İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının şikayetinin haksız olduğunu, hak arama özgürlüğü içinde değerlendirilemeyeceğini, kişilik haklarının zedelendiğini, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAFA CEVAP : Davalı taraf istinafa cevap vermemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız şikayetten kaynaklanan haksız eylem nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, yukarıda özetlenen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Bilindiği üzere; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kasten başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Kişilik hakkı hukuka aykırı bir şekilde zedelenen kişinin aynı Kanunun 58. maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ve diğerleri aleyhine 06/08/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava; haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
Şu durumda; davacılar davalıların hakaret ve darp şeklindeki eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuş iseler de davalıların davacılara yönelik yaralama ve hakaret eylemlerinin bulunmadığı, manevi tazminatı gerektirir başka bir eylemlerinin ispatlanmadığı anlaşılmakla davacıların manevi tazminat istemlerinin tümden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir. b)Davacıların diğer temyizine gelince; dava, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Kural olarak, haksız eylemde bulunan eylem tarihinde temerrüde düşmüş sayılır ve faize de-istek bulunduğu takdirde- bu tarihten itibaren hükmedilir. Davacılar maddi tazminat istemlerine olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istedikleri halde dava tarihinden yasal faize hükmedilmesi doğru bulunmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Madencilik ve Nakliyatçılık San.ve Tic.Ltd.Şti. ile ... aleyhine 06/06/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 20/11/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
de de yayınlandığını, makalede diğer öğretim üyeleri tarafından çekilen birtakım fotoğrafların da yayınlandığını, makalenin yayınlanmasından sonra davalı tarafından hırsızlıkla suçlandığını, davalının suçlamalarının haksız olduğunun takipsizlik kararı ile ortaya çıktığını, davalının şikayeti üzerine üniversite camiası içinde bilimsel hırsız olarak olarak anıldığını, davalının şikayetinin hak arama özgürlüğü sınırlarını aştığını, onur ve itibarının zedelendiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı ise, zamanaşımı savunmasında bulunarak istemin reddedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Yerel mahkemece, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/98335 soruşturma, 2010/62567 takipsizlik sayılı dosyasında davacının 06.01.2010 tarihinde ifadesinin alındığı, davacının bu tarih itibariyle şikayetten haberdar olduğu, dava tarihine kadar BK'nun 60. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği kabul edilerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...Ş. aleyhine 02/07/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız fiilden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; talebe esas karar sayılı dosyasının dosya içinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Belirtilen ceza dosyasının asıl ya da sureti dosya içine alınmak üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir....
Dava, davacının haksız şikayet sonucu cezalandırılmasına karar verildiği, idari kararın itiraz üzerine iptal edildiği iddiasıyla haksız fiil faili anne ile çocuk aleyhine ve ev başkanı sıfatıyla açılan manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, davanın başlangıçta aile mahkemesine açıldığı, mahkemece görevsizlik kararı verildiği, kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine mahkemeye gönderildiği, mahkemece görev konusunda ihtilaf çıkarılmaksızın esasın incelenerek karar verildiği görülmektedir. Davanın dayanaklarından biri haksız şikayetten kaynaklanan tazminat talebidir. Bu sorumluluk türünden kaynaklanan uyuşmazlıklara genel mahkemede ( Asliye Hukuk Mahkemesinde) bakılması gerektiğine ilişkin kuşku bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/12/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda;davanın kısmen kabulüne dair verilen 01/06/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dolayısıyla yapılan ödeme manevi tazminatı da kapsadığından, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereği davacının manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir." gerekçesi ile; 1- HMK'nın 114/2 ve KTK'nın 111/2.maddesindeki hak düşürücü süreye ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK'nın 115/2 maddesi gereğinc maddi tazminat davasının usûlden reddine, 2- Manevi tazminat davasının reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından süresinde istinaf edilmiştir....
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; davacının 2003 yılı 9.ayından-20.06.2007 tarihine kadar davalı işyerinde depocu olarak çalıştığını, aylık maaşının 570,00 TL olup yılda 3 defa yarım maaş ikramiye verildiğini, davacının hırsızlık yaptığı iddiası ile iftira atılarak işten çıkarıldığını iddia ederek kıdem, ihbar ve manevi tazminat talep etmiştir....