mahkemesinin 20.10.2012 tarih ve 175F25427-10 sayılı karar içeriğinden; tarafların yabancı mahkemeye protokol eşliğinde müracaat ettikleri ve sözlü yargılama talebinde bulunup, yapılan sözlü yargılama duruşmasında da boşanma dışında taleplerinin bulunmadığını beyan ettikleri görülmekle; anlaşmalı boşanma hükümleri çerçevesinde boşanmış bulunan davacının, yargılaması devam eden işbu davada artık boşanmanın fer’i nitelikteki manevi tazminat talebinde bulunma hakkı kalmamış olup, hükmün bu itibarla bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bu yönden temyiz itirazının reddine dair görüşüne katılmıyorum....
(TMK md.174) Boşanmaya sebep olan olaylarda maddi ve manevi tazminat isteyen davacı kadının davalı erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı, davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının boşanma sonucu en azından davalı erkeğin maddi desteğini yitireceği, erkeğin kusuru dolayısıyla kişilik haklarının zedelendiği gözetilerek uygun bir maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekir....
Mahkemece, alınan sosyal inceleme raporları birlikte değerlendirilerek müşterek çocukların velayetleri annelerine bırakılmış ise de alınan sosyal inceleme raporlarının velayetin tevdi hususunda kesin kanaat bildirir nitelikte olmadığı ve davalı tarafın, davacının çocuklara şiddet uyguladığına ilişkin iddiası ve bu konudaki tanık beyanları değerlendirildiğinde alınan sosyal inceleme raporlarına dayalı olarak velayetin düzenlenmesi konusunda hüküm tesisi yeterli değildir....
Davalı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın davacı olduğunu, bu nedenle davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin babaya verilmesine, müvekkili için 250.000 TL maddi, 250.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yapılan yargılama sonunda mahkemece; her iki davanın da kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk için aylık 400 TL tedbir nafakası, 750 TL iştirak nafakası takdirine, takdir edilen nafakanın her yıl ÜFE oranı uyarınca artırılmasına, 20.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının tedbir - yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, taraflar arasında görülmekte olan bir başka davada davalının savunma amacıyla söylediği sözlerin kişilik hakkına saldırı teşkil ettiğini iddia eden davacının manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların TMK'nın 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle, maddi-manevi tazminat ve nafaka talebinde bulunmuştur. SAVUNMA: Davalı cevap dilekçesinde özetle; kusurlu tarafın davacı olduğunu, bu nedenle boşanmalarına, velayetin tarafına verilmesine, tarafı için 25.000,00'er TL maddi-manevi tazminat takdir edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile, TMK'nın 166/son maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakası takdirine, davacının nafaka talebinin reddine, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kısa karar ile gerekçeli kararın birbirine uygun düzenlenmesi gerekir. Mahkeme tarafından tefhim edilen kısa karar ile ''davacı erkeğin davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, velayetin anneye bırakılmasına, babayla kişisel ilişki kurulmasına, kadın için 200 tedbir-yoksulluk müşterek çocuk için 150 TL tedbir-iştirak nafakası verilmesine, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararın hüküm kısmında ''asıl davanın kabulüne ve tarafların boşanmasına, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmasına, velayetin anneye bırakılmasına ve babayla kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya neden olan olaylarda asıl kusurun kadında olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını, buna rağmen davacı lehine maddi -manevi tazminat ve yoksulluk nafakası takdir edilmesi doğru olmadığı gibi velayetin de babaya verilmesi gerektiğini, velayetin anneye verilmesi halinde ise, çocuklar ile baba arasında mahkemece kurulan şahsi ilişki kapsamının genişletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Mahkemece verilen karar boşanma hükmü yönünden taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, her bir çocuk için aylık 150,00 TL tedbir-iştirak nafakası, müvekkili için ise aylık 200,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası, 30.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmesi, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı duruşma sırasında, davacının başka bir şahıs ile nişanlandığını, velayetin tarafına verilmesine karar verilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı kadın dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat, nafakaların artırılması, ziynet ve mal rejiminin tasfiyesi talebinde bulunmuş, 01/08/2018 tarihli dilekçe ile de dava değerlerini tek tek bildirerek 25.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi tazminat, davacı kadın ve velayeti kendisinde olan iki çocuk için daha önce hükmedilen 200'00'er TL nafakanın 500,00'er TL artırılması, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL ziynet alacağı, 1.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam talebinin 54.000,00 TL olduğunu açıklamıştır. Boşanma davasının kesinleşmesinden sonra açılan tazminat ve nafaka davalarının (TMK m.178) yine boşanmanın ferisi niteliğinde olmayan ziynet ve mal rejimi istemlerinin nispi harca tabi olduğu gibi bu taleplerin reddi veya kabulü halinde nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği açıktır. Mahkemece davanın reddine karar verildiği halde davalı lehine tek ve maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir....