Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi-Çocukla Kurulan Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi-Protokol Hükmünün Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından, velayetin değiştirilmesi davasının reddi yönünden; davalı-davacı tarafından ise, protokol hükmünün yeniden düzenlenmesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalının velayetin değiştirilmesi davasının reddedildiğinin anlaşılmasına göre, temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Velayet hakkını kullanmanın doğal sonucu olarak,velayet hakkı kendisinde bulunan davalı-davacı annenin, ortak çocukla gerek yurt dışı gerekse yurt içinde seyahat etmesi davacı-davalı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüzgün içinde doğan çocuğun babası kocadır (TMK m.285/1). Taraflar 07.02.2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmış olup küçük ...n 10.08.2014 tarihinde doğmuş olduğu anlaşılmakla velayeti askıdadır. Açıklanan sebeple tarafların delilleri de değerlendirilerek küçüğün velayetinin düzenlenmesi konusunda bir karar verilmesi gerekirken, evlilik dışı çocuk kabul edilerek velayetin anaya ait olduğunun kabulü usul ve yasaya aykırıdır....

      Maddi ve manevi tazminat yönünden; TMK'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. TMK.174/2 maddesi uyarınca, boşanma sonucu manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebep olan olayların, tazminat talep edenin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunması şarttır. Somut olayda, erkek boşanmaya yol açan olaylarda tam kusurlu kabul edildiğinden ve boşanmakla kadının mevcut veya beklenen menfaati ihlal edilecek olup, erkeğin belirlenen kemerle çocukları dövme, davacıyı sürekli dövme, davacıya hakaret etme şeklindeki kusurlu davranışları, kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden mahkemece kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğrudur....

      TMK 174/1 maddesi mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 174/2 maddesi boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür....

      zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, ilk derece mahkemesince davacı kadın lehine takdir edilen maddi manevi tazminat miktarı ile yoksulluk nafakası miktarının makul olduğu, müşterek çocuğun yaşı, cinsiyeti, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun yargılama sırasındaki beyanları dikkate alındığında velayetin anneye verilerek çocuk için iştirak nafakası takdir edilmesinin de doğru olduğu anlaşıldığından, davalının yerinde görülmeyen istinaf başvurularının ayrı, ayrı esastan reddi yönünde karar verilmesi gerektiği kanaati ile, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, duruşmada sarf edilen hakaret içerikli sözler nedeniyle müvekkilinin duyduğu üzüntü nedeniyle manevi tazminat taleplerinin olduğunu beyan etmişse de; bahsi geçen İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesinin 09/07/2019 tarihli duruşmasında davalının, müşterek çocuğun psikolojisinin olumsuz etkileneceği gerekçesiyle davacının tanıklığına muvafakat vermemesine karşılık söylediği ''ahlaksız, sübyancı'' şeklindeki ifadelerin velayetin düzenlenmesi davasıyla ilgili olduğu anlaşılmıştır. Davacının katılan olduğu hakaret suçuna ilişkin ceza yargılaması dosyasında, mahkemece; "Yargıtay 4....

      Velayetin tedbiren düzenlenmesine ilişkin dava çekişmesiz yargı işidir (HMK m. 362/2-b-13). Bölge adliye mahkemesince çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar kesin nitelikte olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz (HMK m. 362/1-ç). Kişisel ilişkinin düzenlenmesine yönelik açılan davalar ise, bağımsız olarak açılırsa bu davalarda verilen kararlara karşı temyiz yolu açıktır. Somut olayda; davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki, velayetin tedbiren düzenlenmesi davası sonucu kurulmuş olup açılan davanın ferisi niteliğindedir. Bu nedenle davalı ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki yönünden de karar kesin olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Açıklanan sebeple davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda gösterilen sebeple temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oyçokluğuyla karar verildi. 25.11.2019 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ..... ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir. .....Mahkemesince, vesayet altına alınması istenilen çocuğun MERNİS adresinin UYAP sistemi üzerinden yapılan araştırmada, ....olduğu, yine kollukça yapılan araştırmada...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Velayetin düzenlenmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Birecik Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) ve ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava , velayetin düzenlenmesi istemine ilişkindir....

            Davalı -k.davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, müşterek çocuk için aylık 750 TL tedbir - iştirak nafakası, müvekkili için 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece;her iki davanın kabulü ile TMK166/1 md.si uyarınca tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin babaya verilmesine, müşterek çocuk için aylık 400 TL tedbir/iştirak nafakası takdirine, kadın için 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat takdirine, davalı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu