleri sonucu oluştuğu, davacının dava dışı eşine yönelik boşanma davasından ise vazgeçtiği ve bu nedenle aile saadetinin bozulduğuna ilişkin iddiasını da kanıtlayamadığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

        Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen tazminat kararı, davacı tarafından miktar azlığı yönünden istinaf edilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır....

        aleyhine 14/07/2009 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/12/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkin olup davacı, davalının kendisi ile evli olduğunu bildiği halde eşi ile gönül ilişkisine girdiğini, eşi ile birlikte yaşadığını, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olduğunu, ayrıca davalının bu süreç içinde kendisine karşı hakaret içeren sözler söylediğini ve kendisi hakkında dedikodu çıkardığını, davalının bu eylemlerinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu ileri sürerek, davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

          Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık, evlilik birliği devam ederken, davacının eşi ile evli olduğunu bilerek birlikte olan davalının bu eylemi nedeniyle davacının manevi tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı noktasında toplanmaktadır. Direnme kararının temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca verilen 06.07.2018 tarihli ve 2015/5 E., 2018/7 K. sayılı içtihadı birleştirme kararı ile "Evlilik birliği devam ederken eşlerden biri ile evli olduğunu bilerek birlikte olan üçüncü kişiye karşı diğer eşin manevi tazminat isteminde bulunamayacağına" karar verilmiştir....

            Davacı, davalı ile evli olduklarını fakat geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşadıklarını, davalının açtığı boşanma davalarında, gerçeğe aykırı olarak kendisine sadakatsiz davrandığı ve başka erkeklerle aldattığını beyan ettiğini, davalı hakkında açılan ceza dosyasında da, aynı neviden haksız suçlamaları yönelttiğini, bu haksız suçlamalar karşısında çevresi ile ilişkilerinin kötü yönde etkilendiğini, manevi olarak yıkıldığını ve üzüldüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

              UYAP Entegrasyonu